Bizans´ın İbretlik Sonu

İstanbul’un fethinden bir gün önce Ayasofya’da imparatorun, bütün devlet ve saray erkanının göz yaşlarıyla katıldığı büyük bir ayin yapılır. Bu Ayasofya’da yapılan son ayindir. Ayrıca sokaklardan papazların idare ettiği ayin alayları geçirilmiş, bütün halk bu alaylara katılmış, İstanbul’un içi "Kyrie eleison" yani "Ya Rabbi bize merhamet et" dualarıyla çınlamış, kadın ve çocukların vaveylaları içinde yoluna devam eden alay surlara kadar ilerleyerek Bizans’ın son tahkimatını takdis etmişlerdir.

İmparator, Bizanslıları mukavemete teşvik eden son nutkunda Şarki Roma’nın uzun bir inhitat ahlaksızlığından sonra bu akıbete layık olduğunu belirten: "Eğer bu tavsiyelerime riayet edecek olursanız Allah’ın bize yolladığı haklı cezadan belki kurtuluruz" sözünü ifade etmiştir

Fatih Sultan Mehmet nihayet 1453 yılı Nisan ayında 165.000 ordusuyla şehri kuşattı. Döktürdüğü bütün toplarla surları zorladı. Donanmasını bir gece Dolmabahçe’den Haliç’e indirdi. 6 Nisan’dan 29 Mayısa kadar süren 53 günlük kuşatma zorlu savaşlar ve hücumların sonucunda Bizanslılar yenilgiye uğradı. Fatih’in orduları 29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul’a girdiler. İstanbul’un Türkler tarafından alınmasıyla orta çağ sona erdi ve yeni çağ başladı.

Osmanlı İstanbul’u feth ettiği zaman (29 mayıs 1453) müdafasız halk kiliseye sığınmıştı. Halk şu inancı taşıyordu; Türkler Büyük Konstantin sütununun yanına kadar geldiklerinde gökte bir melek zuhur edecek ve bunu gören Türkler bir daha dönmemek üzere Asya’da ki vatanlarına çekileceklerdi.

Fakat Türkler gelmişler mabedin kapılarını açarak içeri girmişler ve orada korkudan birbiri üstüne yığılmış olan erkek ve kadınları esir etmişlerdir. Burada cebren içeri girmek mecburiyetinde kalan Osmanlı askerleri hiç kimsenin hayatına dokunmamış ve yalnız esir almakla yetinmişlerdir.

Fatih Sultan Mehmet, umumiyetle rivayet olunduğu gibi, at üzerinde değil, fakat yaya olarak kiliseye girmiş ve müezzine ezan okutarak maiyeti ile beraber namaz kılmıştır.

Konular