ESKİ BAYRAMLAR

[color=blue]ESKİ BAYRAMLAR

“... Görüyorum ki; bu sene Rü’yet-i hilâlin muzâaf ve müstesna bir yeri olacak. Zira gökteki o ince tırnaktan başka bayramı hatırlatacak bir şey yok. Ne çarşılarda faaliyet, ne şekercilerde hareket, ne terzi dükkanlarında cereyan, hiç, hiçbir tarafta bir hazırlık görmüyorum. Herkes kendisini düşündüren (harp sonu) sefalet içinde boynu bükük, ne giden Ramazanın farkında, ne de gelen bayramın...” Cenap Şehabettin - 1920 Alemdar Gazetesi

“... Zamanımızda bayramlaşma, ahbaptan ahbaba, akrabadan akrabaya kartpostalların üzerine tebrik!.. diye tek kelimecik yazmak kaldığı gibi, hatırı sayılan kişilere dahi kapısını çalıp kart bırakmak, büyüklerin konaklarında adını, ‘Özel Defter’ine kaydetmek yeter görünüyor. Eskiden böyle bir şey yapılsaydı insanın âdeta terbiyesizliğine verilirdi. Özellikle yazı ile olursa...” Ahmet Rasim - 1920

“... Geçmiş bayramlarda genç buselerle nûrlanmış ihtiyar eller, şimdi el öpmeyi bilmeyen çocuk ve taze dudakları karşısında mahzun, iki yana sarkıyor. Edeplerini ve geleneklerini kaybetmiş bir bayramın ne bayramlığı kalır? Garplılaşma, yenileşme cereyanı içinde kaybettiğimiz böyle nice güzel törelerimiz var. Yazık oluyor.

Âdetler, gelenekler, bir millet yapısının temel kıymetleridir. Âdetlerini, ananelerini, tarihten ve dedelerden kalma özelliklerini koruduğu, tanıdığı ve günden güne kıymetler hâlinde tuttuğu nispette, bir millet kuvvetli, güvenli ve medenî olur...” Ahmet Muhip Dıranas - 1950




[/color]