RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

[img]http://www.students.itu.edu.tr/haki/ramazanayi.JPG[/img]

[color=green][size=20px][b]RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)[/b][/size]


[b]Ramazan[/b] ismi lugatte; temizlik, yakmak ve keskinlik mânâlarına gelir. [b]Ramazan; [/b]yaz sonunda yağıp, yer yüzünü tozdan temizleyen yağmur mânâsına da gelir. Bu yağmur yeryüzünü temizlediği gibi, Şehr-i Ramazan da, ehl-i îmânı günahlardan yıkayıp, kalplerini temizler.

[b]Yine;[/b] kızgın yerde, yalın ayak yürürken yanmak mânâsına gelir. Bu ayda çekilen açlık, susuzluk ve ızdırap sebebiyle Cenâb-ı Hak, kulunun günahlarını yakar.

[b]Diğer bir mânâsı da[/b], kılıcı inceltip keskinleştirmek için, iki taş arasına koyup dövmektir. Her türlü kötülük ile bezenmiş olan nefis, bu ayda tutulan oruç ve yapılan diğer ibadetler ile terbiye edilir.

[b]Ramazan [/b]isminin Cenâb-ı Hakkın güzel isimlerinden biri olduğu rivâyeti de mevcuttur. (Elmalılı,1-643/44) âyet-i kerimede meâlen:

[b]Ramazan ayı ki, insanları irşad için hak furkânı, hidâyet delîli beyyineler hâlinde, Kurân onda indirildi. Onun için, sizden her kim bu aya hazır olursa, onda oruç tutsun..., [/b]buyurmaktadır. (Bakara sûresi, 185)

Mûsâ (a.s.) Cenâb-ı Hak ile konuşurken sordu: Bana, seninle konuşma nimetini bahşettin. Acaba bana verdiğin bu [b]Yâ Rabbi! nimetin benzerini, başka bir kuluna verdin mi?

[/b] Bunun üzerine Cenâb-ı Hak: [b]

[b]Yâ Mûsâ Benim öyle kullarım var ki,[/b] ben onları âhır zamanda göndereceğim. Ve onlara Ramazân-ı Şerîf ayını ikrâm edeceğim. İşte o kullarıma, senden daha yakın olacağım. Çünkü sen, benimle, aramızda yetmiş bin perde olduğu hâlde konuşuyorsun. Ümmet-i Muhammed, oruç tuttuğu, dudakları beyazlayıp, renkleri sarardığı zaman, iftar edecekleri vakit, benimle onlar arasındaki olan bütün perdeleri kaldırırım. Yâ Mûsâ, müjdeler olsun Ramazân-ı Şerîf ayında susuzluktan ciğeri yanana ve karnı acıkana.[/B]

[b]Cenâb-ı Hak[/b] Mûsâ (a.s.)a şöyle vahyetti: Muhakkak ki ben, Ramazan orucunu tutanın duâsını reddetmemeyi kendime vâcip kıldım. (Zavüş-Şems, 2/146)

[b]Hz. Ali (r.a.)[/b] şöyle buyurdu: Şâyet Cenâb-ı Hak, Ümmet-i Muhammede azap etmeyi murad etseydi, Ramazân-ı Şerîf ayını ve İhlâs sûresini onlara vermezdi. (Zâvüş-Şems, 2/146)[/color]

8 yorum

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

[size=20px][b]MALIN HAKİKÎ SÂHİBİ VE İNFÂK[/b][/size]

[size=12px]Müminlerin ibâdetlerinden biri de, Allahın fazlı ile ihsan buyurduğu mallarından, hikmetiyle fakir kıldığı kullarına, onun rızâsını kazanmak için vermek, onların meşrû ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Nitekim, Allahü Teâlâ; (meâlen) [color=royalblue]Ve Allâh yolunda infâk ediniz. Ve kendi nefislerinizi tehlikeye düşürmeyiniz ve ihsanda bulununuz. Şüphe yok ki Allâhü Teâlâ muhsin olanları sever. [/color](Sûre-i Bakara, âyet 195) buyurmuştur.

Hadîd Sûresinin 7. âyet-i kerîmesinde meâlen; [color=darkblue]Allâha ve onun Peygamberine îman edin çünkü onun tebliğatını, emirlerini, nehiylerini o getirecek, o beyan edecektir. Sizi istihlâf buyurduğu şeylerden infâk eyleyin ki iman edip de infak eyleyenleriniz için büyük bir ecir vardır. [/color]buyurulmuştur.
[color=green] Yâni, hakikatte mülk onun olduğu gibi sizin sâhip olduğunuz şeyler de onundur. Ancak size salâhiyet verip onlarda tasarruf etmek için sizi vekil kılmıştır.

[b]Burada fukâraya,[/b] sırf Allâh (c.c.) rızâsı için infâk etmenin, Allâha ve Resûlüne îmandan hemen sonra zikredilmesi, bu infâk işinin îmâna en yakın amel ve îmân ettikten sonra işlenecek sâlih amellerden en mühimi olduğuna açık delildir.

Fahruddin Râzî ve Ebûssuud merhûmların tefsîrlerine göre, insanın elindeki mallar hakîkatte Allâhındır. Meşrû şekilde faydalanmak için kullarına teslim etmiş, kendi emrince kullanmakta kulunu malı üzerine vekîl kılmıştır. Şu halde insanların elinde bulunan mallardaki tasarruf, vekîlin tasarrufu gibidir. Mal sâhibi ne emrederse ona uyması lâzımdır.

Binaenaleyh malların hakikî sahibi olan Allâhü Teâlâ muhtaç olanlara sadaka ve nafaka vermekle emredince o emre itâat icap eder. Kul, yed-i emîndir. Bu yüzden emre muhâlif hareket etmesi câiz değildir.

İnsanın elinde bulunan mal, ya verâset yoluyla öncekilerden intikal etmiş veya başka suretle kazanılmıştır. Bu halde her mal sâhibinin kendisinden evvel geçenlerden ibret alıp onlar nasıl bu dünyâdan her şeyi terk edip gitmişlerse kendisinin de aynı âkıbete uğrayacağını düşünerek lâyık olanlara sadaka, emrine riâyetleri icâp eder.[/color]
[b][color=royalblue]Bu infâkla murat, öncelikle zekât ve sadaka-i fıtr ise de lafzın mutlak olarak zikredilmesi farz, vâcib ve nâfile bütün hayrât ve hasenâtı içine almaktadır. [/color][/b](İ.4)[/size]

27.09.2007 - zhümeyra

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

[size=20px][b]RAMAZÂN-I ŞERÎF İN İHYÂSI [/b][/size]

[size=12px][color=royalblue]Ramazân-ı Şerîf ayı bütün hayır ve bereketleri içinde toplamış bir aydır.[/color] [color=green]Bütün sene boyunca her bir müminin elde edebildiği bütün hayır ve bereketlerin tamamı bu mübârek ayın bereket denizinden bir damladır. Bu ayın hayır ve bereketi için nihâyet yoktur.

Bu ayda hayrâta ve sâlih ameller işlemeye muvaffâk olan kimse sene boyunca sâlih amel işlemeye muvaffak olur. Bu ayı dağınıklık içinde ve gafletle geçiren kimsenin bütün senesi böyle geçer. O halde bu ayda farzlardan sonra nâfile ibâdetlere de büyük bir gayretle devam etmek lâzımdır.

Hayır ve bereketleri elde etmeye bir vâsıta sayarak Ramâzan-ı şerîf ayını ibâdetle ihyâ eden ve bu ayda Kurân-ı Kerîm hatmeden kimsenin bu ayın hayır ve bereketlerinden mahrum olmaması umulur. Bu ay ile Kurân-ı Kerîm arasında çok sıkı bir münâsebet vardır. [/color][b]Peygamber Efendimiz (s.a.v.)[/b] [color=red]Kim inanarak ve sevâbını Allâhü Teâlâdan bekleyerek Ramâzan-ı Şerîf gecelerinde kâim olursa (ibâdetlerle [/size]meşgul olursa) günâhları aff olunur. buyurmuştur[/color]. (FH-22

27.09.2007 - zhümeyra

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

[quote="naz"]Allah razı olsun kardeşim, ellerine sağlık.

Bu mübarek ayda dualarımızda birbirimizi unutmayalım kardeşlerim.

Selamün aleyküm.[/quote][b]


Aleyküm selam.Yüce Rabbim cümlemizi affeylesin.


SELAM VE DUA İLE[/b]

19.09.2007 - masalperisi

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

[size=20px][b]RAMÂZAN-l ŞERÎFTE ORUÇUN MÜKÂFÂTI [/b][/size]


[b]Rasûlüllâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki;[/b] [color=blue]Ramazân-ı Şerîfin ilk gecesinde Allâhü Teâlâ kullarına rahmet nazarı ile bakar[/color]. Allâhü Teâlâ rahmet nazarı ile baktığı kuluna, asla azâp etmez. Bu ayın her bir gününde, Hak Teâlâ bir milyon âsiyi, cehennemden âzâd eder.
[color=red]Ramâzan-ı Şerifin yirmi dokuzuncu gecesi olunca[/color], bütün bir ay boyunca mağfiret ve âzâd olunan kadar daha mağfiret ve âzâd olunur.

[color=green] Bayram gecesi ve bayram sabahı müslümanlar[/color], namaz için câmîlere toplanınca Allâhü Teâlâ tecellî eder ve meleklere;
[b]Ey melekler[/b], işini bitirenin karşılığı nedir? diye sorar. Melekler; [b]Ücretini tam vermektir[/b]. derler. Allâhü Teâlâ [b]Ey meleklerim, şâhid olun. Ben ki, Allâhım, onları mağfiret ettim.[/b] buyurur. (F-5)

19.09.2007 - zhümeyra

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

[size=20px][b]RAMAZÂN-i SERiFDE VERiLEN BES SEY[/b][/size]


[b]Hadîs-i serîfte buyuruldu ki; [/b][color=red]

Allâhü Teâlâ, benim ümmetime Ramazân-i Serîfte bes sey ihsân eder ki, bunlari hiçbir peygambere vermemistir:[/color]

[color=green][b]1- Ramazâni-i Serîfin birinci gecesi,[/b] Allâhü Teâlâ müminlere rahmet eder. Rahmetle baktigi kuluna hiç âzâp etmez.[/color]

[color=red][b]2- 0ftar zamaninda oruçlunun agiz kokusu[/b], Allâhü Teâlâya misk kokusundan daha güzeldir.[/color]

[color=green][b]3-Melekler, Ramazân-i Serîfin her gece ve gündüzünde,[/b] oruç tutanlarin afvolmasi için duâ ederler. [/color]

[color=red][b]4- Ramazân-i Serîfde Allâhü Teâlâ,[/b] oruç tutanlara, cennette yer tayin eder ve: Ey cennet! Yakinda dünyâ mihnet ve sikintilarindan kurtarip, ikrâm ve rahmetime kavusturacagim kullarim için süslen ve hazir ol. buyurur.[/color]

[color=green][b]5- Ramazân-i Serîfin son günü gelince,[/b] Ramazân-i Serîfde oruç tutan bütün ümmetimi afveder.[/color]

[b]Eshâb-i Kirâmdan birisi Ya Rasûlallâh, o gece Kadir Gecesi midir? diye sordugunda [/b]Bilmez misiniz ki, is yapanlara isi bitirdiklerinde ücretleri verilir. buyurdu. (F-5)

16.09.2007 - zhümeyra

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

Allah razı olsun kardeşim, ellerine sağlık.

Bu mübarek ayda dualarımızda birbirimizi unutmayalım kardeşlerim.

Selamün aleyküm.

13.09.2007 - naz

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

[size=20px][b]RAMAZAN-İ SERÎFİN FAZİLETİ (3)[/b][/size]

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Selmân-i Farisinin (r.a.) rivâyet ettigi bir hadîs-i serîfte söyle buyurmuslardir: [color=red][b]

Ey insanlar sizi büyük ve mübârek bir ay gölgeledi. Bu ay içinde bin aydan daha faziletli kadir gecesi vardir. Bu ayda Allâhü Teâlâ (gündüzleri) orucu farz kildi. Gece ibâdetini de nâfile kildi. Bu ay içerisinde (farz ve vâcip olmayan) nâfile bir hayir isleyen kimse diger aylarda bir farz islemis gibi (sevâp ve ecir kazanir). Bu ay içerisinde bir farzi isleyen kimse diger aylarda yetmis farz islemis gibi sevâp ve ecir kazanir.[/b][/color]

[color=blue]Bu ay sabir ayidir. Sabrin sevâbi cennettir. Bu ay yardimlasma ayidir. Bu ayda müminin rizki artar ve bereketlenir. Bu ayda kim bir oruçluya iftar ettirirse günâhlari bagislanir. Cehennemden âzâdina sebep olur. Oruçlunun sevâbindan hiçbir sey eksilmeksizin oruçlunun sevâbi kadar sevap kazanir[/color].

[b] Ashâb-i kirâm[/b] Yâ Rasûlallâh, hepimiz oruçluya iftar ettirecek bir sey bulamiyoruz. dediklerinde söyle buyurdu. [b]Allâhü Teâlâ bu sevâbi oruçluya bir hurma, bir içim su veya bir yudum süt ile iftar ettirene de verir.
Kim bir oruçluya su verirse Allâhü Teâlâ onu benim havzimdan sular. Bir daha cennete girinceye kadar hiç susamaz.[/b]

Ramâzan-i serîfin evveli rahmet, ortasi magfiret sonu cehennemden kurtulustur. Kim bu ayda hizmetçi(isçi)sinin yükünü hafîfletirse Allâhü Teâlâ onu affedip cehennemden kurtarir.

[color=red]Ramâzan ayinda dört seyi çok yapiniz.[/color]

[b] Bunlardan ikisini yapmakla Rabbinizi râzi edersiniz.[/b]

Diger ikisini yapmaktan da müstagni olmazsiniz. (Yâni her zaman bu iki seye muhtaçsiniz.) Rabbinizi râzi edeceginiz iki haslet sudur.

[color=red]1- Kelîme-i sahâdeti çok söylemek,
2- Allâhü Teâlâya çok istigfar edip tevbe etmektir.[/color]

[b]Müstagni olmadiginiz iki haslet ise:[/b]

[color=red]1- Allâhü Teâlâdan rizasini ve cennetini istemeniz,
2- Allâhü Teâlânin gadabindan ve cehenneminden ona siginmanizdir.(FH-21)[/color]

13.09.2007 - zhümeyra

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN FAZÎLETİ (1)

[img]http://img43.yukle.tc/images/5879hos_geldin_ya_ramazan.gif[/img]

[color=red][size=18px][b]Ramazan-ı Şerifin Fazileti (2)[/b][/size]

[b]Peygamber Efendimiz:[/b] Kim Ramazân-ı Şerîf ayının girmesiyle sevinirse,


Cenâb-ı Hakk o kimsenin cesedini Cehennem ateşine haram kılar.

Ramazân-ı Şerîf ayında bir ümmin, yatağındayken uyanıp,

Allahı zikrederek, bir taraftan diğer tarafa dönerse,

[b] onun için bir melek:[/b]Ayağa kalk, Allah sana rahmet etsin., der.

[b]Ayağa kalktığı zaman yatağı kendisi için:[/b] Allahım. Bu kuluna Cennette en yüce yataklardan ver.;

[b]elbisesini giydiği zaman,[/b] elbisesi: Allahım. Bu kuluna Cennet elbiselerinden ver.;

[b]ayakkabılarını giydiği zaman ayakkabıları:[/b] Allahım. Bu kulunun ayaklarını Sırat üzerinde sabit eyle.;
[b]
Abdest almak için, su kabını aldığı zaman,[/b] su kabı: Allahım! Bu kuluna Cennet kaplarından ver.;

[b]Abdest alırken kullandığı su:[/b] Ey Allahım! Bu kulunun, günah ve hatalarını temizle., diye duâ eder.

Eğer Allahın hûzuruna varıp, namaz kılarsa,

[b] bu sefer kabe-i Muazzama[/b]


[b]
Allahım![/b] Bu kulunun lahdini nûrlandır ve kabrini kendisi üzerine geniş kıl.,

diye duâ eder.


Neticede Cenâb-ı Hak o kuluna rahmet nazarıyla nazar eder ve buyurur ki:


[size=16px][b]
Ey benim kulum! Senden duâ, benden icâbet. [/b][/size]



(Nüzhetül-Mecâlis) [/color]

12.09.2007 - zhümeyra

Konular