Dinlerin ortak noktası

[color=olive][size=18px]Dinlerin ortak noktası



Sual: Dünyada Müslümanlara karşı oluşan önyargıları gidermek için, (Bütün dinlerin mensupları olarak, dinlerin ortak noktasında, kardeşçe buluşalım) denilerek toplantılar yapılıyor. Gayrimüslimle nasıl kardeş olacağız?

CEVAP

(Dinlerin ortak noktasında kardeşçe buluşalım) demek, Allaha inanmamak, Onun hükmünü beğenmemek demektir. Zira Allahü teâlâ öyle buyurmuyor, Müslüman olun buyuruyor, İslamdan başka dini kabul etmem buyuruyor. Orta nokta diye bir şeyden bahsetmiyor. Tek nokta bildiriliyor. (Ancak müminler kardeştir) buyuruyor. Kardeşçe buluşmanın yolu, Müslüman olmaktır. Bu konudaki âyet-i kerimelerden bazıları şöyledir:

(Allah indinde hak din ancak İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

(Sizin için din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3]

(İslam’dan başka din aryan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]

(Allah’a ve Onun ümmi nebi olan Resulüne iman edin, Ona tâbi olun ki doğru yolu bulasınız.) [Araf 158]

(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]

(Kimi, ona [Resulüme] iman etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara da çılgın ateşli Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları elbette ateşe atacağız.) [Nisa 55–56]

(Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin. İşlerinizi boşa çıkarmayın.) [Muhammed 33]

(Allah ve Resulüne itaat edin.) [Enfal 1]

(Ancak müminler kardeştir.) [Hucurat 10]

Onlar da Müslüman olurlarsa, hem bizimle kardeş olurlar, hem de dünya ve ahiret saadetine kavuşurlar. İslamiyet’i tanımalarına, Müslüman olmalarına engel olan yahut Müslümanlara düşmanca yaklaşmalarına sebep olan önyargıları varsa da, bunu gidermenin yolu dinimiz hakkında onları doğru bir şekilde bilgilendirmektir. Onların anladığı anlamda diyalog yapmak, çözüm değildir. Zaten Hıristiyanların diyalogdan anladıkları şeyin, misyonerlikten başka bir şey olmadığını, kendileri de açıkça itiraf ediyorlar.

Vatikan yetkilisi Kardinal Jean-Louis Tauran da, 20 Ekim 2007 tarihinde yaptığı açıklamada, diyalogun şartı olarak, Kur’an-ı kerimin tartışmaya açılmasını teklif ederek şöyle demiştir:

(Müslümanlarla gerçek anlamda dini tartışma yapılamaz; çünkü Müslümanlar Kur’anı, Allah’ın kelamı olarak görüyorlar ve Kur’an üzerinde derinlemesine tartışmayı kabul etmiyorlar.)

Kardinal, yeni bir konuşmasında şunu rahatça söyler:

(Diyalogcu kardeşlerimiz, Kur’anda tarihsel ayetlerin olduğunu bildiriyorlar. Bizimle kardeş olabilmeleri için, tarihsel olan bu ayetlerin Kur’andan çıkarılması lazımdır.)

Kardinalin zaten Kur’anı tartışmaya açalım demesi de budur.



[/size][/color]