FİTNE( ! )

Sela veriliyordu.Ahu’nun annesi Aysel hanım dikkat kesildi.ölen kimdi acaba..önce tanıdık gibi gelmedi isim..sonra birden irkildi..bu bizim kart zampara değil mi diye mırıldandı.evet, evet oydu..hemen kızı Ahu’yu aradı telefonla..
Kızım dedi senin kart zampara ölmüş biliyomusun…karşıdan gelen çığlık sesiyle irkildi. nasıl tepki vereceğini düşünmemişti ama çığlık da beklemiyordu doğrusu..arkasındanda hıçkırıklar..kızım ne oldu,demeye kalmadı telefon kapandı..
Ah kafasız Aysel diye söylendi kendi kendine..ne vardı bunu kıza söyleyip huzurunu kaçıracak.iyi de böyle tepki gösterecek ne vardı.Allah ,Allah..neyse hemen gidip bakayım şu kıza teselli edeyim biraz..
Töbe,töbe..iş aştım başıma durup dururken görüyormusun..
Ahu hıçkırıklarına engel olamıyordu..Adil abi ölmüştü ha..o sert görünümlü ama aslında dünya tatlısı Adil abi yoktu artık..birden eski günlere ,onunla ilk tanıştığı günlere gitti hayalen..
Adil ağabeynin işyerinin camında gördüğü //sekreter alınacak //yazısıyla başlamıştı her şey..iş müracaatı yapmıştı.Adil abi birkaç soru sormuş sonra da biz gerekirse seni ararız diyerek tel numarasını alıp onu göndermişti..doğrusu hiç umudu yoktu.Bu da geçiştirdi,başından savdı diye düşünmüştü..zaten suratsızın biri diye geçirmişti içinden..
Gerçi işverenler de haklıydı.nesine iş versinlerdi..bilgisayar bilmiyordu,muhasebe ,hesap kitap bilmezdi. kendisini pek güzel bulmazdı ama çevresindekiler güzel olduğunu söylerlerdi.ama bu avantaj değil dezavantaj oluyordu her zaman..neyse.
Hiç beklemediği bir anda iki gün sonra telefon çalmıştı.Arayan adil ağabeyydi.işe başlayabilirsin diyordu telefonda..birden o suratsız adam çok sevimli gelmişti ona..neyse işe başladı..Adil abiden çok çekiniyordu ilk günler..çok ciddi bir adamdı.sonraki günler tanıdıkça anladı ki bu sert görünümün altında yumuşacık bir kalp var. İş yerinde çok ilginç şeyler konuşuluyordu.
Adil abi ve çevresi namazında abdesinde insanlardı..ve işyerine gelenlerle sohbet genelde hep dini sohbet oluyordu.öyle şeyler anlatılıyordu ki şaşırıp kalıyordu.’’Nefs’’ diye bir şey vardı mesela..daha önce hiç duymamıştı..aklı olmayan sadece duygularıyla hareket eden bir varlık..//mesela ben diye kıkırdamıştı ilk duyduğunda..//şeytanı ve onun hilelerini anlatıyorlardı uzun uzun..ilginçti anlattıkları ama biraz fazla dinleyince sıkıntı basıyordu onu..
O içinden gelen kıpırtılara bakıyordu..bırakmıştı kendini duygularına,içinden geldiği gibi yaşıyordu..böylesi hem daha basit,hem daha eğlenceliydi..
Hem Böyle sıkıcı şeylerle uğraşmak için daha çok gençti..hele şöyle bir kırkı elliyi geçsin oda düşünürdü o zaman günahı,sevabı,şeytanı ,meleği..şimdi yaşamalı ve hayattan zevk almalıydı..
Tabi söyleyemiyordu bunları adil ağabeyye..ama böyle düşünüyordu..bazen ona da nasihat ediyordu Adil abi ..Bir kaç defa kıyafeti konusunda uyarmıştı..
Hatta bir hadis söylemişti //giyinik çıplaklar// demiş kendisi gibi giyinenlere peygamberimiz (as)ve //cennetin kokusu kilometrelerce öteden alınır.ama bunlar cennetin kokusunu dahi alamayacaklar //(hadis)demiş
Bunu duyunca çok etkilenmişti, ama kısa sürdü..kızım diyordu Adil abi,tamam genç kızsın anladık ama hiç olmazsa dar giyinip milletin dikkatini vücuduna çekme..zaten güzelsin,cinselliğini ön plana çıkartmaya senin ihtiyacın yok ki..
O akşam annesinin kıyafetlerini alıp bir denedi..aynanın karşısına geçti ve seyretti görüntüsünü..aslında hanım hanımcık olmuştu..ama yüzünü buruşturdu..//cinsellik onun silahıydı ( ! )//.yolda yürürken,oturur kalkarken erkeklerin iştahla ona bakmaları içini gıcıklatıyor hoşuna gidiyordu.
Bu ahlakiydi,değildi onu ilgilendirmiyordu.erkeklerle oynamak hoşuna gidiyordu ve bundan vazgeçmeye hiç niyeti yoktu.
O bir sokaktan geçerken bütün erkekler ona bakmalıydı.istediği erkeği kolayca elde etmeliydi onu ilgilendiren buydu.şimdiye kadar bir çok erkekle birlikte olmuştu.kızdan çok erkek arkadaşı vardı.erkeklerle evcilik oynamak,oynaşmak ona büyük zevk veriyordu.

Üç kız kardeştiler.diğer kardeşleri onun gibi(erkek delisi) değildiler.hanım hanımcık işlerine güçlerine bakıyorlardı.ablası ilk tanıdığı erkekle nişanlanmıştı zaten..diğer kardeşi de giyimiyle ,karakteriyle ablasından farksızdı.
Ailenin tek problemli çocuğu kendisiydi.Gerçi böyle bir ailede buna da şükürdü ya..
Babası sarhoşun tekiydi.Annesiyle kavga etmedikleri zaman bir müddet iyi olurlardı.

Dışardan bakıldığında normal bir aile oldukları zannedilebilirdi..ama çok geçmeden baba birgün eve zilzurna gelir,bir taşkınlık yapar ve sonunda olan olurdu..
Çoğu zaman hep beraber y’aka paça dışarı atarlardı onu ( ! )..evet,bu çok saçma ve aşırı görünebilir..ama öyle aşırılıkları vardı kii..içince iyice sapıttığından,hatta sapıklaştığından(inanılmaz ama bir keresine babası kendisine sarkıntılık bile yapmıştı) başka çareleri kalmıyordu.birkaç kez boşanmanın eşiğinden dönmüşlerdi..ama annesi kızlarının yalvarmalarına dayanamıyor,her seferinde vazgeçiyordu..
Çünkü babası içmediğinde dünya tatlısı bir insandı..Ah o içki..kendisi de içtiğinde sapıtmıyormuydu..neyse..
Allahtan Adil abi bunları bilmiyordu.
Ne farklı insanlardı Allahım..o ve çevresindeki insanların siması bi başkaydı..bakınca insana güven ,huzur veriyorlardı.adeta bir nur vardı simalarında ve parlıyorlardı..
Kendileri bunun farkında değillerdi ..ama dikkatli bakan onları hemen diğer insanlardan ayırabilrdi.dikkatini çeken bir başka şeyde konuşurlarken insanın gözünün içine bakmamaya özen gösteriyorlardı..özellikle buna kafayı takmıştı Ahu..
Ona öğretilen ,konuşurken insanların gözünün içine bakmayan,gözünü kaçıran insanın ya kendine güveni yoktu,ya da başka bir kötü niyeti vardı.art niyeti anlaşılmasın diye gözlerini kaçırırdı.o böyle öğrenmişti ve insanları tanımada bunu hep ölçü olarak kullanmıştı..babası ve annesi öyle öğütlemişler,psikoloji dersinde öğretmeni öyle anlatmıştı..
Halbuki Adil bey kendine güveni tam,toplum içinde yer edinmiş saygın bir insandı.ve yine dikkat etmişti erkeklerle konuşurken kaçırmıyordu gözlerini,yalınızca kadınlarla konuşurken yapıyordu bunu..bu çelişkiye takılan Ahu bir gün çekine çekine sordu bunu adil beye..
