AKIL NEDIR ? KUR'AN VE AKIL
Kur'anı akıl ile yorumlama yapılmaz. Kimse kendi aklı ile kur'anı yorumlayamaz. Dini konularda akla değil nakile bakmak gerekir gibi yanlışları görünce AKIL nedir ? sorusu aklıma geldi ve burada aklın ne olduğu konusunun yeteri kadar bilinmediği fikrine kapıldım.
AKIL NEDİR ?
Akıl yüce tanrımızın bize kendi özelliklerinden bahşettiği en büyük hediyedir. Yüce tanrımız insanı fiziken diğer yaratıklardan daha zayıf yaratmış. İnsanoğlu bir kaplanın,bir kurtun ,bir çekirgenin,bir arının
sahip olduğu fizik güç ve yeteneklere sahip değildir. Bu nedenle yüce tanrımız bize korunup yaşamımızı devam ettirebilmek için aklı vermiştir.
Akıl o kadar yüce ve büyük bir güçtür ki düşünebilme alanı sonsuzdur.
Akıl düşünmektir.
Akıl üğrenmektir.
Akıl yorumlamaktır.
akıl sorgulamaktır.
Akıl çözümlemektir.
Yüce Allah insana aklı verdiği zaman ,o aklın önce kendisini arayacağını,
sorgulayacağını,çözümleyeceğini ve öğreneceğini biliyordu.
Ve insanoğlu yaratılışından itibaren YARATANINI aramaya başladı.
Bazen güneş sandı,bazen ay sandı ,bazen ateş sandı, bazende her şeyi bir tek tanrı yapamaz diyerek her olay için farklı tanrılara inandı.
Sonra yüce allah insanlara peygamberleri göndererek gerçeğin anlaşılmasını sağladı.
Aklın özelliklerinden biri hükmedilemez olmasıdır. Yani akla hiç kimse ve hatta kişi kendisi bile aklına hükmedemez. (Bazen bir şeyi ınutmak istersiniz ama unutamazsınız.
Bebeklikten itibaren gözün her gördüğünü akıl otomatikman kaydeder
bu kayıt siz isteyin istemeyin yapılır.Bir konuyu ben düşünmeyeceğim ,
beynimden atacağım deyin yapamazsınız.
Şimdi istediğiniz kadar Kur'anı kendi aklınızla yorumlayamazsınız deyin,
Kur'an okunduğunda akıl derhal daha okurken yorumlar ve kendi prensiplerine uygun olup olmadığını araştırır.
Ben Kur'anı kendi aklınızla yorumlayamazsınız fikrini abes buluyorum çünkü akıl ister istemez yorumlar.
Akıl kalp gibi,nefes almak gibi kendi iradesiyle çalışır ancak siz ancak onu şu konuyu yorumla diye yönlendirebilirsiniz.
Buradaki en enteresan konulardan biri dini konularda akla değil nakle uyacaksınız sözü.
Nakil nedir ? Eski islam alimlerinin yorumları. Eski islam alimleri yorumlarını akıllarını kullanarak yapmadılar mı? Öyle yaptılar.
Günümüzün islam alimleri neden yorum yapamazlar ?
İşte onu bilmiyorum.
Bu günlük bu kadar.Aklın tarif ve özellikleri konusunda yardıncı olacaklara şimdiden teşekkürler.
Not: Bu yazı ALINTI değildir. yani istediğiniz gibi tenkit edebilirsiniz.
SELAM
AKIL NEDIR ? KUR'AN VE AKIL yorumları
kemalcan
02.08.2008Bay freef.
Ben ayeti PROF.YAŞAR NURİDEN ALMADIM . DİYANETTEN ALDIM.
KURAN'I KERİM(DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) TÜRKÇE MEALİ
43. İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
HER FIRSATTA BİLİP BİLMEDEN GÜNÜMÜZÜN ALİMLERİNE ÇAMUR ATMAYINIZ. ONLAR YORUMLARINI KENDİ AKILLARIYLA YAPAR ,ONLARIN YORUMLARINA İNANAN MİLYONLARCA MÜSLÜMAN VARDIR.
SİZ İNANMAYABİLİRSİNİZ. KABUL ETMİYORUM DERSİNİZ. AMA ÇAMUR ATMA HAKKINIZ YOKTUR.
Yukarıdaki kendi yazdığınız açıklamayı dikkatlice okursanız, orada kendi aklınızı kullanmayın bin yıl önceki alimlerin dediklerini sorgusuz sualsiz kabul edin değil, AKLINIZI KULLANIN SİZLERE GEREKLİ HER ŞEY KURANDA VERİLMİŞTİR. Eğer bilemediğiniz şeyler olursa bilenlere sorun demektedir.
Size son olarak bir noktayı belirtmek isterim.
Yukarıda kardeş rey2466 nın yazısını okudunuz mu?
SİZE ANLATMAK İSTEYİPTE ANLATAMADIKLARIMI REY2466 AYNEN
ANLATMIŞ. BENİM ANLATMAYA ÇALIŞTIKLARIMI ANLAYAMADINIZ DİYELİM, YUKARIDAKİ REY2466 NIN ANLATTIKLARINI DA ANLAYAMIYORSANIZ,SÖZÜN BİTTİĞİ YERE GELİYORUZ DEMEKTİR.
SELAMfreef
02.08.2008[b]Ve tilkel emsalü nadribuha linnas vema ya’kiluha ille’l alimune. (Ankebut 43)[/b]
Hocam bunu çevirisi bellidir:
[b]İşte bu örnekler; Biz bunları insanlara vermekteyiz. Ancak âlimlerden başkası bunlara akıl erdirmez. (Ankebut 43)[/b]
Çevirisi de Elmamlılı Hamdi Yazır’ a aittir.
Dikkat ederseniz, piyasada Yaşar Nuri gibi çeviriciler de vardır. Bunlar kasıtlı bir şekilde bu gibi ayetlerin anlamını bozmaktadırlar. Yukarıda alimun geçmekte bunu bilenler olarak çevirmektedirler. Gerçi bilenler de alimler anlamına gelse de bunu kafa karıştırmak için yapmaktadırlar.
Bu adamların tefsirleri de kafalarına göredir. Yani bu ayet ne zaman inmiş, niye inmiş, neye cevap vermiş ona bakmazlar, sedece Arapça bilgilerine dayanarak cevap verirler. Tefsirleri de bozuktur bunların
Bakın Elmalılı Tefsirinde bu ayetin açıklaması nasıldır. Bu açıklama hadislere dayanılarak yapılmıştır. Bu adamları hadisleri saymaz ki ona başvursunlar.
[i]Bu meseller, biz onları insanlar için getiriyoruz. Kâfirler demişlerdi ki, gökleri ve yeri yaratan Allah nasıl olur da böyle örümcek, sinek gibi böcekler ve haşereler ile misal getirir? Bununla Allah ne demek istiyor: "Allah böyle misal vermekle ne murad eder?" (Bakara, 2/26) Bu soruya karşı Bakara Sûresi'nde "Şüphesiz Allah, sivrisinek ve ondan daha büyüğü ile (hakkı açıklamak için) misal getirmekten çekinmez." (Bakara, 2/26) buyurulduğu gibi, burada da böyle cevap veriliyor. Yani bu mesellerin ne için getirildiğini soranlar bilsinler ki, biz onları insanlar için getiriyoruz, hayvan değil de, insan iseler anlarlar. Gerçi onları, onların hakikatini ancak âlimler idrak edebilir. Yani Allah'ın gayrısının fani ve aciz ve bu sebepten O'ndan gayrısına ibadetin batıl olduğuna ilim sahibi olanlardır ki, bu meselin bütün incelikleri ve detayları ile zevkini ve faydalarını idrak ederler. Bu ilim ve cehalet farkı neden, denilirse:
Allah, o gökleri ve yeri, o yüksekleri ve aşağıyı hak ile yarattı, boşuna değil, gelişigüzel de değil, bir hak sebebi ve hikmeti iledir. Göğü de öyle, yeri de, yukarısı da, aşağısı da, âlimi de, cahili de, hepsinin hakkı da, yaratıcının hakkı önünde baş eğmek, boyun bükmektir. Şüphesiz bunda müminler için bir âyet var. İlmin kıymetini, hakkın önemini, Hak'tan gayrısının hiçliğini ve bundan dolayı Allah'ın gayrısından veli, dost edinmenin çürüklüğünü ve bunun neticesinde müminlerin muvaffak olacaklarını isbat eden bir âyet. [/i]kemalcan
02.08.2008SEVGİLİ KARDEŞ TALİB,
su yazilarimizi eklerken Allah ve Rab kelimelerine biraz bikkat etsek.tanri kelimesini kullanmasak-
YAZMIŞSINIZ.
Kardeş ben TÜRKÇEYİ çok iyi bilen ve çok iyi kullanan birisiyim.
Allah kelimesi arapça türkçesi ise TANRI dır.
Güzel türkçemizde Allah,Rab,Yaradan ve Tanrı aynı anlamda çok geniş olarak kullanılır.Bazı kişiler tanrı kelimesi yunan tanrıları için de kullanıldığı için alınganlık gösterebilirler,.
Ancak Anadolumuzun yüzlerle ozanı,halk şairi tanrı kelimesini kullamışlardır.
KEŞANLI ALİ DESTANINDAN:
TANRIM BANA ÜÇ TANE ,ÜÇ TE YETMEZ BEŞ TANE,
VER VER VER VER ALLAHIM VER.
Gödüğünüz gibi Tanrı ve Allah kelimeleri aynı dörtlük içinde beraber
olarak bile kullanılmıştır.
Lutfen alınganlık yapmayınız.
selamkemalcan
02.08.2008KARDEŞ REY2466,
Yazınızı okudum. Tabiiki yazınızı okurken AKLIM yazınızı satır satır,kelime kelime SORGULADI.
VE AKLIMIN VERDİĞİ KARAR:
YAZINIZIN ALTINA İMZASINI ATIYOR.
SELAMrey2466
02.08.2008Allahın insanoğluna verdiği sayısız nimetlerin en başta geleni akıldır,akıl olmasa mükellefiyet te olmaz.Allah kuranda aklın ve düşünmenin önemini defalarca belirtmiştir.Akıl çok önemli bir şeydir aklımızla bir çok şeyin iç yüzünü kavrarız ama aklımızın da bir sınırı vardır.Aklımızla aklımıza bir sınır çizemezsek ayağımız kayar aklımızla her şeyi çözemeyiz.Peygamber bizim için çok güzel bir örnektir.Yaşantısı kuranın hayata uygulanışıdır.Peygamberin sözlerine kimsenin itiraz etmesi mümkün değildir.Sorun ,peygambere atfen uydurulan yalanlardır.Din düşmanları kuranı dejenere edemeyecekleri içinpeygambere atfen bir sürü yalan uydurmuşlardır ve bunlarda bir şekilde dinin içine girmişlerdir.Kurana ters olan hadis denilen sözlere itiraz edildiğinde ,bu itiraz sanki peygambere itirazmış gibi algılanıp sünnet düşmanı gibi bir takım ithamlarla karşılaşmak kaçınılmaz olmuştur.İlk emir OKU olmasına rağmen ne hikmetse müslümanlar okumayı bir kenara atıp dinlemeyi adet edinmişlerdir.Okuyanların bir kısmı da arapça bilmedikleri için, okumuşlar ama okuduklarını anlamamışlardır.Kuran bu dünya ve ahiret için yaşam kılavuzumuzdur.Nasıl ki bir tv aldığımızda yanında kullanma kılavuzu veriyorlar ,bizde kılavuzu okuyup hangi düğmenin ne işe yaradığını öğrenip tv yi en güzel bir şekilde kullanıyoruz,kuran da böyledir,yaşam kılavuzudur.İnsanoğlunun bilmediği milyonlarca konu vardır.Öğrenmemiz de ,imtihanımız da ölene kadar devam edecektir.Elbette bilmediklerimizi birilerinden öğreneceğiz.İlkokula başlarken çoğumuz okuma yazma bilmiyorduk,zamanla öğretmenlerimiz bize bir çok şeyi öğretti.Dini öğrenirken de hocalardan ve alimlerden bir şeyler öğreniyoruz.Alimleri birer öğretmen kabul edip bilgilerinden yararlanma çok güzel bir şey .Yıllarını vererek bilgilerini artırmışlardır ve insanlara faydalı olmaya çalışmışlardır.Ama onlara bir takım payeler vererek onları ululamak ve kutsallaştırmak yanlıştır.Onları hatasız kabul etmek,günahsız kabul etmek,her söylediklerini doğru kabul etmek yanlıştır,hatasız insan olmaz.Bazılarının yaptığı budur ,itiraz bunadır.Akıl bunun için gereklidir.Sorgulama ,düşünme, muhakeme etme ,bunun içindir.Daha önce de belirttiğim gibi ölçü KURANdır.Selamlar sevgiler
kemalcan
02.08.2008Kardeş freef,
Her yazıya google dan çok uzun yazıları alıp buraya kopya ediyorsunuz.
