Hz. Mehdi'nin Zuhuruyla Toplum Sevgi ve Muhabbet Dalgasına Kavuşacaktır

[left]Son dönemlerde çok dikkat çeken durumlardan birisi de sevgisizliğin ve mutsuzluğun yaygınlaşmasıdır. İşine giden, yolda yürüyen, alış veriş yapan kısaca sokakta dolaşan insanların yüzüne bakıldığında bu sevgisizliğin ne kadar can yakıcı bir boyuta ulaştığı açıkça görülmektedir. İnsanların bakışlarındaki donukluktan, yüzlerindeki durgunluk ve solukluktan mutlu olmadıkları, sevgiye, merhamete, anlayışa hasret oldukları anlaşılmaktadır. En hareketli ve kalabalık ortamlarda bile kimse kimsenin yüzüne bakmamakta, kimse kimseye herhangi bir güzel söz söylememekte, iltifatta bulunmamakta, hatta çoğu zaman göz göze gelinmesine rağmen selam dahi vermeden geçip gitmektedir. Herkes bir an önce işini bitirmeye bakmakta, hedeflediği istikamete doğru gitmekte, ne etrafındaki insanlara ne çevresindeki güzelliklere, güzel bir çiçeğe, güzel bir mazaraya, sevimli bir hayvana ilgi göstermemektedir. İnsanların birbirlerini sevmemelerinden kaynaklanan neşesizlik ve karamsarlık, çevreye ve hatta binalara da yansımamaktadır. Bakımsız binalar, özen gösterilmemiş çevre bakımı hep bu sevgisizliğin tezahürlerindendir.

Ancak sevgisizliğin en önemli tehlikelerinden biri, sevginin olmadığı ortamlarda insanların öfkeye, nefrete, kine çok kolay yönelebilmesidir. En küçük bir hata, en ufak bir yanlış söz, aslında hiç önemli olmayan yanlış bir karar bir anda çok büyük bir suçmuş gibi büyütülmekte, toplumsal bir öfke ve kin dalgası meydana getirilmektedir. Türkiye'nin önde gelen liderlerine ve önderlerine karşı takınılan tutum bu durumun açık göstergesidir. Sayın Başbakanımız da dahil olmak üzere, Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Deniz Baykal, Sayın Mesut Yılmaz gibi tüm liderler seveni olduğu kadar sevmeyeni de çok olan insanlardır. Tabi ki bu normal bir durum değildir. Ahlakı, hayatı ve değerli hizmetleri ortada olan dini liderler hakkında da olmadık sözler söylenmekte, en akla gelmez düşmanlık içeren açıklamalar yapılmaktadır. Büyük İslam alimi Said Nursi'ye, değerli alim Süleyman Hilmi Tunahan'a, Sayın Fethullah Gülen'e, Sayın Esad Coşan'ın oğluna, Sayın Yaşar Nuri Öztürk'e karşı takınılan tutum ortadadır. Sevgisizlik ve öfke toplumda öyle bir hal almıştır ki, bir futbol takımının taraftarları diğer takımın taraftarlarına aklın almayacağı bir öfke duyabilmekte, hiçbir sebebi ve açıklaması olmayan bir şekilde düşmanlık beslemekte, neredeyse birbirlerini öldürebilecek şekilde taraflar birbirine saldırmaktadır.

Böyle bir ortam içerisinde Sayın Adnan Oktar'ın, bazılarının iddia ettiği gibi, imaj çalışması yapmasının manasının olmayacağı açıktır. Sayın Oktar, kimin ne dediğine bakmadan, kimin ne düşüneceğini önemsemeden Allah rızası için çalışan bir fikir adamıdır. Kendisine saygı duyan, gönül bağı olan bir avuç insanla Allah yolunda ilmi mücadelesine devam etmektedir. İnsanların sevgiden ve merhametten bu kadar uzak olduğu bir ortamda, yapılması gereken kişilerin tek tek kendi imajlarıyla uğraşmaları değil, toplumun manen güçlendirilmesi, sevgi ve insaniyet ruhunun yeniden kazanılması için güçlü bir kültürel çalışma yapılmasıdır.

Toplumdaki bu sevgisizliğin çok acil önlem alınması gereken bir aşamaya geldiği ortadadır. Türkiye'nin böylesine bir nefret toplumuna dönüşmesi, sevgisizliğin bu derece yaygınlaşması normal bir durum değildir. Bizim milletimiz İslam ahlakıyla yoğrulmuş, sevgiyi, merhameti, değer vermeyi, kıymet bilmeyi, anlayışı, affetmeyi bilen bir millettir. Toplumu derinden sarsıp manen ayağa kaldıracak bir ruhaniyet, muhabbet rüzgarı, sevgi ve coşku dalgası beklenmektedir. Allah'ın izniyle bu coşkuyu meydana getirecek, sevgi ve maneviyat rüzgarı estirerek köklü bir manevi değişim yaşanmasına vesile olacak olan Hz. Mehdi'dir. Hadislerde Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışıyla tüm toplumun coşkulu bir sevgi yaşayacağı, sevgisizlikten kaynaklanan mutsuzluk ve donukluğun ortadan kalkacağı, denizdeki balıkların bile razı olacağı manevi bir aydınlık ve neşenin yaşanacağı haber verilmiştir.

Mehdi zuhur eder, herkes sadece ondan konuşur, O'NUN SEVGİSİNİ İÇER ve O'ndan başka bir şeyden bahsetmezler. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 33)

Hadiste haber verildiğine göre Hz. Mehdi'nin sevgisi tüm toplumda bir sevgi rüzgarı esmesine vesile olacak, sevgisizliğin, öfkenin, nefretin sonu gelecektir.

Böylece yer ve gök sakinleri ondan razı oldukları gibi, havadaki kuşlar, ormandaki yırtıcı hayvanlar, denizdeki balıklar bile memnunluk duyacaklardır. ÜMMETİ MUHAMMED’DEN (SAV) MEMNUN OLMADIK HİÇ KİMSE KALMAYACAKTIR. (Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal)

Hz. Mehdi'nin gelişinin vesile olacağı sevinç ve mutluluk, tüm toplumun razı olacağı, neşe ve huzurla yaşacağı bir sevgi ortamının oluşmasını sağlayacaktır.[/left]

Konular