Adil bey gülümseyerek yine başı önde açıkladı.ve bak dedi sana çok sevdiğim bir şiiri okuyayım.şair demiş ki:
//KİRPİNİN HAKKI VAR BU DÜNYADAN ŞÜPHE SEZMEKTE..
BÜTÜN SİLAHLARINI TAKIPTA GEZMEKTE..//
Ahu’nun anlamayan bakışlarını görünce başı önde yine açıklamıştı.siz hanımlar bütün silahlarınızı kuşanmış biz erkeklerin üzerine gelirken bizim yapabileceğimiz iki seçenek kalıyor.ya,sizin gözlerinizin içine bakıp tuzağınıza düşeceğiz veya //tedbir alıp// önümüze bakacağız.
İster istemez her göz göze gelişte //Allah’a tövbe anlamına gelen Estağfurullah’ı çekeceğiz
.Demek mesele buydu..Granitten zannettiği Adil beyin’de duyguları vardı.ve güzelliğinden o da etkileniyordu.
Çok hoş diye geçirdi içinden..demek istesem onu da etkileyebileceğim.neden olmasın.zaten olgun erkeklerden hoşlanırdı.onun patron olması ve elindeki imkanlar onu yeterince cazip hale getiriyordu.
Hem onunla aşk yaşama,ona kendinden faydalandırma gibi bir niyeti yoktu.çünkü tipim değil diye geçirdi içinden..topluca ,yarı kel ufak tefek bir adamdı Adil bey.. bir yirmi sene önce olsa belki diye düşündü.
Ama gene de tipi değildi.çünkü o uzun boylu geniş omuzlu erkeklerden hoşlanıyordu.
Adil beyin elemanı suat aklına düştü birden..bitiyordu o çocuğa..gece rüyalarına giriyordu.
ama adil beyden çekindiğinden o zamana kadar fazla yaklaşamamıştı ona..
Gerçi kaçamak bakışlarından onun da kendisine karşı boş olmadığını sezmişti..
İşte tam bunları düşünürken birden kafasında bir şimşek çaktı.eğlence zamanı kızım ahu diye geçirdi içinden..bir taşla birkaç kuş vurmanın zamanı geldi..öyle şeytanca bir plan yapmıştı ki,kendini tebrik etti..
Afferim kız Ahu ,sen adam olcan dedi kendi kendine..ve böyle zamanlarda hep yaptığı gibi //yaşasın kötülük( ! ) //diye mırıldandı..

Daha sonraki günler korkunç( ! )planını hızla uygulamaya koydu.zaten giysileri çok tahrik ediciydi.ama o günden sonra özellikle en iç gıcıklayıcı ,en seksi kıyafetleri giymeye başladı.öyle tahrik edici giyiniyordu ki işyerinin sokağına girdiğinde tüm başlar ona çevriliyor,erkekleri geçtim kadınlar bile dönüp bakıyordu.Adil bey birkaç kez uyardı.her seferinde yalancı bir mahçubiyetle başını eğiyor ve peki abi kızma diyordu.Ertesi gün hiç bir şey yokmuş gibi gene daha seksi kıyafetlerle geliyordu.Adil beyin kaçamak bakışlarını fark ettikçe sinsi sinsi gülüyor,planının başarıya ulaşacağını fark etmenin sevinciyle içi içine sığmıyordu.diğer yandan suatı çoktan avucunun içine almıştı.
20 yıldır birlikte çalışıyorlardı Adil beyle suat..ve elemandan öte bir Baba /oğul ilişkisi vardı aralarında..ama şu aralar birbirlerine pek dostça baktıkları söylenemezdi.Ahu,Adil beyle konuşurken suat çıldırıyordu..suat la konuşurken de Adil beyin durumu farklı değildi.Ahunun kıyafetini gören adil beyin dindar arkadaşları adil beyi birkaç kez uyarmış,sonuç alamayınca gelmez olmuşlardı.burası küçük bir şehirdi ve herkes birbirini tanırdı.kısa zamanda dedikodu kazanları kaynamaya başlamıştı..Ahu’nun ise keyfi yerindeydi..hem patronu hem hoşlandığı genç eleman suat ona abayı yakmıştı.birde askerdeki sözlüsü( ! )kerem vardı.o aklına gelince keyfi kaçtı.
~Üff dedi şu sümsükten bi kurtulamadım..
Acele etmemeliydi.hele şu suat’ı bi garantiye alayım sonra diye mırıldandı..
Adil bey günden güne değişiyordu.camiye gitmez olmuştu.namazları dükkanda kılıyordu.
O na da namaz denirse.. öğlen namazını bile farzlayıp geçiyordu.o yüzündeki ışık,insana huzur veren sükünet kaybolmuştu. asabi bir adam olmuştu.kimsenin en ufak hatasına tahammül edemiyor ,bağırıp çağırıyordu.tek istisna vardı Ahu..artık ona kıyafeti için laf söylemiyordu..aksine hoşuna gittiği belliydi.daha önce konuşurken bakışlarını kaçıran bu adam şimdi gözlerinin içine bakıyordu..gözlerini ondan ayıramaz olmuştu..iştahla vücudunu süzdüğünü gördükçe keyiflenen Ahu onu daha da tahrik etmek için yırtmaçlı eteğini iyice açıyor adamı çıldırtıyordu..suatla da işi iyice pişirmişlerdi suatın gözü ondan başkasını görmüyordu. Onu eve götürüp annesi ve kardeşleriyle tanıştırmıştı.Ahu’yu suat’la yakın gören adil bey iyice köpürüyor ve olur olmaz suatı azarlıyordu.Adil beyi yıllardır bir baba bilen suatın da sabrı taşmak üzereydi. Zavallılar bu fettan Ahu yüzünden birbirlerine düşman olmuşlardı adeta..Ahu çift taraflı oynadıkça ortalık daha çok kızışıyordu.Adil beyi tahrik edyor,kendini suatın kollarına bırakıyordu.zavallı Adil bey önceleri sözde nasihat ediyor,erkeklerden uzak durmasını öğütlüyordu.baktı olmadı aleni suat’tan uzak durmasını yoksa 20senelik elemanını işten çıkaracağını söyledi.Ahu hayret etti bu duruma..demek çok hızlı gitmişti..biraz daha yavaş gitmeliydi..Adil beyi yumuşatmak kolay olmuyordu eskisi kadar..adamın bakışlarından ürker olmuştu.zavallı her geçen gün daha acınacak hallere düşüyordu.yaşı elliye yakın olduğu halde,20 lik gençler gibi giyinmeye başlamış,bıyığını kesmişti..buda yetmezmiş gibi perhize de başlamıştı..Tabi bunların sebebi hep Ahuydu.Adil abi bıyıksız daha yakışıklı oluyorsun demiş adam bıyığını kesmişti,biraz kilo versen demiş,zavallı adam 3 ayda 3 beden incelmiş tam 18 kilo vermişti.saçlarını boyatsan baya genç gösterecek demiş adamcağız saçlarını boyatmıştı.boyunca 2 kızı vardı..nerdeyse kendisiyle yaşıt..ama zavallı adam neler yitirdiğinin farkında bile olmadan her geçen gün biraz daha batıyordu..çevresinde eski dostlarından eser kalmamıştı.adamın umrunda değildi.Ahu emindi istese her şeyini terk eder ,istediği her şeyi yapardı.sonunda namazı da bırakmıştı..Ahu iyice tavına getirdiği adil beyden istedikçe istiyordu.bi elbise gördüm param olsa..diyordu adil bey kesenin ağzını açıyordu..paranın lafımı olur,biz ne güne duruyoruz..diyordu.