Mehdiyi Bekleyenlere........

İslam toplumunun içine sokulan nifak tohumu, öyle yeşermiş dal budak sarmış ki, artık ondan kurtulmakta neredeyse imkânsız olmuş. Birçok konuda yaptığımız yanlışlar gibi, günümüzde İslam toplumu içine sokulan hurafe ve dinde olmayan MEHDİ konusu da, Rabbin Kur’an da hüküm vermediği bir konudur.

Bizler Kur’an ı, din ve iman adına yeterli görmediğimiz sürece de, yanlış itikatların peşi sıra gitmekten de asla kurtulamayacağız. Allah istediği kadar, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, Kur’an ın ipine sarılın desin, Rabbin sesini işiten, duyan mı var? Çünkü Kur’an ile aramıza soktuğumuz veliler, şeyhler Kur’an gerçekleri ile buluşmamızı, yüzlerce yıldır engellemiştir.

Kur’an anlaşılması zor bir rehber kitap ilan edilip, onu herkes anlayamaz, veli insanlar anlar, fikrine inandırıldığımızdan beridir ki, İslam dini Rabbin orta yolundan saptırılmış ve nereye gittiği belli olmayan, meçhule doğru hızla gitmektedir.

MEHDİ nin geleceğini söyleyenler, rivayetlerin ardı sıra giderek buna inananlar, bakın neler söylüyor.

( Mehdi İslami inanca göre, kıyametten önce dünyada adaleti, dirlik ve düzenliği sağlamak için gizlendiği yerden çıkıp, dünyayı egemenliği altına alacağına inanılan kişi. Ezilen kitleler, kendilerini karanlıktan aydınlığa çıkaracak, zalimlerden intikamlarını alacak ve bozuk toplumsal yapıyı değiştirecek bir manevi güç olarak Dünyaya hükmedecektir.)

Mehdinin geleceğine inananlar, kıyametin kopmasından önce Dünyaya geleceğini ve İslam toplumlarının içinde bulunduğu zor durumdan kurtarıp, Dünyada adaleti saylayacağından bahsedilir. İşin en ilginç olanı ise, mehdi nin İslam inancının emri gibi gösterilmesidir. Bakın bir kısım Müslüman toplum bu konuda ne diyor ve inanıyor.

(Vaat edilen mehdinin varoluşundan hiçbir kuşku yoktur. Üç yüz hadis ve eserle, hatta daha fazlasıyla bu kanıtlanmıştır.)

Kanıtlara bakar mısınız lütfen. Gerçektende bizler İslam ı bu kanıtlara göre yaşıyoruz. Birçoğumuz bu konu için, Kur’an dan bir kanıt aramak gibi bir düşünceyi, aklımıza bile getirmiyoruz. Bizler için kesin kanıt Kur’an olmaktan çıkmış, artık rivayetler kesin kanıt olmuş. Ne kadar acı. Acınacak halde olduğumuzun farkında bile değiliz. Elbette bunun nedeni çok açıktır. Çünkü bizlere her şey Kur’an da yazmaz denilmiş ve bizlerde buna inanmışız. Bu durumda itiraz etme hakkımızda olamaz.

Mehdinin gelişinin, rivayet hadislerle HAK olduğuna inanan din kardeşlerime, önce şunu hatırlatmak isterim. Hak olanın, sorumlu olduğumuz kitabın, yalnız Kur’an ve onun ayetleri olduğunu Allah apaçık söylüyorsa ve Yaradan Kur’an da mehdi konusunda tek kelime bile açıklama yapmıyorsa, lütfen bu konuyu bir daha düşünün derim.

Allah neye layık isek, bizleri öyle yaşatacağını anlatır. Aklını kullanmayıp, Yoldan sapanları ise, pislik içinde bırakacağı örneğini verir. Bu durumda Rabbin yolundan sapmış, onun kitabını devre dışı bırakmış toplumlara Allah, onları kurtaracak bir kurtarıcı gönderir mi? Hiç beklemeyin, boşuna beklersiniz. Bizler kurtarıcı bekleyeceğimize, bu yanlış yoldan kurtulmanın yolunu aramalıyız. Çalışmayana, çaba göstermeyene Allah ın neler yaptığını görmek isteyen, Kur’an ın kısalarını okumasını öneririm.

İşin ilginci, her Müslüman toplum, mehdinin kendi içinden çıkacağını iddia etmektedir. Sanırım önümüzdeki yıllarda, Müslüman ülkeler arasında, mehdilik savaşı çıkarsa hiç şaşmayınız. Çünkü senin mehdin hak, benim mehdim hak kavgası çıkacağa benziyor. Tabi Kur’an dan sapan toplumların sonunu, tahmin etmek zor olmasa gerek.

Ülkemizde çok önemli görevler almış, tahsil sahibi insanlar bile bu konuya alet edilmiştir. Yakın zamanda Prof Dr. Hüseyin Hatemi, mehdinin 5 yıl içinde İstanbul da çıkacağını dahi söyleyebilmiştir. İlginçtir bu insanlar, Allah ın sizlere rehber olsun diye gönderdim dediği kitabında, tek kelime bile bahsetmediği halde, acaba hangi beşerin rehberinden aldığı bilgilere göre bunu bu kadar açık söyleyebilmektedir? İtiraz eden, nereden çıkardın bu kadar net bilgiyi diyen bile yok. Ama alkışlayan, her ne hikmetse çok. İşte tüm bu acı gerçekler, din ve iman adına İslam toplumlarının, geldiği noktayı çok güzel anlatmaktadır.

