[size=18px][color=olive]Yetenek yolculuğuna hoşgeldiniz!
Ne mutlu uyanık insana! Ne mutlu kendini bilene! Ne mutlu sorumluluklarının farkında olana! Ne mutlu dakikalarını çöpe atmayana! Ne mutlu her günün akşamında hayatına farklı bir bilgi ve yeni bir eser ekleyene!
Değerli ziyaretçiler,
Siz hayatınızın sorumluluğunu almış bir insansınız. İradenizle yönettiniz hayatınızı bu günlere getirdiniz. Bundan sonra varlığınızı nerelere taşıyacağınıza da siz karar vereceksiniz.
Ya seçimleriniz sizi felaketlere sürükleyecek. Yalnızlaşıp çaresizleşmeyi tercih edeceksiniz. Kimsesizliğe, haksızlığa, gerilime, bunalıma boyun eğeceksiniz.
Ya da güçlü olacaksınız. İradenize hakim, dünyada olup bitenleri bilen, sorunlarda yılmayan, yetenekleri için içtenlikle çalışan, neyi niçin yaptığının farkında olan kişi rolünde yaşayacaksınız.
Yaşadığımız bu cennet vatanda çok büyük oyunlar oynanıyor yıllardır... Çirkin emeller peşinde koşanlar kaynaklarımızı eritip götürmekle yetinmiyorlar; toplum ve bireyler olarak bizi sistemli şekilde etkisizleştiriyorlar. Bizler de o veya bu ideolojinin peşinden koşarak, çeşitli siyasi oluşumlar halinde birbirimizle çatışarak, merhametsiz güçlere kendimizi yem ediyoruz. Bizi hem parasal, hem kültürel, hem de ahlaki olarak fakirleştirenler güçlüler ve organize olmuşlar. Bizse yapayalnız, onların telkinleriyle hayata güçlü tutunacağımızı sanabiliyoruz.
Yetenek.Com internet sitesi vatanını, milletini, insanlığı, Yaratanını, doğayı, hayvanları, bitkileri ve her güzel şeyi severek sonsuzluğa hazırlanmak isteyenlerin sitesidir. Kendi nefsi dışındaki hiçbir şeye saygı duymayana …. böceği kadar değer vereceğinizi sanmam.
Biz tarihte derin izler bırakan kahraman ataların çocuklarıyız. İslam bizim genetiğimize işledi. Müslümanız; en yüksek ve güzel dine mensup olmak gönlümüzü şereflendiriyor. Ama gittiğimiz her coğrafyanın kültürüne, değerlerine kendi değerlerimiz gibi saygı duymayı da biliriz. Dinimiz o kadar yüksek ki, kimsenin değeri bizi kıskandırmıyor. Böyle olmasaydı binler yıl boyunca bu coğrafyada bunca farklı yapılar kaynaşamazdı.
Biz millet olarak büyük bir misyonun bireyleriyiz. Bu misyon küfürlü dilleri taşımaz. Bu misyon saygısızların, sevgisizlerin, duyarsızların, bencillerin, toplumu biz ve ötekiler biçiminde ayıranların ve hele de tembellerin omuzlarında yükselmez. Böyle insanlar ne yazık ki insanlığa yük ve beladırlar.
Şimdi kendimize gelme yolculuğuna çıkmanın zamanıdır. Siyasi oyunlarla bir yere varılamaz. İçi boş söylemlerden bir anlam ve değer çıkmaz. Biz kendi kendimize çalıp oynamaya değil, dünyaya örnek olmaya adayız. Hayata tek bir pencereden bakan, gerçeklerin minicik bir bölümünü görür; yanılır.
Ne yapacağız? İrademizi nasıl kullanacağız? Hangi adımlar doğrudur?
İlk adım siyasi söylemlere kapılmamaktır. Bir insanın yüksekliği, sokakta attığı sloganlardan, orada burada aşağılayıcı laflar tükürmesinden doğmaz. Gerçek yüksekliğe ilerlemenin yolu, gürültüsüz patırsınız çalışmaktan geçer.
İkinci adım öğrenme yarışına girişmektir. Hastalık derecesinde okumaya, öğrenmeye, gözlemlemeye ve anlamaya çalışmalıyız. O denli yoğun saptırıcı bilgi bombardımanı arasındayız ki, gerçekler tozların arasından görünmez oluyor.
Kim ne derse desin! Kimin üzerimizdeki planı ne olursa olsun… Biz yine de başarıya ulaşabilir ve ülkemizi esenliğe taşıyabiliriz. Nice toplumlar kendilerini hiç yoktan zirveye taşıdılar. Bir toplumun geleceğini bireylerinin kalitesinden anlamaz mısınız?
Şu halde yetenek yolculuğuna çıkacağız. Çevresel şartlar ümidimizi kırıp bizi tembelliğe sürükleyebilir. Her insan Allah’ın elmastan değerli hazinesi ve sanat eseridir. Donanımlı insanın yapabileceğini kimse yapamaz.
· Geliştirmemiz gereken yeteneklerimizi belirleyeceğiz; yazacağız ve eylem planımızı oluşturacağız.
· Moralimiz bozulursa motivasyona ihtiyacımız var. İşte internet sitemiz bu amaç içindir.
· Doğruluğa, yüksek ahlaka ve erdeme adanacağız. Son gülen iyi gülendir.
· Zevkçilik ve yalın dünyevileşme tuzağına düşmeyeceğiz. Büyük sosyal sorumluluklarımız var.
· Çalışacağız, çalışacağız, üreteceği, üreteceğiz. Sürekli yapabilecek bir şeyler arayacağız ve koalolar gibi bir ağaca uzanıp, hazır yaprakları kemirmekle zaman kaybetmeyeceğiz.
· Hepimiz dünyada misafiriz. Sonsuzluğa da güven içerisinde hazırlanacağız.
Ne mutlu uyanık insana! Ne mutlu kendini bilene! Ne mutlu sorumluluklarının farkında olana! Ne mutlu dakikalarını çöpe atmayana! Ne mutlu her günün akşamında hayatına farklı bir bilgi ve yeni bir eser ekleyene! Ne mutlu kalbi sevgi ve ümit dolu olana. Ne mutlu evrenin Sahibini sevmeyi başarana!
Huzurla ve esenliklerle kalınız.
Dr. Muhammed Bozdağ
Kişisel gelişimci ve yazar [/color][/size]