şeytan Ahu ,ama abi sana da çok yük oluyorum diye kırıtıyordu.senin için canım feda..sen söyle ,yeter ki ..ne istersen alalım diyordu..artık bir tek seni seviyorum demediği kalmıştı.gülümlü,canımlı konuşmalar başlamıştı.Ahu bana araba kullanmasını öğret dedi..gittiler bir tenhaya araba kullanmaya..ahunun elini tutan,bacaklarına temas eden adam kan ter içinde kalmıştı..sonunda dayanamayıp çözüldü..Ahu gene bir şey anlamıyor pozlarında //adil abi//diyecek oldu.adam patladı..bırak şu abi lafını ,senin için ölüyorum görmüyormusun..bana daha fazla işkence çektirme..iste karımı boşayayım,hatta her şeyi satıp,savıp istediğin yere gidelim yerleşelim. Karım,çocuklarım,malım mülküm,iş,itibar hepsi sana feda..yeter ki he de ..diye adeta yalvardı..ellerini sıkıca tutmuş bırakmıyor gözleri dolu dolu ona bakıyordu..Baştan beri tüm bunları planlamasına rağmen şaşkındı Ahu..ve ne gariptir içini bir acıma kaplamıştı..sırf nefsini tatmin etmek ,bak ben bu adamı bile tavladım demek için bu yaptıkları doğrumuydu..sevmiyordu ki onu..(bir insan olarak evet ama bir sevgili olarak asla)peki neden oynuyordu bu zavallı adamla..Akşamları eve gittiğinde kardeşlerine olanları anlatıyor gülüyorlardı..gerçi kardeşleri onun bu yaptığına kızıyolardı.ama dinlemiyordu.işte oyunun sonuna gelmişlerdi..Adil bey iyice zavallılaşmış iki gözü iki çeşme ağlıyordu..sensiz yapamam..beni deli,divane ettin..gece gündüz aklımdasın..ne olur hayır deme diyerek hıçkırıklara boğuluyordu..Ahu şaşkındı..sanki karşısında ellisine merdiven dayamış bir adam değil,genç ve toy bir delikanlı vardı..zavalı diye geçirdi içinden..
Adil abi diyecek oldu…sus dedi adam..sus..bana hakaret et,söv,ama abi deme..artık yeter..
Benn..dedi ahu seni hiç bu gözle görmedim..
Hem sen benim babam yaşındasın..
Birden bakışları sertleşti adil beyin..in çabuk arabadan diye bağırdı
Korkmuştu ahu..hiç itirazsız indi..
Yıldırım hızıyla gözden kayboldu adil bey..arabayı deli gibi sürüyordu..
Ertesi gün işe gidip gitmeme konusunda kararsızdı.ama suat..onsuz duramazdı..gitti çaresiz..
Günler geçiyor,adil beyle gözgöze bile gelmiyorlardı..Adam perişan bir haldeydi.zaten sabahları bir görünüyor,bir de akşam uğruyordu.tekstil işinde yıllardır beraber olduklarından suat bütün işi çekip çeviriyordu..
Bir gün olan oldu suat’la işyerinde öpüşürken yakalandılar Adil beye.Adil bey küplere bindi..öyle bağırıyordu ki tüm sokak dükkanın önüne doluştu ..millete rezil olmuşlardı..ikisine de birer okkalı tokat vurmuştu Adil bey.. suat karşı gelecek olmuş,Ahu engellemişti..olan olmuş hem rezil olmuşlar hem işten kovulmuşlardı. Olanları duyan suatın babası küplere binmiş,kesinlikle o kızı istemem ,o kız bizim gelinimiz olamaz diyor başka bir şey demiyormuş..suat, Ahu uğruna tüm ailesine rest çekti.baba /oğul arasında hiç olmayan şey oldu ve tartıştılar.babası evden kovdu suatı..sevdiği uğruna her şeyini yitirmişti suat..işsiz ve tüm sevdikleriyle küstü..Adil bey içkiye başlamış..olanları duyan eşi evi terk etmiş..işlerle ilgilenmediğinden iflasın eşiğine gelmiş..
Ahu çok üzgündü..olayların bu boyuta geleceğini hiç düşünmemişti .o biraz eğlenmek istemişti..ama bunun ne kadar yanlış olduğunu şimdi anlıyordu..günlerce eve kapanıp ağladı..suat sürekli arıyor,telefona çıkmıyordu.Bir akşam kapılarına sarhoş bir şekilde geldi suat..ikinci bir rezillikten korkup eve aldılar..bu işin sonu yoktu..annesi ve Ahu anlatmaya çalıştılar suata..bir çocuk gibi ağlıyor,senden ayrılmam diyordu..
Ertesi gün,Suatın babası oğlunu alıp Trabzona memleketlerine götürdü..aylarca gelmedi suat..sonra bir gün çarşıda karşılaştılar..şok oldu adeta..suat bir kızla kolkola karşısından geliyordu.babası memleketlerinden evlendirmişti suat’ı..Adil beyle de konuşup tekrar işine geri dönmüştü..bu işten en çok Zavallı Adil bey zararlı çıkmıştı..yuvası dağılmış,kendisi perişan olmuştu..çevresi,itibarı her şeyi tükenmişti..beş vakit namazında dindar bir insanken ,içkiye müptela zavallının biri olmuştu..çok gururluydu ama aşk gurur tanımazdı..birgün kapısına dayandı Ahunun..Allahtan evde kimse yoktu..Biraz konuşalım diyordu hemen çıktı .Ahu..hem konuşup özür dilemek istiyor hem de çekiniyordu..bu yüzden uzatmalı sevgilisi kerem’i aramıştı..yakındaki parka gittiler..Zavallı adam perişandı.o şişman adam çubuk gibi kalmıştı.içkiden gözlerinin altı torba torba olmuş,uykusuzluktan avurtları çökmüştü..söze nerden başlıyacağını düşünürken birden kerem ve arkadaşları karşılarına dikildi..onları görünce gene hata yaptığını anladı Ahu..ama çok geçti..ulan kart zampara,sen belanı mı arıyorsun diye bağırarak saldırdı kerem..Ellerindeki sopalarla zavallı adama acımasızca vurmaya başladılar..çevreden yatişenler ve polis gelinceye kadar zaten bitkin olan zavallı adam hastanelik olmuştu..Gelen ambulansla kanlar içindeki adamı alıp götürdüler..(as)
Günlerce komada yattı Adil bey..
Ve işte annesi kötü haberi vermişti..zavallı kurtulamamıştı..
Korkunç bir pişmanlık duygusu kaplamıştı her yanını..hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.yeni işyerinde çevresine toplanmıştı her kes ne oluyor diye..Bir yakınım,çok sevdiğim saydığım bir ağabeyim öldü diyebildi..karşıdan annesi görünmüştü..
İşyerinden izin verdiler.perişan haldeki Ahuyu annesi eve götürdü..
Aradan günler ,haftalar geçmiş,ahu bir türlü olanları unutamamıştı .sürekli ağlıyordu..
Kulaklarında Adil abisinin sesi..
Kadın fitnedir diyordu..Açık saçık gezen kadın fitnedir.toplumda anarşi ve kargaşa çıkarır.işte bu yüzden Alimlerimizden biri duasında :
Allah’ım kadının şerrinden,
Allah’ım kadının fitnesinden,
Allah’ım kadının belasından
Sana sığınırım diye dua etmiş ve bize de öyle dua etmemizi tavsiye etmiştir.Açık gezen kadına şeytan iltifat eder ve //Ey kadın,sen benim hedefini hiç şaşmayan okumsun //dermiş..
Ve bir gün şöyle demişti Adil bey..
Yanlışla doğruya ulaşılamaz..//Bir kadın ve bir erkek bir arada yalnızsa üçüncüleri şeytandır(hadis) demiş peygamberimiz..(as)ben hatayı seninle yalnız kalmakla yaptım..sana nasihat edeyim derken şeytanın tuzağına düşüp kendimi ateşe attım..
İnsanlar mahvolmuştu hayatlar kararmıştı onun yüzünden..kerem katil olmuş,hapse girmişti, Adil abi Rezil olduğu yetmiyormuş gibi bir hiç uğruna ölmüştü..
Allahım beni affet diye Pişmanlık gözyaşları içinde,hıçkıra hıçkıra ağlıyordu..

EŞREF ABDULLAH