UBEYDULLAH HÂN

[size=18px][color=olive]UBEYDULLAH HÂN

Orta Asya’da hüküm süren Şeybânîler hânedanının 4. hükümdarıdır. Şeybânî Hânın küçük kardeşi Mahmud Hânın oğludur. 1488’de doğdu. Gençliği amcası Şeybânî Hânın yanında geçti ve onunla seferlere katıldı. Bilgisi ve askerî kâbiliyeti diğer şehzâdelerden fazlaydı. 1532’de Ebu Sâid’in vefâtı ile Buhara’da hükümdar oldu. Mâverâünnehre yaptığı bir seferle Babür Şah’ın bu topraklar üzerindeki hâkimiyetine son verdi. Safeviler Anadolu ve Orta Asya’da şiiliği yaymağa çalışıyorlardı. Osmanlı Devleti bunlarla mücadele ederken şii düşmanı olan Ubeydullah Hân da Horasan üzerine seferler yaptı, şiiliğin Herat ve Belh’e girmesini önledi. Böylece şiiliğin Orta Asya’da yayılmasına kesin bir şekilde mâni oldu. 1539’da vefât etti.

Ubeydullah Hân, ülkesinin imarına da çaba göstermiş, Mâverâünnehr’de su tesisleri yaptırmış, Savran’da yaptırdığı büyük medrese ile ilme hizmet etmiştir. Muâsırı olan Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selîm Hân ile dost olmuş ve mektuplaşmıştır. Ubeydullah Hân, Arapça ve Farsça’yı bu dillerde şiir yazacak kadar iyi bilirdi. Hattat ve nakkaştı. Buhara sarayını bir ilim ve kültür merkezi hâline getirmiş olup, âlim ve sanatkârları himâye ederdi. Ubeydullah Hân, bilhassa din âlimlerine büyük bir önem verir, gözetirdi. Ahmed Yesevî hazretlerine olan derin bağlılığı ile hikmet tarzında şiirler yazdı. Ayrıca çeşitli ilim kollarında kitapları vardır. Şiirlerinde ve yazılarında Ehl-i sünnet itikadını anlatmıştır.




[/color][/size]