Ak parti döneminde zina oranlarının inanılmaz derecede artması
--bu bir muhafazakarların yaşama biçimini eleştiri yazısıdır--
Başlıkta ifade ettiğim gibi muhafazakar bir iktidarın içtimai politikalarının nihayetinde evlilik süreci zul addedilecek kadar zor bir ahvale bürünmüştür. Hayata atılma ve değer üretip hayatını kazanma yaşı son 8-9 yılda görülmemiş şekilde olumsuzca artmasından mütevellit, insanların cinsel dürtülerini kontrol altına tutma imkanı azalmış, zina yapmama iradesi çok zorlaşmıştır.
Bilindiği üzere yönlendirilen üniversite eğitimi istenilen veirmliliği sağlayamamış, saçları beyazlamaya yüz tutmuş bir işsizler ordusu maalesef ülkemizde felaket bir biçimde vücut bulmuştur. Yaşı 30'a gelmiş bir insanın ömrü geçip gidiyorken cinsel yönden en verimli ve dürtülerinin en şiddetli olduğu zamanı sen otur oturduğun yerde söylemleriyle geçiştirilmesi kabul edilemez bir hal almıştır. Muhafazakar camia yekun olarak düşünüldüğünde iktisadi açıdan son dönemde müthiş bir çıkış yakalamıştır ama bu çıkışın gelir adaleti çerçevesinde olduğu kesinlikle söylenemez. Bir tarafta 200.000 dolarlık jeep'lere binen kendi cennetini bu dünyada yaşamaya başlamış burjuva muhafazakarlar peydah olmuşken, diğer tarafta saç baş yolan nitelikli işsiz milyonlar ortaya çıkmıştır..
Dokunma, sevme, hissetme, cinsellik en tabi insani duygulardır. İnsana cinsellik dürtüsü doğru tatmin edildiğine tarifsiz bir yaşama azmi ve mutluluk verir, hayatı daha anlamlı kılar. Bilakis bu dürtü tatmin edilmediğinde de insanın pskioljisi bozulur, karamsar bir yapıya bürünür, sağlıklı bir toplumla uyum yeteneğini de zamanla kaybeder..
Varlıklı diye tabir ettiğimiz yeni burjuva müslümanlarımız cinsellik yönünden pek fazlabir sıknıtı yaşamazlar. genç yaşlarında evlenecek gücü, etkileyiciliği, imkanı bulurlar.. Hayatları daha anlamlı, daha mutlu, daha dengeli olur. Diğer yandan yoksul bir kaderin zehir gibi ağırlığını taşımak mecburiyetinde olan milyonlarca işsiz ve güçsüz genç, duvarlar arasında kendini bir hiç gibi hissederek ömrünü çürütmekte ve ömrünün çürüdüğünün de farkında olarak kahırdan kahıra süürklenmektedir. Cinsellik ve çoğalma, çocuk sahibi olma gibi hayata anlam katan imkanlardan da yoksundur.
Bir tarafta parası sayesinde meşru bir ilişki yaşama gücüne sahip olan bir müslüman burjuva azınlık, diğer tarafta bu imkandan yosun perişan bir çoğunluk. Bu Perişan çoğunluk bazen hayatın çekilmezliğini aşmak için hayatın zengin müslümanlara sunduğu meşru imkanlardan faydalanamayacağını anladığında gayrı meşru yollara sapar. 30'una kadar toplumun içtimai yapısından ötürü cinsel ihtiyaçlarını giderememiş bir insanın zinaya meyletmesi, kim ne derse desin bu sitede anlatıldığı kadar zinaya meyleden için karanlık değildir. bu sonucu doğuran gelir dengesizliğini sorgulamadan "zinaya meylettin sen, aman dile bre gafil" denilerek bu gençleri suçlamak haksızlıktır, zulümdür.. Evlenme imkanı bulabilmiş hiç kimse, evlenememiş insanları zina yapmakla suçlayamaz, suçlamamalı..
Hatta karşı cinsine dair muhabbet kimileri için bir hayata tutunma azmi için cüzi bir gereç halini almışken, "sakın ha günah" denilerek bu hayata tutunma hisseleri de ellerinden alınırsa psikolojik olarak buhrandan buhrana sürüklenen, intihara meyilli, isyan arifesine bir gençlik meydana gelir.. Suçu bu gençlere atmadan önce muhafazakar camia öncesine dönüp kendilerine bakmalı, ilk taşı günahsız olan atmalı... Zira zina oranlarının artmasında hayata atılma yaşını yükselten ve gelir dengesizliğini körükleyen bir iktidarın payı büyüktür.
Akılcı bir çözüm üretilmezse yoksul gençlerin hayata tutunma babında karşı cinsle muhabbet isteği, bir bakıma zina oranları artmaya devam edecektir. Ancak bir çözüm üretilmeden bu hayata tutunma imkanları da ellerinden alındığı takdirde, muhafazakar azınlığın yarattığı cennet nüvesi babındaki huzur adacığı hayatlarına kabaran diş gıcırdatan öfke ve gadap, fitne kıvılcımı olarak parlayıp eyleme geçtiğinde her şey için çok geç olur...
