İSPANYA ZULMÜ

[size=18px][color=blue]Dargınlar barışmalıdır. Bunun için, önce davranan önce Cennete gider. Hadîs-i şerîf

Güzel ahlâk, Allahü teâlânın takdirine râzı olmaktır. Ebû Osman Mağribî “Rahmetullahi aleyh

İSPANYA ZULMÜ
Aşağıdaki yazı, 1894’de, Almanya’da Würzburg’da basılan ve Prens Salvator, Prof. Graus, teolog Kirchberger, baron von Bibra, Bayan Threlfall tarafından hazırlanan (Spaneien = İspanya) ismindeki eserden alınmıştır:

“İspanya’nın en önemli şehirlerinden biri, Kurtuba’dır. Müslümanlar, Târık bin Ziyâd kumandasında, 711’de İspanya’ya geçince, bu şehri kendilerine başşehir yaptılar. Burada, hastaneler, medreseler yaptılar. Bunların yanında, bir de büyük üniversite kurdular. Avrupa’da ilk kurulan üniversite budur.

Endülüs islâm devletini kuran I. Abdürrahmân bin Muâviye bin Hişâm bin Abdülmelik, Kurtuba’da çok büyük bir câmi yaptırdı. II. Hakem de 976’da câmiye altından bir minber ilâve ettirdi. İçinde, her biri 10 metre yüksekliğinde 1419 sütun bulunan bu câmi pek muazzam, pek haşmetli ve son derece de güzel bir eser olarak ortaya çıktı. Câminin, 20 kapısı vardı. Kapıların önünde, özel portakal bahçeleri kurulmuş, her taraf yeşilliğe bürünmüştü. Câminin etrafında, diğer bahçeler, havuzlar, fıskiyeler, çeşmeler vardı.

Hıristiyanlar, 1492’de Endülüs Devletini yıkıp Kurtuba’ya girince, ilk iş olarak, bu muazzam câmiye saldırdılar. Câmiye sığınmış olan binlerce Müslümanı kılıçtan geçirdiler. O kadar ki, câminin kapılarından kan akmaya başladı. Ondan sonra, altın minberi parçalayarak aralarında taksim ettiler. Fil dişinden yapılmış rahleleri paylaştılar. Minarelerdeki altın ve zümrütle işlenmiş nar şeklindeki başlıkları yağma ettiler. Yerdeki güzel mermerleri kırıp parçaladılar. Duvarlardaki bütün süslemeleri yerle bir ettiler. Sütunları yıkmaya çalıştılar. Endülüs’teki Müslüman ve Yahudileri yok ettiler. Yahudilerin bir kısmı Osmanlı Devleti’ne sığındı. Hâlbuki, Müslümanlar bir memleketi zaptettikleri zaman, oradaki Hıristiyan ve Yahudilere hiç dokunmamış, kendi dinlerine göre ibâdet etmelerine mâni olmamışlardı...

1523’de bu câminin içine bir kilise yapmak için, birçok sütun daha yıktılar ve sütun sayısı 812’ye kadar düştü. Yapılan kilise, câminin ortasında haç şeklinde 52x12 metre ebadında çirkin bir bina idi.” [Bu câminin ismi La Mezquita Kilisesi’dir. Onu ziyaret edenler, bir kilise değil, islâm medeniyetinin haşmetli eseri olarak görmektedir.]


Herkese Lâzım Olan İman

[/color][/size][size=18px][/size][color=blue][/color]

Konular