Allah ın Kitabı Kur'an ı, Göz Göre Göre Tahrif Etmek.
[SIZE=4]Bir soru sormak istiyorum. Sizler inancınızı hiç sorguladınız mı? Allah ın Kurâan da emrettiği yoldan mı gidiyoruz, yoksa batılı, hurafeyi din mi edindik? Bunun kontrolünü Kurâan dan yapma gereği duydunuz mu, yoksa gerek yok, bana dini anlatanlara çok güveniyorum mu dediniz? Çünkü Kurâan öyle örnekler veriyor ki geçmiş toplumlar ile ilgili, Allah ın gönderdiği uyarı kitaplarını okuyup, açıkça gördükleri tebliğ aldıkları halde, batıl inançlarını yaşamak adına, Allah ın sözlerini bile tahrif etmekten çekinmemişler. Bir örnek vermek istiyorum ki, aynı hataları bizler de yapmayalım. Yapıyorsak da, artık vazgeçelim.
Bakara 75: Şimdi, bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa içlerinden birtakımı, ALLAHâIN KELAMINI DİNLER, İYİCE ANLADIKTAN SONRA, ONU BİLE BİLE TAHRİF EDERLERDİ. (Diyanet meali)
Ne dersiniz, geçmiş toplumların yaptığı yanlışları, bizler yapıyor muyuz? Bakalım Yaradan Kurâan da ne emrediyor, bizler Fıkıh ve mezhep öğretisi ile günümüzde neler yapıyoruz, nelere inanıyoruz. Yorumunu sizlere bırakıyorum.
Allah gönderdiği rehber kitabında, yalnız Kurâan ın ipine sarılın, biz Kurâan da hiçbir eksik bırakmadık ve sizlere nice örneklerle açıkladık ki anlayasınız ve sizi doğru yola iletecek yalnız Kurâan dır der. Ama mezheplerin öğretisi fıkıh inancı ise, her şey Kurâan da yazmaz, Kurâan ı herkes anlayamaz, Kurâan da özet bilgiler vardır, onun için fıkıh ve mezheplerin beşeri öğretisi olmazsa, Kurâan anlaşılmaz ve yaşanmaz diye bizlere öğrettiler ve bizlerde bunları kabul edip inanmadık mı?
Allah Kurâan da din ve iman adına veliler, efendiler, şeyhler edinip ardı sıra gitmeyin, güvenilecek yardım ve şefaat istenecek veliniz, efendiniz yalnız benim diye uyarır. Ama fıkıh, mezhep ve tarikat inancı, bunun tam tersini söyler ve velisi, şeyhi olmayan cennete gidemez diyecek kadar ileri gidilir. ÇOK DAHA İLGİNCİ, ALLAH ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR DEDİĞİ HALDE, VELİLERİN, ŞEYHLERİN DE ŞEFAATÇİ OLDUKLARINA İNANDIRILMADIK MI?
Hakkında emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, bunun hesabını sorarım diye Allah Kurâan da bizleri uyarır ve Kurâan ı kendi korumasına aldığını da bildirir bizlere. Ama bizlere İslam ı anlatanlar, doğruluğundan emin olamayacağımız ve peygamberimize atfedilen onca RİVAYET SÖZLERE, hiç şüphe duymadan inanırız. Bu yetmez, rivayet hadisler Kurâan ayetleri gibidir, inkâr eden, kabul etmeyen Kurâan ı inkâr etmiş gibidir, diyenlere de inanmakta bir mahsur görmeyerek, Kurâan a şirk koşmadık mı?
Allah dinde sakın bölünenler gibi olmayın, ayrılığa düşmeyin diye birçok kez ayetinde uyardığı halde, mezhep ve fıkıh inancı, DİNDE BÖLÜNMEKTE BEREKET VARDIR diyecek kadar ileri gitmeleri, bizleri hiç tedirgin etmedi ve bu sözlere de inanmakta hiç mahsur görmedik.
