şeytanla degil onun vaz geçirmek istediğiyle meşğul ol

[color=navy][i][b]Hazreti Kur'an bize, tüm peygamberlerin karşısına dikilen iki türlü şeytandan haber veriyor: İnsan şeytanı, cin şeytanı. (En'âm-112).Tef sirler ise insan şeytanının cin şeytanından daha yanıltıcı ve aldatıcı olabileceğine işarette bulunuyorlar.
(Hülâsatü'l-Beyan)

Çünkü insan şeytanını ilk anda tespit ve teşhis etmek kolay olmaz. İtibar edilen unvan ve isimlerle çıkar insanın karşısına! Kimsenin bilmediği, bilse bile söyleyemediği gerçekleri söyleyen adam görüntüsünde şüphecilik tohumları ekmeye çalışır kalp ve kafalara.

İnanmış insanlar, cin şeytanının tuzağına düşmemek için nasıl Allah'a sığınırlarsa, insan şeytanından da aynı şekilde Allah'a sığınır, ona karşı hep kazanma gayreti içinde olurlar.

- Nasıl kazanma gayreti içinde olurlar? Burası çok mühim!

- Vazgeçirmek istediği değerlere, hizmetlere, ibadetlere daha çok sahip çıkıp, daha fazla sarılarak. Engel olmak istediği kutsî konulara daha fazla yakınlaşıp, daha fazla ilgi duyarak. Mesela namazına mı mani olmak istiyor, ibadetlerini mi ihmal etmeni istiyor? Müsait bulduğun zaman ve mekânlarda daha çok namaz kılarak, daha çok ibadet ederek.

- Hayırlı hizmetlerinin ucundan bucağından tutmana mı engel olmak istiyor? Daha çok hizmette ve himmette bulunarak.

- Falan ve filan maneviyat büyüklerini dinleme, kitaplarını, yayınlarını okuma mı demek istiyor? Onlara daha çok yakınlaşarak, yayınlarını daha çok okuyarak, abone olup abone bularak, yayılıp duyulmasına daha çok gayret göstererek. Böylece kaybetme zemininde daha çok kazanarak. Böyle şuurlu bir davranış içinde olursan Peygamberimiz(sas)'in dediği gibi mümin olursun, hep kazanırsın, hiç kaybetmezsin.

Çünkü ne zaman insan şeytanı, hile ve yalanını artırırsa o da hizmet ve ibadetlerini artırır, kaybetme zemininde kazanır. Böylece kayıp diye bir mefhum bulunmaz şuurlu müminin dinî hayatında.

Böyle davranan müminlerden şeytan ümidini keser, tıpkı Bayezid'den ümidini kestiği gibi. Bayezid'den ümidini nasıl kesmiş öğrenmek ister misiniz? Buyurun mesaj yüklü şu olayı bir daha okuyalım öyle ise:

Bayezid-i Bestami, bir sabah namazına kalkamaz. Ama kalkamadığı bir sabah namazından sonra bin rekât namaz kaza eder. Böylece bir vakit kaybına bin rekâtla karşılık verir. Sonra bir sabah yine uykudayken şeytan seslenir:

- Ey Bayezid, çabuk kalk! Yoksa namazın kazaya kalacak! Bayezid uyanınca şeytana sorar:

- Ne için beni namaza kaldırdın, senin böyle hayırlı işin olmazdı?

Şöyle cevap verir:

- Geçenlerde bir namazına kalkmana mani oldum, bin rekâtla karşılık verdin. Bir daha mani olursam yine bin rekâtla karşılık verir, beni yine mağlup edersin diye korktuğumdan dolayı namaza kaldırdım.

Demek ki şeytanın mani olmak istediğine daha çok sarılır, sebat ederseniz, sizinle uğraşmaktan ümitlerini keserek vazgeçecekler, daha fazlasını yaptırmamak için.

Ne dersiniz? İnsan şeytanı bizden de böyle bir mesaj almalı mı? Bizi soğutmaya çalıştığı değerlere daha çok sahip çıktığımızdan dolayı endişeye kapılıp da bizimle uğraşmaktan vazgeçme gereğini duyacak hale gelmeli mi? Böylece hiç kimseye zarar vermeden şeytandan en güzel şekilde intikamımızı da almış, onu mağlup etmiş olmalı mıyız?

Bu durumda her baskı ve dayatmalarda hizmetimizi daha da artırarak vicdanen rahatlamayı düşünmeli, şeytanı mağlup etmeyi başaran bahtiyarlar arasına girmeyi biz de başarmış olmalı mıyız?

Alıntı [/b] [/i] [/color]

Konular