((MÜLTECİYİM YAR))

[b]
Durup dinlediğim sessizliğindi önce...
İncinmiş yanlarından tanımıştım seni.
İç’im yanmıştı kapının arkasına çömelip ellerini başının arasına aldığında
Sözcüklerine bağladım tebessümü Yâr...
Yürünesi yollar kapanası olduğunda kanadı yitik turnalar gördüm rüyamda...
Korkular sobeledi ömrümü çıkmazlarda...
Akordu bozuldu ömrümün...
Sustun.... zayii oldum...
Ellerimi cebime koydum, hüzün bulaştı parmaklarıma...
Poyrazın zulmune takıldı uçurtmalarım...
Yüreğime takıldı ayaklarım. Düş’tüm; dizleri kanadı kısa pantolonlu çocukluğumun... Cân’ımı yaktı masallar...
İltica ettiği ülkeden sınırdışı edilmiş olmanın hüznü ile açtım ellerimi Yıldızların Sahibine...
Bir yaş düştü iç’ime...

Ardından bir kelam dilime....
La Tâknatu ... La Tâknatu minAllah...
Düş’tüm kuyuların dibine... ama hiç düşmedim zifiri karanlık ümitsizliğe Yâr ...
Hayat bile grilere büründü... ben düşmedim ümitsizliğe...
Mavinin yankısı vardı yüreğimde...
Malumun olsun Yâr... bir düş değdi çocuk yüreğime...
Âşkı sobeliyorum iç’imde...
Kafesini açtım bunca zaman korumaya çalıştığımın...
"Git gayri... Ben senden geçtim" dedim.. "Git o Yârin ellerine..."
Titredi küçük kuş...
Çırpındı ... uçtu...
Hicreti ellerine...
Aç pencereni... Sokaklar ayaz...
Güneş ısıtmaz avuçların kadar...
Mülteciyim...

Aç ellerini Yâr...
Aç ellerini

Tamer Aktan

" birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz mazide, birimiz müstakbelde, birimiz dünyada, birimiz ahirette olsak biz birbirimizle beraberiz"[/b]