Allah biz Kurâan ı detaylandırdık ve anlayasınız diye nice örneklerle açıkladık dediği halde, fıkıh inancı bizlere Kurâan ın detaylı olmadığını, yalnız Kurâan ile açıkça ayetler anlaşılamayacağını öğrettiler. Çünkü rivayetleri Kurâan da bulamadığımızda, bakın demek ki Kurâan da her şey olmuyormuş diyenlere inanmadık mı?
Allah dinde hükmüme hiç kimseyi ortak etmem, gönderdiğim elçilerimin görevleri yalnız tebliğ etmek ve sizlere anlatmak, açıklamak ikna etmektir der. Hatta peygamberimiz, BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM, BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM dediği halde, ne yani peygamberimiz postacımıydı sözleriyle, Allah ın elçisini neredeyse, dinde Allah ın ortağı yaparak, Kurâan ın misli kadar elçisine de dine hüküm koyma yetkisi vermiştir, diyenlere inanmadık mı?
Sizlere açıkça Kurâan da saydıklarım dışında, sakın haramlar edinmeyin, Allah a iftira atmış olursunuz diye bizleri uyardığı halde, Kurâan da hiç bahsedilmeyen onca haramlar listesine de, bunları da peygamberimiz haram kılmıştır, diyenlere inanmadık mı?
Allah nisa 31. ayetinde, eğer yasakladığımız büyük günahlardan sakınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örterim diye uyardığı halde, sanki bu ayeti hiç duymamışçasına, peygamberimize atfedilerek rivayet edilen sözde, PEYGAMBERİMİZİN ŞEFAATİ ÜMMETİNİN BÜYÜK GÜNAHLARINADIR diyerek, hâşâ elçisini neredeyse, Allah ın affetmeyeceği şeyleri affedebilecek güce sahip olduğuna bile inanmadık mı?
Allah bizlerin ayetleri, inceden inceye düşünerek anlamamızı tavsiye ederken, sizler Kurâan ı anlayamazsınız, her kelimenin bile yüzlerce anlamı vardır, onları veli insanlar anlar diyerek, ayetler üzerinde bizlerin düşünmesinin, akıl etmemizin önüne geçenlere inanmadık mı? Böylece İslam dininde ruhban sınıfı yoktur diyen Allah a inatla, KENDİMİZE RUHBAN SINIFI YARATMADIK MI?
Allah elçisine özellikle söylemesini istediği, BEN GAYBI BİLMEM, SİZLER GİBİ BİR İNSANIM dediği halde, Allah ın elçisine Kurâan ın hiç bahsetmediği gaybı bilgileri bildiğine inanarak, peygamberimize inanılmaz güçler, vasıflar yüklemedik mi?
Casiye 6. ayetinde Kurâan, ALLAH'TAN VE O'NUN AYETLERİNDEN SONRA, HANGİ SÖZE İNANACAKLAR dediği halde, imanımızı yaşamak için ciltlerce dolusu kitaplara da ihtiyacımız vardır diyenlere inanmadık mı? Bu yanlışı yaparak, Allah ın SAKIN KURâAN IN SINIRLARINI AŞMAYIN uyarısına da böylece gözlerimizi kapatarak, Kurâan ın sınırlarını aşmadık mı?
Allah Kurâan da, dinin anası olan MUHKEM ayetleri kast ederek, YEMİN OLSUN Kİ BİZ KURâAN I, ÖĞÜT VE İBRET ALASINIZ DİYE KOLAYLAŞTIRDIK DEDİĞİ HALDE, âkolayda o kadar da kolay demedik, herkes Kurâan ı anlayamaz, onun için bilmem kaç yıl ilim tahsil etmeli insanâ diyerek topluma korku salıp, Müslümanları Kurâan dan uzaklaştıranlara inanmadık mı?
Zuhruf suresi 44. ayetinde Yaradan, SİZLERİ KURâAN DAN SORUMLU TUTUYORUM dediği halde, bizlere yalnız Kurâan ile iman olmaz diyerek, emin olmadığımız rivayetlere de, tıpkı Kurâan gibi iman edilmesi gerekir diyenlere inanmadık mı?
Allah yılın her vaktinde, kazancımızın ihtiyacımızdan arta kalanından, zekâtımızı, hayrımızı her zaman yapma emri verdiği halde, bunu yılda birkaç güne indirerek, sınırlar koyanlara inanmadık mı?
Allah Hac bilinen aylardadır diyerek, Haram aylarda Haccın yapılacağının örneklerini dahi Kurâan da verdiği halde, batıl bilgilere inanıp, Hac görevimizi bir yılın içinde bir iki güne indirerek, diğer günlerde Hac yapamazsın diye topluma direten ve böylece Allah ın yemin ederek kolaylaştırdığı dini, zorlaştıranlara inanmadık mı?
Allah Kurâan ın tamamına iman etmedikçe gerçek iman etmiş sayılmazsınız diyerek, bazı ayetlerin üstünü örtüp görmezden gelenleri uyardığı halde, bizler onlarca ayetin nesih edildiğine, yani artık hükmünün olmadığına, kalktığına inanmadık mı?
Allah toplantı yani Cuma namazı için, EY İMAN EDENLER diyerek, kadın erkek ayrımı yapmadan, toplantı namazına bizleri çağırdığı halde, Cuma namazının yalnız erkeklere farz olduğunu söyleyenlere inanmadık mı? Kadınlarımızı Allah ın bu emrinden mahrum ederek, İslam toplumlarının sosyalleşmesinin, en önemli bir yolunu ellerimizle bir kenara iterek, batılın ve hurafenin sözlerine inanmadık mı?
Söyleyecek, örnekler verecek çok şeyler var. Ne dersiniz, onca yanlışı yapan bizler, bizden önceki toplumların düşmüş oldukları yanlışlara, bizlerde düşmedik mi? Elbette düştük, hem öyle bir düştük ki, dilim varmıyor söylemeye. Elbette bu yanlışı yapanlara, Allah ın kitabındaki ayetlerin üstünü örtüp, görmezden gelenlere, gerçekleri batıl ile gizleyenlere, bakın Allah neler yapacağını söylüyor.
Bakara 159: İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz DOĞRU YOLU GİZLEYENLERE, HEM ALLAH HEM DE BÜTÜN LANET EDİCİLER LANET EDER. (Bayraktar Bayraklı meali)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK[/SIZE]
[url]https://www.facebook.com/Kuranadavet1/?ref=aymt_homepage_panel[/url]
[url=http://kuranyolu.blogcu.com/]BATILDAN UZAK İSLAMI YAŞAYABİLMEK.[/url]
[url=http://hakyolkuran.com/]Hak yol Kuran[/url]
[url=http://halukgta.blogcu.com/]HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET.[/url]
Bakara 75: Şimdi, bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa içlerinden birtakımı, ALLAHâIN KELAMINI DİNLER, İYİCE ANLADIKTAN SONRA, ONU BİLE BİLE TAHRİF EDERLERDİ. (Diyanet meali)
Ne dersiniz, geçmiş toplumların yaptığı yanlışları, bizler yapıyor muyuz? Bakalım Yaradan Kurâan da ne emrediyor, bizler Fıkıh ve mezhep öğretisi ile günümüzde neler yapıyoruz, nelere inanıyoruz. Yorumunu sizlere bırakıyorum.
Allah gönderdiği rehber kitabında, yalnız Kurâan ın ipine sarılın, biz Kurâan da hiçbir eksik bırakmadık ve sizlere nice örneklerle açıkladık ki anlayasınız ve sizi doğru yola iletecek yalnız Kurâan dır der. Ama mezheplerin öğretisi fıkıh inancı ise, her şey Kurâan da yazmaz, Kurâan ı herkes anlayamaz, Kurâan da özet bilgiler vardır, onun için fıkıh ve mezheplerin beşeri öğretisi olmazsa, Kurâan anlaşılmaz ve yaşanmaz diye bizlere öğrettiler ve bizlerde bunları kabul edip inanmadık mı?
