Elinde olan senin değildir

Rivayet ediliyor ki; Ahmed b. Kays bir kişiyi elinde bir dirhem olduğu halde gördü ve şöyle sordu: 'Bu dirhem kimindir?' Kişi 'Benimdir!' dedi. Bunun üzerine Ahmed dedi ki: 'Senin elinden çıkmadıkça senin değildir!' Bu mânâda şöyle denilmiştir: "Malı elinde tuttuğun zaman sen onun hiz-metçisisin. Onu infak ettiğin zaman, mal senin hizmetçindir'.

Vâsıl b. Ata'ya gazzal denilmiştir. Çünkü Vâsıl, iplik eğirenlerin yanında ve çarşılarda otururdu. Birşey almak isteyen zayıf bir kadın gördüğü zaman ona birşey verirdi.

Abdülmelikb. Said el-Esmâî şöyle anlatıyor: Hz. Hasan, Hz. Hüseyin'e bir mektup yazarak şairlere verdiği maldan dolayı kendisini kınadı. Hz. Hüseyin, ağabeyine cevap olarak şöyle yazdı: 'Malın en hayırlısı odur ki onunla insan şerefini korur!'

Süfyan b. Uyeyne'ye 'Cömertlik nedir?' diye soruldu. Cevap olarak şöyle dedi: 'Arkadaşlara iyilik yapmak ve mal ile cömertlik etmek demektir'.

Dedi ki: 'Benim babam elli bin dirhem veraset elde etti. Onu keseler halinde arkadaşlarına gönderdi ve dedi ki: Ben Allah Teâlâ'dan arkadaşlarım için namazımda cennet istiyordum. O halde nasıl olur da kendilerine cennet istediğim kimselere karşı cimrilik yapabilirim'.

Hasan Basrî şöyle demiştir: 'Mevcut olan malın verilmesi cömertliğin son zirvesidir'.

Hukemânm birine 'Senin nezdinde insanların en sevimlisi kimdir?' diye soruldu. Cevap olarak şöyle dedi: 'İyilikleri çok olan kimsedir!' 'Eğer birşeyi yoksa?' denilince, cevap olarak şöyle dedi: 'O kimse ki onun yanında iyiliklerin çok olur!'

Abdülaziz b. Mervan şöyle dedi: 'Kişi kendisine iyilik yapmam için bana imkân verdiği zaman, bence bu imkândan dolayı onun yapmış olduğu iyilik, benim ona yapmış olduğum iyiliğe eşittir'.

Mehdî,82 Şeybe b. Şebîb'e83 'Halkı benim evimde nasıl gördün?' diye sordu. Şebîb şöyle cevap verdi: 'Ey mü'minlerin emîri! Onların herbiri ümitlenerek giriyor, razı olarak çıkıyor!'

82) Adı Muhammed b. Abdullah b. Ali b. Abdullah b. Abbas'dır.

Konular