ALLAHÜ TEÂLÂYI SEVMEK

[size=18px][color=blue]Cuma günü geldiği için sevinen bir mümine, kıyâmete kadar her gün, o kadar sevap verilir ki, adedini Allahü teâlâ bilir. Hadîs-i şerîf





ALLAHÜ TEÂLÂYI SEVMEK
Allahü teâlâyı sevmek için, sebepler pek çoktur: Evvelâ, Müslüman olarak dünyaya gelmek. Yani, bir Müslüman ananın ve bir Müslüman babanın evlâdı olarak dünyaya gelmek, bütün ömrümüzce, Allahü teâlâyı sevmek, Allahü teâlâya şükür ve hamd etmek için, tek başına en büyük sebeptir. Meselâ, Hıristiyan ana-babadan dünyaya gelmiş olsaydık, artık Müslümanlık yolunu bulmak, bizim için, çok zor veya imkânsız olurdu.

Müslümanlığı sevmiş, elinden geldiği kadar Müslümanlık yolunda yürümeye gayret etmiş bir ailenin çocuğu olmak da ayrı bir talihtir. İsmi Ahmet veya Hatice olup da, Müslümanlık icaplarını yapmayan, hatta Müslümanlığı hor gören, nice sözde Müslümanlar var. Akıl ve izan sahibi olmak, iyi ve kötüyü anlayabilecek bir tahsil ve anlayış seviyesinde bulunmak da, Allahü teâlânın en büyük nimetlerindendir. Bundan başka, insan haklarını tanıyan bir hükümetin ferdi olarak yaşamak, sıhhatte olmak, fakir olmamak vesaire gibi binlerce nimet hep Allahü teâlânın lutf ve ihsanıdır. Bu saydığımız nimetlerden mahrum olan milyonlarca insanın, milyonlarca Müslümanın bulunduğunu düşünürsek, Allahü teâlâyı nasıl sevip, şükretmek lâzım geldiği kolayca anlaşılır.



Tam İlmihal Seâdet-i Ebediyye (95. baskı, Sayfa: 705)



[/color][/size]

Konular