Allah Kurâan da din ve iman adına veliler, efendiler, şeyhler edinip ardı sıra gitmeyin, güvenilecek yardım ve şefaat istenecek veliniz, efendiniz yalnız benim diye uyarır. Ama fıkıh, mezhep ve tarikat inancı, bunun tam tersini söyler ve velisi, şeyhi olmayan cennete gidemez diyecek kadar ileri gidilir. ÇOK DAHA İLGİNCİ, ALLAH ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR DEDİĞİ HALDE, VELİLERİN, ŞEYHLERİN DE ŞEFAATÇİ OLDUKLARINA İNANDIRILMADIK MI?
Hakkında emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin, bunun hesabını sorarım diye Allah Kurâan da bizleri uyarır ve Kurâan ı kendi korumasına aldığını da bildirir bizlere. Ama bizlere İslam ı anlatanlar, doğruluğundan emin olamayacağımız ve peygamberimize atfedilen onca RİVAYET SÖZLERE, hiç şüphe duymadan inanırız. Bu yetmez, rivayet hadisler Kurâan ayetleri gibidir, inkâr eden, kabul etmeyen Kurâan ı inkâr etmiş gibidir, diyenlere de inanmakta bir mahsur görmeyerek, Kurâan a şirk koşmadık mı?
Allah dinde sakın bölünenler gibi olmayın, ayrılığa düşmeyin diye birçok kez ayetinde uyardığı halde, mezhep ve fıkıh inancı, DİNDE BÖLÜNMEKTE BEREKET VARDIR diyecek kadar ileri gitmeleri, bizleri hiç tedirgin etmedi ve bu sözlere de inanmakta hiç mahsur görmedik.
Allah biz Kurâan ı detaylandırdık ve anlayasınız diye nice örneklerle açıkladık dediği halde, fıkıh inancı bizlere Kurâan ın detaylı olmadığını, yalnız Kurâan ile açıkça ayetler anlaşılamayacağını öğrettiler. Çünkü rivayetleri Kurâan da bulamadığımızda, bakın demek ki Kurâan da her şey olmuyormuş diyenlere inanmadık mı?
Allah dinde hükmüme hiç kimseyi ortak etmem, gönderdiğim elçilerimin görevleri yalnız tebliğ etmek ve sizlere anlatmak, açıklamak ikna etmektir der. Hatta peygamberimiz, BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM, BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM dediği halde, ne yani peygamberimiz postacımıydı sözleriyle, Allah ın elçisini neredeyse, dinde Allah ın ortağı yaparak, Kurâan ın misli kadar elçisine de dine hüküm koyma yetkisi vermiştir, diyenlere inanmadık mı?
Sizlere açıkça Kurâan da saydıklarım dışında, sakın haramlar edinmeyin, Allah a iftira atmış olursunuz diye bizleri uyardığı halde, Kurâan da hiç bahsedilmeyen onca haramlar listesine de, bunları da peygamberimiz haram kılmıştır, diyenlere inanmadık mı?
Allah nisa 31. ayetinde, eğer yasakladığımız büyük günahlardan sakınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örterim diye uyardığı halde, sanki bu ayeti hiç duymamışçasına, peygamberimize atfedilerek rivayet edilen sözde, PEYGAMBERİMİZİN ŞEFAATİ ÜMMETİNİN BÜYÜK GÜNAHLARINADIR diyerek, hâşâ elçisini neredeyse, Allah ın affetmeyeceği şeyleri affedebilecek güce sahip olduğuna bile inanmadık mı?
Allah bizlerin ayetleri, inceden inceye düşünerek anlamamızı tavsiye ederken, sizler Kurâan ı anlayamazsınız, her kelimenin bile yüzlerce anlamı vardır, onları veli insanlar anlar diyerek, ayetler üzerinde bizlerin düşünmesinin, akıl etmemizin önüne geçenlere inanmadık mı? Böylece İslam dininde ruhban sınıfı yoktur diyen Allah a inatla, KENDİMİZE RUHBAN SINIFI YARATMADIK MI?
Allah elçisine özellikle söylemesini istediği, BEN GAYBI BİLMEM, SİZLER GİBİ BİR İNSANIM dediği halde, Allah ın elçisine Kurâan ın hiç bahsetmediği gaybı bilgileri bildiğine inanarak, peygamberimize inanılmaz güçler, vasıflar yüklemedik mi?
Casiye 6. ayetinde Kurâan, ALLAH'TAN VE O'NUN AYETLERİNDEN SONRA, HANGİ SÖZE İNANACAKLAR dediği halde, imanımızı yaşamak için ciltlerce dolusu kitaplara da ihtiyacımız vardır diyenlere inanmadık mı? Bu yanlışı yaparak, Allah ın SAKIN KURâAN IN SINIRLARINI AŞMAYIN uyarısına da böylece gözlerimizi kapatarak, Kurâan ın sınırlarını aşmadık mı?
Allah Kurâan da, dinin anası olan MUHKEM ayetleri kast ederek, YEMİN OLSUN Kİ BİZ KURâAN I, ÖĞÜT VE İBRET ALASINIZ DİYE KOLAYLAŞTIRDIK DEDİĞİ HALDE, âkolayda o kadar da kolay demedik, herkes Kurâan ı anlayamaz, onun için bilmem kaç yıl ilim tahsil etmeli insanâ diyerek topluma korku salıp, Müslümanları Kurâan dan uzaklaştıranlara inanmadık mı?
Zuhruf suresi 44. ayetinde Yaradan, SİZLERİ KURâAN DAN SORUMLU TUTUYORUM dediği halde, bizlere yalnız Kurâan ile iman olmaz diyerek, emin olmadığımız rivayetlere de, tıpkı Kurâan gibi iman edilmesi gerekir diyenlere inanmadık mı?
Allah yılın her vaktinde, kazancımızın ihtiyacımızdan arta kalanından, zekâtımızı, hayrımızı her zaman yapma emri verdiği halde, bunu yılda birkaç güne indirerek, sınırlar koyanlara inanmadık mı?
Allah Hac bilinen aylardadır diyerek, Haram aylarda Haccın yapılacağının örneklerini dahi Kurâan da verdiği halde, batıl bilgilere inanıp, Hac görevimizi bir yılın içinde bir iki güne indirerek, diğer günlerde Hac yapamazsın diye topluma direten ve böylece Allah ın yemin ederek kolaylaştırdığı dini, zorlaştıranlara inanmadık mı?
Allah Kurâan ın tamamına iman etmedikçe gerçek iman etmiş sayılmazsınız diyerek, bazı ayetlerin üstünü örtüp görmezden gelenleri uyardığı halde, bizler onlarca ayetin nesih edildiğine, yani artık hükmünün olmadığına, kalktığına inanmadık mı?
Allah toplantı yani Cuma namazı için, EY İMAN EDENLER diyerek, kadın erkek ayrımı yapmadan, toplantı namazına bizleri çağırdığı halde, Cuma namazının yalnız erkeklere farz olduğunu söyleyenlere inanmadık mı? Kadınlarımızı Allah ın bu emrinden mahrum ederek, İslam toplumlarının sosyalleşmesinin, en önemli bir yolunu ellerimizle bir kenara iterek, batılın ve hurafenin sözlerine inanmadık mı?
Söyleyecek, örnekler verecek çok şeyler var. Ne dersiniz, onca yanlışı yapan bizler, bizden önceki toplumların düşmüş oldukları yanlışlara, bizlerde düşmedik mi? Elbette düştük, hem öyle bir düştük ki, dilim varmıyor söylemeye. Elbette bu yanlışı yapanlara, Allah ın kitabındaki ayetlerin üstünü örtüp, görmezden gelenlere, gerçekleri batıl ile gizleyenlere, bakın Allah neler yapacağını söylüyor.
Bakara 159: İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz DOĞRU YOLU GİZLEYENLERE, HEM ALLAH HEM DE BÜTÜN LANET EDİCİLER LANET EDER. (Bayraktar Bayraklı meali)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK[/SIZE]
[url]https://www.facebook.com/Kuranadavet1/?ref=aymt_homepage_panel[/url]
[url=http://kuranyolu.blogcu.com/]BATILDAN UZAK İSLAMI YAŞAYABİLMEK.[/url]
[url=http://hakyolkuran.com/]Hak yol Kuran[/url]
[url=http://halukgta.blogcu.com/]HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET.[/url]
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan