Elveda Ey Şehr-İ Ramazan...

Elveda Ey Şehr-İ Ramazan...

[color=green]Her yıl Ramazan ayının başlangıcında [b]hoş geldin ey şehr-i Ramazan[/b]övgüleriyle karşılanan ve göz açıp kapayıncaya kadar çabuk geçen, rahmet ve bereket ayı; Ramazanın son günlerini yaşamaktayız. Son dönemeç hükmündeki son haftaya gelindiğinde; camilerde, meclislerde okunan naatlar, ilahiler, yerini hüzünlü sözlere bırakarak; [b]elveda ey şehr-i Ramazan[/b] şekline dönüşür.

Koca Yunusun; bir beytinde [b]Bildik gelenler geçtiler,gördük konanlar göçtüler[/b] dediği gibi her gelenin bir gidişi, her konanın bir göçüşü olduğu gibi, her başlangıcın da bir sonu vardır. Ramazan da diğer zamanlar gibi gelmeye-gitmeye, başlamaya-bitmeye mahkumdur. Önemli olan geldiği ve konduğunda yapılacaklardır. Gittikten ve göçtükten sonraki pişmanlıklar bir fayda vermeyecektir.

Ramazan ayındaki fırsatlar değerlendirilemediği taktirde, diğerlerinden farklı bir tehlike söz konusudur. Ramazan ayında günahların affı o kadar kolay olacak ki, af nimetinden faydalanılamadığı taktirde, Cebrail aleyhisselamın bedduasına muhatap olmak vardır.

Ebu Hureyreden (ra) rivayet edilen bir Hadisi Şerifte de şöyle buyurulmuştur;
Resul-i Ekrem (sav) minbere çıktı ve:
[b] Amin, Amin, Amin![/b] dedi. Resul-i Ekrem (sav)e:
[b]Ey Allahın Resulü (sav) Minbere çıktınız ve üç kere amin dediniz! (Bunun hikmeti nedir?) [/b]dendi. Bunun üzerine O (sav):
[b]Cebrail bana geldi ve: Kim Ramazan ayına yetişir, affa uğramaz ve sonunda ateşe girerse, Allah onu uzaklaştırsın![/b]dedi ve bana:
[b]Sen de amin de! [/b]dedi, ben de:
[b]Amin! [/b]dedim. Sonra:
[b]Kim anne ve babasına yetiştiği halde onlara iyilik etmez, sonunda ölür ve ateşe girerse, Allah onu uzaklaştırsın![/b]dedi ve bana:
[b] Sen de amin de! [/b]dedi, ben de:
[b] Amin! [/b]dedim. Sonra da:
[b] Sen yanında anıldığın halde sana salavat getirmeyip, ölen sonunda da ateşe giren kimseyi Allah uzak etsin! [/b]dedi ve bana da:
[b]Sen de amin de! [/b]dedi, ben de:
[b] Amin! [/b]dedim. (Ahmed b. Hanbel, Müsned,2/254; Tirmizi, Daavat,No:2539.)

Şimdi yapılacak şey; Ramazana elveda derken, onun bizden hoşnut gidip gitmediğini muhasebe yaparak,.bizim bu ayın af nimetinden istifade edip etmediğimizi düşünmemiz; geride kalan son Ramazan günlerini en verimli şekilde değerlendirmemiz lazımdır.

Düz bir mantıkla şöyle düşünelim; yakınımızdan biri hasta olsa,yada bir ameliyat geçirse, planladığımız dünya işlerini bırakıp, hastamızın şifa bulması için nasıl başında nöbet tutarsak, gönül dertlerimizin derman bulacağı; Allahın af ve merhametine uğramak gibi, bin aydan hayırlı Kadir gecesine rastlamak gibi, Ramazanın son günlerini değerlendirmek için birkaç günümüzü ibadet ve itaat içerisinde geçirmeye gayret etmek akıllıca bir iş değil midir? [b] Elveda ey şehr-i Ramazan[/b] derken; [b]misafiri hoşnut göndermenin yollarına bakalım [/b]derim vesselam..! Ya Şehr-i Ramazan..![/color]

[color=green][code]Elveda ya şehr-i Ramazan
Oldun sen onbir aya sultan
Sende indi mubarek Kur'an
DÜnya'yı doldurdun hep nurlan

Bu ayda oruç farz kılındı
HergÜn teravihler kılındı
Her gece sahura kalkıldı
Her akşam iftarlar yapıldı

Evlerimiz bereket doldu
Açların karnı doyuruldu
ALLAH'ın emrine uyuldu
Şeytanlar zincire vuruldu

Oruç tutanlar sağlık buldu
Nefislere hep gem vuruldu
Camiler mÜminlerle doldu
İşlenen gÜnahlar affoldu

Kadir gecesi bu aydadır
Bin aydan daha hayırlıdır
Bu geceyi ihya edenler

HAYIRLI BAYRAMLAR..[/code][/color]

Elveda Ey Şehr-İ Ramazan... yorumları

  • Image Description
    zhümeyra
    01.11.2007

    hepinizden MEVLAM razı olsun sağolun kardeşlerim..

  • Image Description
    Tefekkür
    16.10.2007

    [quote="naz"]Allah Ramazan-ı şerife tekrar kavuşmayı nasip eylesin. İnşaallah af nimetinden faydalananlardan olmuşuzdur.

    Paylaşım için teşekkürler hümeyra, hayırlı bayramlar dilerim.[/quote]höşbüldük tefekkur

  • Image Description
    naz
    11.10.2007

    Allah Ramazan-ı şerife tekrar kavuşmayı nasip eylesin. İnşaallah af nimetinden faydalananlardan olmuşuzdur.

    Paylaşım için teşekkürler hümeyra, hayırlı bayramlar dilerim.