İmansıza Herşey Madumdur
İmansıza Herşey Madumdur
Mesela tad alma duygusu bozulan bir şahıs zehir ile bal arasındaki farkı anlayamaz. Koku alma duygusu dumura uğrayan insan gübre ile gülün kokusunu tefrik edemez. Kör bir adam için en güzel manzaralarla en çirkin suretlerin farkı olmaz. Sağır bir adam bülbülün nağamatıyla sinek vızıltısını fark edemez.
Aynen öyle de bütün ulvi lâtifeleri küfür ile sönen bir insan da, şu kainatta tecelli eden esmâ-i ilâhiyeyi okuyamaz. San’ata bakıp Sânii göremez, nimetten in’ama geçmez. Rahmân’ın iltifatını hissedemez. Şu kâinatı dolduran ulvî tesbihatı işitemez ve rabbanî kelâmları fehmedemez. Kâinata ibret nazarıyla bakamaz. Etraf-ı âlemde görünen binlerce hikmetlerin, maslahatların bir kasıdın kasdiyle, bir muhtarın ihtiyariyle olduğunu bilemez.
Enfüsî ve afakî nimetleri düşünemez. Yani gözünün bir nimet olduğundan gafil olarak yaşar. Dilinin ne kadar harika bir nimet olduğunu bir an olsun hatırına getirmez. Aklın, idrakin ne kadar büyük bir nimet olduğunu düşünemez. Enfüsî nimetleri takdir edemeyen bir insan, uzak ve yakından imdadına gönderilen hadsiz afakî nimetleri de takdir edemez.
Nükteler Adlı kitabından
Mehmet Kırkıncı
Mesela tad alma duygusu bozulan bir şahıs zehir ile bal arasındaki farkı anlayamaz. Koku alma duygusu dumura uğrayan insan gübre ile gülün kokusunu tefrik edemez. Kör bir adam için en güzel manzaralarla en çirkin suretlerin farkı olmaz. Sağır bir adam bülbülün nağamatıyla sinek vızıltısını fark edemez.
Aynen öyle de bütün ulvi lâtifeleri küfür ile sönen bir insan da, şu kainatta tecelli eden esmâ-i ilâhiyeyi okuyamaz. San’ata bakıp Sânii göremez, nimetten in’ama geçmez. Rahmân’ın iltifatını hissedemez. Şu kâinatı dolduran ulvî tesbihatı işitemez ve rabbanî kelâmları fehmedemez. Kâinata ibret nazarıyla bakamaz. Etraf-ı âlemde görünen binlerce hikmetlerin, maslahatların bir kasıdın kasdiyle, bir muhtarın ihtiyariyle olduğunu bilemez.
Enfüsî ve afakî nimetleri düşünemez. Yani gözünün bir nimet olduğundan gafil olarak yaşar. Dilinin ne kadar harika bir nimet olduğunu bir an olsun hatırına getirmez. Aklın, idrakin ne kadar büyük bir nimet olduğunu düşünemez. Enfüsî nimetleri takdir edemeyen bir insan, uzak ve yakından imdadına gönderilen hadsiz afakî nimetleri de takdir edemez.
Nükteler Adlı kitabından
Mehmet Kırkıncı
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan