(Hendek gazâsı) -6- ALLAHÜ EKBER! ALLAHÜ EKBER!

[b][color=olive](Hendek gazâsı) -6- ALLAHÜ EKBER! ALLAHÜ EKBER!

Nihâyet Medîneye geldi küfür ordusu,
"Onbin kişi", çok büyük bir kuvvetti doğrusu.

Hendeklerin önünde, gelip karâr kıldılar,
Kuzey-batı yönünde, bir ordugâh kurdular.

Gâyeleri, tamâmen Medîneyi yıkmaktı
Resûl ve eshâbını, ortadan kaldırmaktı

Hendekleri görünce, eylediler çok hayret,
Zîra Arabistânda yoktu böyle bir âdet.

Hiç beklemedikleri bir şeydi bu çukurlar,
Bozuldu moralleri, hepsi şaşkın oldular.

Zîra o hendeklerden, atlar sıçrayamazdı,
İçine düşenler de, kolayca çıkamazdı.

Resûlullah görünce, düşman ordularını,
O da, karşı tarafta kurdu karârgâhını.

O gün, "Üçbin kişi"den müteşekkildi ordu,
Hepsi de, savaş için sabırsızlanıyordu.

"Zeyd bin Hârise" ile, "Sa'd ibni Ubâde",
İslâmın ancağını taşırlardı bu harpte.

O sırada Resûlün mübârek huzûruna,
"Hazreti Ömer" gelip, bir haber verdi Ona.

Dedi: (Benî Kureyzâ, o mevcûd andlaşmayı,
Bozup, göze almışlar bizimle savaşmayı.)

"Hasbünallah!" buyurdu, bu habere o Server,
Yâni, "Cenâbı Allah, bize kâfî ve yeter"

Müteessir olmuştu bu haber karşısında,
Ordu, iki ateşin kalmıştı arasında.

Zîra Kuzey-batıda bulunurdu kâfirler,
Güney-doğuda ise, vardı bu yehûdîler.

Bu husûsta, bir bilgi alıp da gelsin diye,
"Zübeyr ibni Avvâm"ı gönderdi o bölgeye.

O, Benî Kureyzâ'ya gidip yaptı tahkîkat,
Gördü ki, işbu haber doğru imiş hakîkat.

Resûlün emri ile, bir kısım sahâbîler,
Gidip, o kabîleye nasîhat eylediler.

O eski andlaşmayı yenilemek üzere,
Isrâr ettilerse de hâin yehûdîlere,

Onlar, yine diretip hiç kabûl etmediler,
Hattâ Resûlullaha hakâret eylediler.

Dediler: (Muhammed de kim oluyormuş ama,
Onunla, aramızda yoktur hiçbir andlaşma.

Onu öldürmek için, and içtik hep bir ağız,
Biz, kardeşlerimize yardımcı olacağız.)

"Sa'd bin Muâz" ile, onun yanındakiler,
Dönüp, Resûlullaha verdiler bunu haber.

Buyurdu: (Gizli tutun bu haberi ey eshâb,
Tedbîr ve aldatmaktan ibârettir çünki harb.)

"Ne emir verir?" diye, o an üçbin mücâhid,
Merakla o Resûlü bekliyordu o vakit.

Biraz sonra oraya, o Sevgili Peygamber,
Geldi ve iki defâ dedi "Allahü ekber!"

Eshâp da tekrâr edip "Tekbîr"i aynen yine,
Büyük korku saldılar kâfirlerin kalbine.

O kum gibi kaynıyan kalbalık kâfirler,
Bu "Tekbîr" sesleriyle korkarak titrediler

.[url]www.huzurpinari.com[/url]

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
"İnsan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmeli..."
"Kim olduğun değil, kiminle olduğun önemlidir..."
__________________[/color][/b]