Eğer mümkünse cevaplarınız kendi fikirleriniz ve kısa olsun. İnanın sanki kendiniz cevap veriyormuş gibi getirdiğiniz bu uzun yazıların tamamını ben dahil kimse okumuyor.
Yine bugün getirdiğiniz yazıda doğrılar var ancak bu doğruların arasına sıkıştırılmış yanlışlar da pek çok. Kısa bir iki örnek vereyim. Yazınızda:
''Akıl etmekle ilgili âyetlerin hiç birinde, (Kur’anı anlamak veya dini hüküm çıkarmak için akıl edin diye bir ifade yoktur. ''
BUNU YAZAN KİŞİNİN TÜRKÇESİ ÇOK KIT. YAZININ MANASI YOK.
(Kur’anı öğüt almak için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan yok mu?) [Kamer suresi 17]
Kur’anı ezberlemek için kolaylaştırdık. O halde onun öğütlerini dinleyen, onu ezberleyen yok mu? (Celaleyn)
YARABBİM NEKADAR SAÇMA BİR İFADE. AYET GAYET AÇIK VE NET İKEN:
KUR'ANI OKUYUN ONU KOLAYLAŞTIRDIK,ANLAMAK İÇİN KİMSEYE İHTİYACINIZ YOK. OKUYUN VE ÖĞÜTLERİNİ TUTUN DİYOR.
ALTTAKİ YORUM EZBERLEYİN EKLEMİŞ VE UYDURMUŞ. ( ekleyen celaleyn imiş.)
''Bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
AYETİN ASLI:
43. İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
AYET NASIL ÇARPITILMIŞ .
Ayet öncesinde firavunla ilgili,Musa ile ilgili olaylar anlatılıyor,örümcekten örnek veriliyor ve bu olayları bilenler anlayabilir diyor.
YAZIDA BİLENLER KELİMESİ YERİNE ALİM OLANLAR KONUYOR VE
ANCAK ALİM OLANLAR ANLAR DENİLEREK MEŞHUR ÇARPITMA YAPILIYOR.
kur'anı ancak alimler anlar nırmal insanlar anlayamaz. Okuyup anlamaya çalışmayın alimlere bakın,kendi aklınızı dakın kullanmayın.
bu kadar yeter fazla uzatıp kimseyi sıkmayalım.
selamfreef
02.08.2008Siz hiç düşünmez misiniz?
[b]Sual:[/b] Kur’an-ı kerimde, birçok yerde [b](Akıl etmez misiniz) [/b]ifadesi geçmektedir. Bid’at ehli ile felsefeciler, bu âyetleri istismar edip, (Allah akıl edin, düşünün, derken, bizi düşünmekten, akıl etmekten, akılla Kur’anı anlamaktan, dini hükümler çıkarmaktan bizi kimse alıkoyamaz) diyorlar.
Bu âyetlerde, akıl edin de dini hüküm mü çıkarın deniyor?
[b]CEVAP[/b]
Akıl etmekle ilgili âyetlerin hiç birinde, (Kur’anı anlamak veya dini hüküm çıkarmak için akıl edin diye bir ifade yoktur.
[b]Birkaç örnek:[/b]
[i](Ey kavmim, buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ücretim beni yaratana aittir. Akıl etmez misiniz?) [Hud suresi 51] [/i]
Resulullah efendimiz, dini bildirirken ücret istemiyor, makam ve padişahlık istemiyor. Benim bu işte dünyalık bir menfaatim yok. Ben sırf Allah rızası için yapıyorum. Bu kadarını da akıl etmiyor musunuz, düşünmüyor musunuz diyor. Akıl etmek, akıl ile hüküm çıkarmak demek değildir.
[i](Geceyi gündüzü, Güneş’i, Ay’ı sizin istifadenize vermiştir. Yıldızlar da Onun emrine boyun eğmiştir. Bunlarda, akıl edenler için dersler vardır.) [Nahl suresi 12] [/i]
Gecenin gündüzün gelişinde, ayın güneşin insanlara sağladığı faydalarda, yıldızların Allah’ın emri ile var oldukları, hareket ettikleri konusunda akıl eden, düşünebilen kimseler için alınacak ibret dersleri vardır deniyor. Yoksa aklını kullan da dini hüküm çıkar denmiyor.
[i](İbrahim: “Allah’ı bırakıp da, size hiçbir fayda ve zarar veremeyen putlara niçin taparsınız? Size de, taptıklarınıza da yazıklar olsun! Akıl etmiyor musunuz?” dedi.) [Enbiya suresi 66-7] [/i]
Ellerinizle yaptığınız putların size bir fayda ve zarar vermediği meydanda iken, onlara tapmanın vereceği zararı akıl etmiyor musunuz deniyor. Yoksa aklını kullan da dini hükümler çıkar denmiyor.
[i](Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise, daha iyi ve devamlıdır. Akıl etmez misiniz?) [Kasas suresi 60] [/i]
Dünya hayatındaki şeyler ne kadar kıymetli olursa olsun, hepsi bir gün yok olacak, ama ahirette verilecek olanlar ise devamlıdır. Bunu düşünemiyor musunuz deniyor. Yoksa akıl edin de akıl ile hüküm çıkarın denmiyor.
[i](Kur’anı öğüt almak için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan yok mu?) [Kamer suresi 17] [/i]
Kur’anı ezberlemek için kolaylaştırdık. O halde onun öğütlerini dinleyen, onu ezberleyen yok mu? (Celaleyn)
[i](Akıl edesiniz diye Kur’anı Arapça okunan bir Kitap kıldık.) [Zuhruf suresi 2-3] [/i]
Kur’an-ı kerimi herhangi bir dil ile değil, en geniş, en açık, en ahenkli olan Arapça olarak indirdik. Eğer iyi düşünürseniz, bu Kitabın ulviyetini, kendisinin bir şaheser, sözlerinin, bütün insanlığa hitap ettiğini görür, müslüman olmayı en büyük bir vazife, en yüksek bir saadet telakki edersiniz. Ey Araplar, Kur’an-ı kerim, sizin dilinizle indi. Edebiyatçıların, şairlerin sözlerine benzemediğini gördünüz. Bunun insan sözü olmadığını, İlahi bir kelam olduğunu düşünürseniz, anlarsınız. Demek ki âyetteki anlamak, bunun ilahi kelam olduğunu anlamaktır. Yoksa ahkamını anlamak değildir. Eğer öyle olsaydı, [b](Ey Resulüm, Kur’an-ı kerimi insanlara açıkla) buyurulmazdı. (Nahl suresi 44)[/b]
Bazıları da, [u](insanın namazda okuduğunu anlaması gerekir, onun için Kur’anın tercümesini okumalı)[/u] diyorlar.
Böyle demek, ibadetlerin ne demek olduğunu bilmemektir. Çünkü, namazı, insanın kendisi tertip etmedi. Her ibadetin nasıl yapılacağını Allahü teâlâ Resulüne bildirdi. O da, bunları öğrendiği gibi Eshabına bildirdi. Din imamlarımız bunların hepsini Eshab-ı kiramdan öğrenerek bildiriyorlar ki: Namazda okunacak Kur’anın, Allah kelamı olması gerekir. Tercümeleri Allah kelamı olmaz. Namaz dışında her Müslüman, kendi dili ile de, dua edebilir. (Fetava-i fıkhiyye)
[b]Akla olan ihtiyaç [/b]
[b]Sual:[/b] Dini anlayabilmek için, başkalarının (Peygamberin, sahabenin ve âlimlerin) aklı /gözü /kabulü ile değil, kendi aklımızla idrake çalışmalıyız. Allah her kula iyiyi kötüden seçip ayırt edebilme yetisi (furkan) vermiştir. Bu yetiyi kullanmayıp Peygamber, sahabe ve âlimlerin aklı ölçü olmamalıdır. Allah aklını kullanmayanları kötülemiyor mu?
[b]CEVAP[/b]
Bu ne kadar yanlış bir görüş. Resulullahı ve âlimleri ölçü almamak Kur’an-ı kerimi kabul etmemek demektir. Çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
[i](Anlaşamadığınız bir işin hükmünü Allah’a [Kur'ana] ve Resulüne [Sünnete] arz edin!) [Nisa suresi 59][/i] {Âlimlerin sünnete bakması ayıplanacak şey mi? Allah’ın emri değil mi?]
[i](Bunun hükmünü Resule ve ülül-emre [âlime] sorsalardı, öğrenirlerdi.) [Nisa suresi 83] [/i]{Ülül-emrin âlim demek olduğu tefsirlerde yazılıdır. Resulullah da (Ülül-emr, fıkıh âlimleridir) buyurdu. (Darimi-Hadis)}
[i](Bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43] [/i]{Demek ki herkes Kur’an-ı kerimi anlayamıyor, ancak âlimler anlıyor. Âlimleri rehber edinmek niye ayıplanıyor ki?}
[b](Bilmiyorsanız âlimlere sorun!) [Nahl suresi 43] [/b]{Bilmeyenin âlimlere sorması Allah’ın emridir.}
[i](Allah’tan en çok korkan ancak âlimlerdir.) [Fatır suresi 28][/i] {Çünkü âlim, Allahü teâlâyı en iyi tanıyor ki, ondan korkuyor. Allah’tan korkmak büyük mertebedir. Resulullah efendimiz, [i](Allah’tan en çok ben korkarım) buyurdu. (Buhari-Hadis)[/i] Bu âyet ile bu hadis-i şerif âlimin değerinin ne kadar yüce olduğunu göstermektedir.}
[i](Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?) [Zümer suresi 9][/i] {Demek ki akıl herkeste ölçü olmuyor, bilen de bilmeyen de var. Resulullahın ve âlimlerin yanında kendi aklımızın ne önemi var? Öyle olsa idi akıl sayısı kadar din olurdu. Nitekim aklına göre Kur’anı yorumlamaya çalışanlar, sayısız grup ve fırkanın meydana çıkmasına sebep olmuşlardır. Âlimlere uyan, bilenlere soran aklını kullanmış olur. Yüzme bilmeden, herkes yüzüyor, onlar da insan diyerek deryanın ortasına atlayan kimse, çok geçmeden boğulur. [b]Herkes haddini bilmelidir[/b].}
Hangi şeyin hak, hangi şeyin bâtıl, hangi şeyin iyi, hangisinin kötü olduğu da ancak, dinin bildirmesiyle anlaşılır. İnsanların iyi veya kötü demesiyle, bir şey iyi veya kötü olmaz. Çünkü birisine göre iyi olan bir şey, diğerine göre kötüdür. Mesela evlilikte nikah, Müslümanlara göre, lüzumlu ve iyi ise de, bazı ateistlere göre saçmadır! Bu bakımdan akıllı kimdir? Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
[i](Akıllı olan, Allah’a ve Resulüne inanıp ibadetlerini yapar.) [İbni Muhber- Hadis][/i]
[i](Akıllı, Allah’tan en çok korkan, Onun emirlerine en güzel uyandır.) [İbni Muhber-Hadis][/i]
[i](Akıllı, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için amel edendir.) [Tirmizi-Hadis][/i]
[i](Allah indinde en kıymetliniz, akılca en üstün olanınızdır.) [İ. Gazali-Hadis][/i]
Akıl bir ölçü aletidir. [b]Allahü teâlâya ait bilgilerde ölçü olmaz.[/b] Akıl, insandan insana değiştiği için, bazı insanlar dünya işlerinde isabet ettiği halde, bazıları yanılabilir.
Aklın belli bir sahası vardır. Bunun dışındakileri ölçmeye, anlamaya gücü yetmez. Akıl insanlar arasında eşit olarak bulunmaz. En yüksek akıl ile en aşağı akıl arasında binlerce dereceleri vardır. Şu halde “Aklın yolu birdir” demek çok yanlıştır. Her işte ve hele dini işlerde akla güvenilemez. [b]Din işleri, akıl üzerine kurulamaz. [/b]Çünkü akıl, bir kararda kalmaz. En akıllı denilen kimse, din işlerinde değil, uzman olduğu dünya işlerinde bile, çok hata eder. Çok yanılan bir akla nasıl güvenilebilir?
[b]Akledesiniz diye[/b]
[b]Sual:[/b] [u]Bekara Suresi, 63,242, Nisa Suresi 82, Kehf Suresi 54, Zuhruf Suresi 3.[/u] âyetleri düşünen kimselerin Kur’anı anlayacaklarını açıkça bildirmiyor mu?
[b]CEVAP[/b]
Bildirilen âyetlere bakalım:
[b](Akıl edesiniz diye, onu Arapça bir Kur’an yaptık.) [Zuhruf Suresi 3][/b]
Burada vurgulanması, düşünülmesi gereken şey, Kur’an niye Arapça indi? Arapçanın diğer dillere göre bir özelliği vardır. Maksadı en iyi şekilde anlatabilen bir dildir.
Bu âyetin tefsiri şöyledir:
Kur’an-ı kerimi herhangi bir dil ile değil, en geniş, en açık, en ahenkli olan Arapça olarak indirdik. Eğer iyi düşünürseniz, bu Kitabın ulviyetini, kendisinin bir şaheser, sözlerinin, bütün insanlığa hitap ettiğini görür, Müslüman olmayı en büyük bir vazife, en yüksek bir saadet telakki edersiniz. Ey Araplar, Kur’an-ı kerim, sizin dilinizle indi. Edebiyatçıların, şairlerin sözlerine benzemediğini gördünüz. Bunun insan sözü olmadığını, İlâhi bir kelam olduğunu düşünürseniz, anlarsınız.
Demek ki âyetteki akletmek, bunun ilâhi kelam olduğunu anlamaktır. Yoksa ahkamını anlamak değildir. Ahkamını herkesin anlaması mümkün değildir. Eğer öyle olsaydı, [i](Ey Resulüm, Kur’an-ı kerimi insanlara açıkla) buyurulmazdı. (Nahl suresi 44)[/i]
[i](Hani [Tevrat ile amel edeceğinize dair] sizden sağlam söz almıştık; Tur dağını da, üstünüze kaldırıp, "Size verdiğimiz kitaba kuvvetle sarılın, içindekilerden gafil olmayın, onları hatırlayın” demiştik.) [Bekara suresi 63][/i]
[i](Akledesiniz diye Allah size âyetlerini böyle açıklamaktadır.) [Bekara suresi 242][/i]
Bundan önceki âyetlere bakıyoruz. Evlenme, boşanma ile ilgili bilgiler veriliyor. Kimlerle evlenilir, kimlerle evlenilmez gibi bir çok husus Kur’an-ı kerimin çeşitli yerlerinde bildiriliyor. Allahü teâlâ, (Ne yapmanız gerektiği bildiriliyor. Bu emirlere uyun) buyuruyor.
[i](Hâlâ Kur’anı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından indirilseydi, mutlaka onda birçok çelişki bulunurdu.) [Nisa suresi 82][/i]
Bu âyette Kur’an-ı kerimi Resulullahın yazmadığı, Allah tarafından indirildiği vurgulanmak isteniyor. Allah tarafından indiğini hâlâ anlayamadınız mı deniyor. Yoksa âyetlerden herkes hüküm çıkarabilir denmiyor.
[i](Biz bu Kur’anda insanlar için misallerin her çeşidini açıkladık. Ama insan cedele [münakaşaya] çok düşkündür.) [Kehf suresi 54][/i]
Bundan önceki âyetlerde, müşriklerin Cehenneme gideceği, son pişmanlığın fayda vermeyeceği gibi örnekler veriliyor. Allahü teâlâ, (Biz size ahirette nelerle karşılaşacağınızı açıkça bildiriyoruz, ama insanoğlu düşmanlıkta çok ileri gidiyor) buyuruyor. Bu dünyadan sonra Cennetin Cehennemin olduğu açıkça bildiriliyor. Yoksa Kur’anda her şey açıktır, çoban da her şeyi anlar, istediği gibi hüküm çıkarır denmek istenmiyor.
Not:
*Surelerin hepsi Kuran'dan alınmıştır.
*Buhari, Tirmizi, İbni Mace, Müslim, Nesai, Ebu Davud, Hakim, Deylemi,... gibi kitaplar ise İslam dünyasının hemen hepsinin üzerinde ittifak ettikleri hadis kitaplarıdır.
*Buhari Hadis kitabı için, Kuran'dan sonra en sahih kitap, denilmektedir.
dinimizislamkemalcan
01.08.2008SEVGİLİ KARDEŞİM HADRA,
Önerdiğiniz her üç yazıyı da okudum. Gayet tabiiki AKLIM bu yazıları okurken sorguladı yorumladı ve bu yazılar hakkında gerekli kararları
verdi.
1) AKIL VE MUTEZİLE YAZISI: Bu yazıyı akıl ve mantığa uygun bulmadı.
Yer yer doğru hüküm ve fikirlerden hareketle kasıtlı kendi hatalı inanışlarına giden neticeler vazeden bir yazı olarak algıladı.
2)AKIL BÜYÜK NİMETTİR YAZISI: Bu yazıyı çoğunlukla yanlış buldu.
yanlış hipotezlerden hareket ediyor ve tabiiki yanlı hüküm ve neticelere varıyor. Akıl nedir konusunda fikri yok.
3)AKLIN DİNDE ÖNEMİ BÜYÜKTÜR YAZISI: Bu yazıyı AKLI VE MANTIĞI BİLEN ,AKLA VE MANTIĞA UYGUN BİR YAZI OLARAK ALGILADI ve AKLIM özellikle bu yazıdaki şu bölümlerin:
(Akıllı, Allah’tan en çok korkan, Onun emir ve yasaklarına en güzel uyandır.) [İbni Muhber]
(Akıllı, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için amel edendir.) [Tirmizi]
(İnsanların yaptıkları hayırların mükafatı, akılları nispetinde verilir.) [Ebuşşeyh]
(Kişi, ilmi ve aklı sayesinde kurtulur.) [Deylemi]
(Allah indinde en kıymetliniz, akılca en üstün olanınızdır.) [İ. Gazali]
ALTINA İMZASINI ATIYOR.
SELAMLARhadra
01.08.2008[url]http://www.zehirli.org/konu/akil-ve-mutezile.html[/url]
[url]http://www.zehirli.org/mevzular/akil-buyuk-nimettir.html[/url]
[url]http://www.zehirli.org/mevzular/aklin-dinde-onemi-buyuktur.html[/url]
akil nedir buradan okuyabilirsiniztalib
01.08.2008su yazilarimizi eklerken Allah ve Rab kelimelerine biraz bikkat etsek.tanri kelimesini kullanmasak-
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan