Tasavvufi Kıssalar
[color=red](1.Kıssa) Üveysi İrşad[/color]:[color=black]Bir mürşid-i kamil vefat ettikten sonra da istediği bir kimseyi irşad edebilir. Kendi ruhaniyetinden medet dileyen birine yardımlarda bulunur ve onu manen terbiye eder. Silsile-i Sadat-ı Nakşibendiyye içinde büyüklerin kabirlerine giderek irşad olmuş, nice manevi derece ve makamlar elde etmiş zatlar mevcuttur.
Bunların en meşhuru Ebulhasen Harkani Hazretleridir ki, tam 12 sene Ebu Tayfurul Bestami Hazretlerinin kabri sadetlerine devam ederek onun ruhaniyetinden velilik hırkasını giymiş ve pek çok manevi bereketlerin sahibi olmuştur.
Bu hadise tasavvuf kitaplarında aynen şöyle anlatılır:
Bayezid-i Bestami Hazretleri, her sene bir defa, Dıhistan’da şehitlerin kabirlerinin bulunduğu Kumtepeyi ziyarete giderdi. Harkan’dan geçerken durur ve havayı koklardı. Talebeleri kendisine;
-“Efendim, sizin bu şekilde havayı koklamanızdaki hikmet nedir? Biz herhangi bir şeyin kokusunu duymuyoruz.” diye sorduklarında, buyurdu ki;
- “Evet öyledir. Fakat bu kasabadan öyle birinin kokusu geliyor ki, onun adı Ali, künyesi Ebul Hasen’dir. O, zamanın kutbu olacaktır.”
Ebul Hasen Harkani (k.s.) Hazretleri Cenab-ı Bayezid’i manada gördüğünü ve irşada mahzar olduğunu söylemiştir.
Oniki sene Harkan’dan Betam’a hocasının kabrini ziyaret için gitti. Bu ziyarete giderken, yolda Kur’an-ı Kerim’i hatm ederdi. Her gittiğinde ziyaretle ilgili vazifelerini yaptıktan sonra ;
-“Ya Rabbi! Batezid’e ihsan ettiğin, ilmi ledün’den (sana ait ilimlerden) büyüklüğünün hakkı için, Ebü’l-Hasen kuluna da ihsan eyle!” diye yalvarırdı. Geri dönerken hiçbir zaman Hazreti Bayezid’in türbesine arkasını dönmezdi.
Oniki sene sonra, Allahü Teala’nın lütfu ile Bayezid’in ruhaniyetinden istifade edip olgunlaştı. Allahü Teala’yı tanıtan kalb ilimlerinde ve diğer ilimlerde talebe yetiştirmeye başladı.
Şah Nakşibend Hazretleri de kendinden evvel geçen evliyanın büyüklerinin kabirlerini birer birer ziyaret ederek ne gibi üstün hallere kavuştuğunu ifade etmiştir.
İşte bu şekilde, cismen değil de manen terbiye olma haline tasavvufta “Üveysi” olarak irşad olma hali denir. Bu hal, ilk defa Veysel Karani Hazretlerine vaki olmuştur. Resülüllah Efendimizi bizzat görmemiş ancak, ruhaniyetinden istifade ederek irşad olmuştur.[/color]
Bunların en meşhuru Ebulhasen Harkani Hazretleridir ki, tam 12 sene Ebu Tayfurul Bestami Hazretlerinin kabri sadetlerine devam ederek onun ruhaniyetinden velilik hırkasını giymiş ve pek çok manevi bereketlerin sahibi olmuştur.
Bu hadise tasavvuf kitaplarında aynen şöyle anlatılır:
Bayezid-i Bestami Hazretleri, her sene bir defa, Dıhistan’da şehitlerin kabirlerinin bulunduğu Kumtepeyi ziyarete giderdi. Harkan’dan geçerken durur ve havayı koklardı. Talebeleri kendisine;
-“Efendim, sizin bu şekilde havayı koklamanızdaki hikmet nedir? Biz herhangi bir şeyin kokusunu duymuyoruz.” diye sorduklarında, buyurdu ki;
- “Evet öyledir. Fakat bu kasabadan öyle birinin kokusu geliyor ki, onun adı Ali, künyesi Ebul Hasen’dir. O, zamanın kutbu olacaktır.”
Ebul Hasen Harkani (k.s.) Hazretleri Cenab-ı Bayezid’i manada gördüğünü ve irşada mahzar olduğunu söylemiştir.
Oniki sene Harkan’dan Betam’a hocasının kabrini ziyaret için gitti. Bu ziyarete giderken, yolda Kur’an-ı Kerim’i hatm ederdi. Her gittiğinde ziyaretle ilgili vazifelerini yaptıktan sonra ;
-“Ya Rabbi! Batezid’e ihsan ettiğin, ilmi ledün’den (sana ait ilimlerden) büyüklüğünün hakkı için, Ebü’l-Hasen kuluna da ihsan eyle!” diye yalvarırdı. Geri dönerken hiçbir zaman Hazreti Bayezid’in türbesine arkasını dönmezdi.
Oniki sene sonra, Allahü Teala’nın lütfu ile Bayezid’in ruhaniyetinden istifade edip olgunlaştı. Allahü Teala’yı tanıtan kalb ilimlerinde ve diğer ilimlerde talebe yetiştirmeye başladı.
Şah Nakşibend Hazretleri de kendinden evvel geçen evliyanın büyüklerinin kabirlerini birer birer ziyaret ederek ne gibi üstün hallere kavuştuğunu ifade etmiştir.
İşte bu şekilde, cismen değil de manen terbiye olma haline tasavvufta “Üveysi” olarak irşad olma hali denir. Bu hal, ilk defa Veysel Karani Hazretlerine vaki olmuştur. Resülüllah Efendimizi bizzat görmemiş ancak, ruhaniyetinden istifade ederek irşad olmuştur.[/color]
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan