[size=18px]İslâmî yapılanmada 3 unsur vardır:
1- Kur’ân-ı Kerîm,
2- Peygamberimiz Efendimiz’in şahsı,
3- Efendimiz aleyhisselâmın hadisleri (sünneti).
Resulullah (SAV)’ın şahsını, yaşam tarzını çok iyi bilmemiz gerekiyor. Aile efradımızı konuyla ilgili olarak bilgilendirmemiz gerekiyor.
O’nun yaşam tarzına (sünnetine) şöyle bir bakalım.
Fahr-i Kainat Efendimiz (SAV):
• İnsanların en cömerdi idi.
• Sıkıntlara göğüs germe bakımından göğsü en geniş olanı idi.
• İnsanların, sözü en doğru olanı idi.
• Üzerine aldığı işi en iyi şekilde yerine getireni idi.
• Akrabalarına en çok ikramda bulananı idi.
• Kendisinden bir şey istendiğinde istenilen şey varsa verirdi. Yoksa, eğer bulabilecekse vereceğine dair söz verirdi. İmkânı olmadığı takdirde susardı.
• İnsanların en cesuru idi.
• Az söyler, az konuşurdu.
• İnsanların en mütevazısı idi.
• Hastaları ziyaret ederdi.
• Kölelerin bile davetine icabet ederdi.
• Evde zevcelerinin işlerine katılır ve onlara yardım ederdi.
• Çocuklara selâm verirdi.
• Kendisini çağıran (seslenen kişiye) “buyurun” diye cevap verirdi.
• Bir meclise girdiği zaman orada hangi konu konuşuluyorsa bu yönden onların sohbetine katılırdı.
• Gülmez daima gülümserdi.
• Yürürken sallanmaz ve adımlarını fazla açmazdı.
• Tedbirlerini muntazaman alırdı.
• Hâlis bir çöl arabı O’nu ilk gördüğünde:
“ -Vallahi gördüğüm şu simâ yalancı olamaz” derdi. Görünüşü itibariyle de doğruluğuna şehadet ederdi.
• Yaşayışı gayet sade idi.
• Kendi işlerini kendi görmeye çalışır, kimseye yük olmak istemezlerdi.
• Daima şefkat ve merhametli olurdu. Şefkat ve merhametten yoksun olanlar, tevazudan da mahrumdurlar.
• Bir meclise girdiğinde başköşeye geçmez, orada boş olan yer neresi ise oraya otururdu.
• Kendisi için ayağa kalkıp ta’zim edilmesini istemezdi.
• Övülmekten hoşlanmazlardı.
• İnsanlar arasında ayırım yapmazdı.
• İnsanların en adaletlisiydi.
• Günün ilk saatlerinde uyanır bir daha uykuya yatmazlardı.
• Öğlen vaktinde kısa bir kaylule (öğle uykusu) yaparlardı.
• Az yer, az konuşur, az uyurlardı.
• Eve girdiklerinde selâm verirlerdi.
• Dişlerinin, tırnaklarının ve vücutlarının temizliğine çok önem verirlerdi.
• Sağlığı yerinde olduğu müddetçe kimseden emir verip yardım istemezdi.
Hz. Aişe anamız diyor ki:
- Kalkar suyunu kendisi içerdi. İçtikten sonra da bana dönüp:
“- Ya Aişe su ister misin? İstiyorsan sana da su vereyim” diye sorarlardı. İstersem getirip su verirlerdi.
• Söz verdiğinde kesinlikle sözünü yerine getirirlerdi.
• Kimseyi asla aldatmazdı. “Aldatan bizden değildir” diye buyurmuşlardı.
• Daima tebessüm ederlerdi. “Gülümsemenin de bir çeşit sadaka olduğu”nu emir buyururlardı.
Ey Müslümanlar!
Peygamberimiz Efendimiz’in sözünü tutalım, sünnetini yaşayalım ve yaşatalım. Çünkü mutluluğumuz buna bağlıdır. [/size]