Tıp 14 Asırdır Bilinen Bir Gerçeğin

Tıp 14 Asırdır Bilinen Bir Gerçeğin



Anne sütünün bebekler için ne kadar vazgeçilmez ve benzersiz bir besin kaynağı olduğu gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. İlerleyen teknolojiye rağmen mamalar, halen anne sütünün yerini tam olarak dolduramamıştır. Yapılan araştırmalar da, anne sütünün içeriğinin sanılandan daha karmaşık olduğunu göstermektedir.
Anne sütünde inek sütündekinden farklı bir protein bulunur. Bu protein inek sütündekinden farklı olarak allerjik reaksiyonlara yol açmaz. Yağ asitleri, karbonhidratlar gibi birçok değişik besin kaynakları en ideal oran ve miktarda anne sütünün bileşiminde yer alır. Bu değişik besin kaynaklarının içerikleri de bebeklerin özgün ihtiyaçlarına uygundur. Örneğin inek sütünde bulunmayan ve insan beyninin gelişiminde önemli rolü olduğu bilinen taurin amino asiti anne sütünde mevcuttur. Mükemmel bir besin kaynağı olması dışında, anne sütü bebekleri enfeksiyonlardan koruma açısından da önemli rol oynar. Anne sütünde bulunan, anneden çocuğa geçen immungloblinler bebekler için yaklaşık 6. aya kadar mikrobik hastalıklara karşı koruma görevini gerçekleştirir. Ayrıca anne sütüne geçen immun sisteme ait hücreler de birçok değişik enfeksiyona karşı koruma görevini yürütür. Anne sütünde, inek sütünde bulunmayan en az 100 değişik madde bulunur 1 . Bütün bu besin ve gıda özellikleri yanında bebekleri anne sütü ile beslemenin bebeğin psikolojik gelişimi açısından da önemli olduğu psikologlar tarafından kabul edilmektedir. Emzirmenin anne için de önemli avantajları vardır. Bunlardan en iyi bilineni, bebeklerini emziren annelerin göğüs kanserine karşı önemli ölçüde korunmasıdır.
Anne sütünün önemi, kısa bir makalede özetlenemeyecek kadar ayrıntılı ve çok yönlüdür. Her geçen gün yeni araştırmalar bu konudaki bilgilerimizi daha da geliştirmektedir. Bu gelişmelerden birisi de geçtiğimiz Aralık ayında dünyanın en saygın birkaç tıp dergisi arasında yer alan Lancet Dergisinde yayınlanan bir makalede açıklanmıştır 2. Yakın zamana kadar Dünya Sağlık Örgütü, 3. Dünya ülkelerinde yaşayan annelere 2 yaşına kadar emzirmeyi tavsiye etmekteydi. Ancak 1 yaş sonrası emzirmeye devam etmenin önemini vurgulayan kaydedeğer ilmî araştırmalar mevcut değildi. Lancet’de yayınlanan bu yeni bilimsel makale 2. yaş içinde emzirmeye devam etmenin çocukların büyüme ve gelişmesine önemli katkıda bulunduğunu ortaya çıkardı. Müslümanlar tarafından 14 asırdır bilinen bu gerçek Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresinin 233. Âyetinde vurgulanmaktadır. Bu âyette emzirmenin tam olması için 2 yaşına kadar emzirmeye devam edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Sayısız defalar olduğu gibi bir kez daha bilim, Kur’an’da olduğu bilinen, fakat önemi şu ana kadar çok iyi bilinmeyen bir gerçeğin arkasındaki hikmetleri ortaya çıkarmaya başlamıştır. Rabbimizin buyruklarına sorgulamadan uyan müslümanlar vahyin yanılamayacağını bildikleri için daima çağlar ötesi kalmayı başarabilmiştir.
Kaynaklar:
1- FDA Consumer Magazine (Ekim 1995).
2- Lancet, vol. 354 11-Aralık-1999; 2041-45.

Yunus Kaan Truvalı
[url]www.zaferdergisi.com[/url]

Konular