Başlıkta ifade ettiğim gibi muhafazakar bir iktidarın içtimai politikalarının nihayetinde evlilik süreci zul addedilecek kadar zor bir ahvale bürünmüştür. Hayata atılma ve değer üretip hayatını kazanma yaşı son 8-9 yılda görülmemiş şekilde olumsuzca artmasından mütevellit, insanların cinsel dürtülerini kontrol altına tutma imkanı azalmış, zina yapmama iradesi çok zorlaşmıştır.
Bilindiği üzere yönlendirilen üniversite eğitimi istenilen veirmliliği sağlayamamış, saçları beyazlamaya yüz tutmuş bir işsizler ordusu maalesef ülkemizde felaket bir biçimde vücut bulmuştur. Yaşı 30'a gelmiş bir insanın ömrü geçip gidiyorken cinsel yönden en verimli ve dürtülerinin en şiddetli olduğu zamanı sen otur oturduğun yerde söylemleriyle geçiştirilmesi kabul edilemez bir hal almıştır. Muhafazakar camia yekun olarak düşünüldüğünde iktisadi açıdan son dönemde müthiş bir çıkış yakalamıştır ama bu çıkışın gelir adaleti çerçevesinde olduğu kesinlikle söylenemez. Bir tarafta 200.000 dolarlık jeep'lere binen kendi cennetini bu dünyada yaşamaya başlamış burjuva muhafazakarlar peydah olmuşken, diğer tarafta saç baş yolan nitelikli işsiz milyonlar ortaya çıkmıştır..
Dokunma, sevme, hissetme, cinsellik en tabi insani duygulardır. İnsana cinsellik dürtüsü doğru tatmin edildiğine tarifsiz bir yaşama azmi ve mutluluk verir, hayatı daha anlamlı kılar. Bilakis bu dürtü tatmin edilmediğinde de insanın pskioljisi bozulur, karamsar bir yapıya bürünür, sağlıklı bir toplumla uyum yeteneğini de zamanla kaybeder..
Varlıklı diye tabir ettiğimiz yeni burjuva müslümanlarımız cinsellik yönünden pek fazlabir sıknıtı yaşamazlar. genç yaşlarında evlenecek gücü, etkileyiciliği, imkanı bulurlar.. Hayatları daha anlamlı, daha mutlu, daha dengeli olur. Diğer yandan yoksul bir kaderin zehir gibi ağırlığını taşımak mecburiyetinde olan milyonlarca işsiz ve güçsüz genç, duvarlar arasında kendini bir hiç gibi hissederek ömrünü çürütmekte ve ömrünün çürüdüğünün de farkında olarak kahırdan kahıra süürklenmektedir. Cinsellik ve çoğalma, çocuk sahibi olma gibi hayata anlam katan imkanlardan da yoksundur.
Bir tarafta parası sayesinde meşru bir ilişki yaşama gücüne sahip olan bir müslüman burjuva azınlık, diğer tarafta bu imkandan yosun perişan bir çoğunluk. Bu Perişan çoğunluk bazen hayatın çekilmezliğini aşmak için hayatın zengin müslümanlara sunduğu meşru imkanlardan faydalanamayacağını anladığında gayrı meşru yollara sapar. 30'una kadar toplumun içtimai yapısından ötürü cinsel ihtiyaçlarını giderememiş bir insanın zinaya meyletmesi, kim ne derse desin bu sitede anlatıldığı kadar zinaya meyleden için karanlık değildir. bu sonucu doğuran gelir dengesizliğini sorgulamadan "zinaya meylettin sen, aman dile bre gafil" denilerek bu gençleri suçlamak haksızlıktır, zulümdür.. Evlenme imkanı bulabilmiş hiç kimse, evlenememiş insanları zina yapmakla suçlayamaz, suçlamamalı..
Hatta karşı cinsine dair muhabbet kimileri için bir hayata tutunma azmi için cüzi bir gereç halini almışken, "sakın ha günah" denilerek bu hayata tutunma hisseleri de ellerinden alınırsa psikolojik olarak buhrandan buhrana sürüklenen, intihara meyilli, isyan arifesine bir gençlik meydana gelir.. Suçu bu gençlere atmadan önce muhafazakar camia öncesine dönüp kendilerine bakmalı, ilk taşı günahsız olan atmalı... Zira zina oranlarının artmasında hayata atılma yaşını yükselten ve gelir dengesizliğini körükleyen bir iktidarın payı büyüktür.
Akılcı bir çözüm üretilmezse yoksul gençlerin hayata tutunma babında karşı cinsle muhabbet isteği, bir bakıma zina oranları artmaya devam edecektir. Ancak bir çözüm üretilmeden bu hayata tutunma imkanları da ellerinden alındığı takdirde, muhafazakar azınlığın yarattığı cennet nüvesi babındaki huzur adacığı hayatlarına kabaran diş gıcırdatan öfke ve gadap, fitne kıvılcımı olarak parlayıp eyleme geçtiğinde her şey için çok geç olur...
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan