Kafiri Allah seviyor ama

El-Hilâlî'den66 şöyle rivayet ediliyor: Hz. Peygamber'in huzuruna Benî Anber67 esirleri getirildi. Onların öldürülmesini emretti. Ancak onlardan bir kişiyi ayırdı. Bunun üzerine Hz. Ali dedi ki: 'Allah birdir, din birdir, günah birdir. O halde bu kişiyi onların arasından neden ayırdın?' Cevap olarak Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
60) İbn Hibban, Zuafâ; Harâitî, Taberânî
61) Taberânî
62) İbn Mâce
63) Harâitt, Mekârim'ul-Ahlâk
64) Müslim
65) Taberânî, Ebu Nuaym
66) Benî Hilâle mensuptur.
67) Temim'den bir boydur. Peygamberlik iddia eden meşhur kadın Seccah bu kabiledendir.
531
Cebrail (a.s) bana vahiy getirerek şöyle dedi: 'Bunları öldür! Fakat bunu öldürme! Çünkü Allah, bu kişide bulunan cömertlikten dolayı bir teşekkür olsun diye onu affetti'.68
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Muhakkak herşeyin bir meyvesi vardır, iyiliğin meyvesi de iyilik yapılanı bekletmemek ve hemen ihtiyacını görmektir.69
İbn Ömer Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Cömerdin yemeği deva, cimrinin yemeği hastalıktır.70
Allah'ın nimeti kimin katında büyümüşse, halkın nafakası da onun
üzerinde büyümüştür.71
Bu bakımdan o nafaka ve zahmeti yüklenmeyen bir kimse kendisine verilen o nimeti zevale maruz bırakmıştır.
Hz. İsa (a.s) şöyle demiştir: 'Ateşin kendisini yemediği şeyden çok edinin'. Kendisine o şeyin ne olduğu soruldu. Cevap olarak 'iyilik yapmaktır!' dedi.
Hz. Aişe Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle dediğini rivayet eder:
Cennet cömertlerin evidir.72
Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder: Cömert bir kimse Allah'a yakındır. İnsana yakındır. Cennete yakın ve cehennemden uzaktır. Cimri bir kimse de hem Allah'tan, hem insandan, hem de cennetten uzak ve cehenneme de yakındır. Cahil bir cömert, Allah katında cimri bir âlimden daha sevimlidir. Hastalığın hastalığı cimriliktir.73
İyilik ehli bir kimseye de, iyilik ehli olmayana da iyilik yap! Eğer ehline tesadüf ederse ne âlâ! Eğer ehline tesadüf etmezse muhakkak sen iyilik ehlindensin.74
68) Irakî'ye göre aslına rastlanılmamıştır.
69) Irakî'ye göre aslına rastlanılmamıştır.
70) İbn Adîy, Dârekutnî
71) İbn Adîy, İbn Hibban
72) İbn Adîy, Dârekutnî
73) Tirmizî
74) Dârekutnî