Peki diğer İslam toplumları, mehdi konusunda ne diyor? Gerçekten Türk toplumu içinden bir kurtarıcı, mehdi bekliyorlar mı? Tabiî ki hayır, her toplum bu çok özel gelecek kişinin, kendi toplumları içinden çıkacağına inanıyor. Örneğin İran bizimkiler gibi, bu konuda çok iddialı ve bakın ne diyorlar.

(Mehdi, İran’ın Kum kentinde ortaya çıkacak. İnanışa göre, Mehdi Kıyamet Günü’nden önce ortaya çıkıp dünyadaki bütün haksızlıkları yok edecek.

Kum kentinde konuyla ilgili çalışmalar yapan Ayetullah İbrahim El Âmini, Mehdi’nin, Hıristiyanlar ve Yahudilerden İslam dinine geçmelerini isteyeceğini, bunu kabul etmezlerse öldürüleceklerini söylüyor.)

Yukarıdaki düşünce ve fikir, elbette Rabbin rehberinden olmadığı için, bu denli Kur’an a da taban tabana zıt olacaktır. Düşünebiliyor musunuz, Mehdi Hıristiyan ve Yahudileri İslam a davet edecek, Müslüman olmayanları da öldürecekmiş. Rabbim sen bizlere akıl fikir ver. Bu düşünce ve fikir sizce Kur’an dan zerre kadar onay alıyor mu?

Peygamberimiz kendisine iman etmeyenlere, böylemi yapmıştır? Allah ın kitabını tebliğ ettikten sonra, senin dinin sana, benim dinim bana diyerek, kendisine savaş açmayanlara, asla savaş bile açmamıştır. Peygamberimizin savaşlarının tamamı, savunma amaçlıdır. Bunun birçok örneğini, zaten Kur’an dan görüyoruz.

Sizlere bazı ayetler hatırlatmak istiyorum. Bu ayetlerle mehdinin geleceği konusunu lütfen karşılaştırınız, değerlendiriniz. Eğer Allah Kur’an da, anlatıldığı gibi, ahir zamanda bir mehdi gönderecek olsaydı açıkça söylemeyip, bizlere Kur’an dışından rivayetler yoluyla bilgilendirmiş olabilir mi? Allah aklınızı kullanın, aklını kullanmayanı pislik içinde bırakırım diyorsa, gelin Allah ın sizlere rehber olsun diye indirdik, dediği kitaba bakalım ve onun rehberliğiyle doğruları bulalım.

Enam 38: Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.

Araf 174: Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler.

Maide 45; …. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.

Yukarıdaki ayetlere baktığımızda, Yaradan Kur’an da hiçbir eksik bırakmadığını, ayrıntılı bir şekilde açıkladığını söylüyor. Toplumlara, Allah ın Kur’an da indirmediği, açıklamadığı şeylerle hükmedip, onları Kur’an dan uzaklaştıranlar, zalimlerin ta kendisidir diyor. Yüce Rabbim daha ne söylesin aklı olana. Kur’an a bakmaya, ibret almaya devam edelim.

Araf 33; De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi HARAM kılmıştır.

Nahl 89: (Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günü düşün. Sana bu kitabı; her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

İsra 89: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali, değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler.

Kehf 54: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.

Çok ilginçtir Allah, çok açık ve net bazı hükümler vermiş ve düşünen kullarına doğru yolu apaçık göstermiştir. Allah hakkında, Kur’an da hiçbir delil indirmediğim bir konuda, konuşmanızı dahi HARAM kılıyorum diyerek hükmünü vermiş. Sana Kur’an ı her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber ve müjde olsun diye indirdiğini apaçık söylüyor. Her türlü misali değişik şekillerde açıkladık ki, doğruyu bulasınız diyor. Peki, bizler bunca açık ayetleri gördüğümüz halde, neler söylüyoruz ve nasıl delillerin peşi sıra gidiyoruz, zerre kadar düşünen yok mu?

Tüm bu ayetleri gördüğümüz halde, görmemezlikten gelerek, Allah ın hiçbir örnek dahi vermediği, bizlere anlatılan mehdinin geleceğine inanırsak, Rabbin gazabından kurtulacağımızı mı zannediyoruz. Ya aşağıdaki ayetlere ne diyeceğiz, hala MEHDİ nin geleceğine inanmaya devam mı?

Nisa 174: Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik.

175: Allah'a iman edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir yola götürecektir.

Araf 3 : (Ey insanlar), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

Zühruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.

Bizler eğer, hesabın görüleceği O çetin gün, üzülmek istemiyorsak, yukarıdaki Rabbin uyarılarını sakın unutmayalım. Allah Rabbinizden size, kesin bir delil, açık bir nur indirdik diyor, ama bizler Allah ın nurunda hiç bahsetmediği MEHDİ nin geleceğine hala inanabiliyorsak, bu işte bir yanlışlık var demektir.

Allah Kur’an a sımsıkı sarılmamızı, çünkü sarılanların doğru yola iletileceğini söylüyor ayetinde. Peki, bizler ne yapıyoruz? Kur’an da her şey yazmaz diyerek, beşerin hurafelerine sıkı sıkı sarılıyoruz. Ne diyebilirim ki.

[U][/U][COLOR="#FF0000"]YAZI DEVAM EDİYOR[/COLOR]