Zilhicce ayı ve 10 gece nedir!

[color=green][size=16px]Zilhicce ayı ve 10 gece nedir!

[b]
10 Gece nedir? [/b]

Zülhicce'nin ilk yarısındaki günler, yüce Allah katında değerli günler arasındadır Hatta[b] "Cuma haftanın; Zülhicce'nin ilk onu ise yılın mübarek günleridir" [/b]denilmiştir. Buna göre Zülhicce'nin ilk onuna tesadüf eden Cuma, her iki fazileti de toplayacağı için yılın en mübarek günlerinden biri sayılmıştır.

Hz. Peygamber ve ashâb-ı kiram pek çok fazîletin bir arada toplandığı Zülhicce'nin ilk yarısını zikr, tesbîhât, ibâdet ve tefekkür ile geçirirler, yoksullara yardım ederlerdi. Dolayısıyle onları örnek alarak müslümanların o günlerde ibadetlerine dikkat etmeleri, dualarını artırmaları, hayır ve hasenâtı daha çok yapmaları, kendilerini nefs muhâsebesine tabi tutarak hatalarına tevbe etmeleri uygun olur.

Geçtiğimiz zaman zarfında Recep, Şaban, Ramazan, Regaib, Miraç, Berat, Kadir fırsatlarını yaşadık. Şayet iyi değerlendiremedik diyorsanız üzülmeyin Rabbimiz yeni bir fırsat daha lutfediyor: Zilhicce ayının ilk 10 günü. Fecr Sûresi'nde,[b] "On geceye yemin olsun ki..." [/b](Fecr, 89/2) diye yemin edilen bu mübarek zaman dilimi hepimiz için yepyeni bir manevi fırsat dönemi.

[b]"Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya, bir gecesini ihya etmek de Kadir gecesini ihya etmeye bedeldir."[/b] (Tirmizi, Savm, 52; İbn Mace, Sıyam, 39)

[b]"Zilhiccenin ilk on gecesinde yapılan amel için, 700 misli sevap verilir." "Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutana, her günü için bir yıllık oruç sevabı verilir."[/b] (Tirmizi, Savm, 52)
[b]
"Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!"[/b] (Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257)

Tesbih, Sübhanallah; Tahmid, Elhamdülillah; Tehlil, Lâ ilâhe illallah; Tekbir ise Allahu ekber demektir

[b]Zilhicce ayı [/b]

Ayların on ikincisi ve savaşmanın haram kılındığı haram ayların (eşhürü'l-hurum: Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb) ikincisidir.

İçinde Kurban bayramının da bulunduğu Zülhicce ayı, mübarek ayların en mühimleri arasında yer almaktadır. Ashabtan ibnu Abbas (ra), Peygamber'den (sas) bu ayla ilgili şu hadisi nakletmektedir: Peygamber (sas); [b]"Zilhicce'nin ilk on gününde yapılan ibadetler diğer aylarda yapılan iyi amellerden, Allah nezdinde daha makbuldür"[/b] buyurmuştur.

Zilhicce'nin sekizinci gününe[b] "terviye günü"[/b] dokuzuncusuna [b]"Arefe günü";[/b] Kurban bayramı gününe (onuncu güne) [b]"nahr günü", [/b]ondan sonraki üç güne de "teşrik günleri" denilmiştir.[b] "Arefe günü"[/b] burada, Kurban bayramından bir önceki gün anlamında değil, Arafat'ta vakfe gününü simgeleyen şer'î bir isimdir.

[b]RABBIM hakkı ile geçiren muminlerden eylesin cümlemizi[/b]...[/size][/color]

Zilhicce ayı ve 10 gece nedir! yorumları

  • Image Description
    zhümeyra
    11.12.2007

    [size=16px][b]Kurban Yerine Sadaka!..[/b][/size]
    [color=purple]

    [b]Soru: Efendim, Kurban bayramından önce bazıları, kurban kesme yerine sadaka verilse şeklinde tekliflerde bulundular. Dinimize göre, bir ibadetin yerine başka bir hayırlı işin ya da ibadetin konulması söz konusu mudur? [/b]

    [b]Cevap: [/b]Belli maksatlarla ortaya atılan, bir demogojiden öte kıymet ifade etmeyen ve halkın zihninde dinin emirlerine karşı şüpheler bırakmaya matuf olarak seslendirilen bu tür sözlere değinmeyi hiç istemiyorum. Aslı herkesçe malum olmasına rağmen kasdî olarak tekrar tekrar söz konusu edilen meselelerde bir yönüyle tartışmalara dahil olmanın fayda değil zarar getireceğini düşünüyorum. Çünkü, dinimizde kurbanın yeri bellidir ve zannediyorum, işin uzmanları başta olmak üzere halkımız onun kıymetini çok iyi bilmektedir.

    Son günlerde çokça duyup dinlediğiniz gibi kurban, lügatlere göre yaklaşmak manasına gelmekte ve Allah yolunda malın, canın, her şeyin feda edilebileceğini, Allah'a teslimiyeti ve O'na karşı şükür hisleriyle dolu olmayı ifade etmektedir.

    [b]Kurban kesmek, Kitap, Sünnet ve icmâ-ı ümmet ile sabittir[/b].

    Kur'ân-ı Kerîm'in, [b]"Rabbin için namaz kıl ve kurban kes"[/b] (Kevser, 108/2) mealindeki ayetle, bildiğimiz kurbanı işaret ettiği hususunda İslam ulemasının çoğunluğu aynı görüştedir.

    [b]Peygamber Efendimiz[/b] sallallahu aleyhi ve sellem de, İbn Mâce'de ve Müsned'de geçen bir hadis-i şerifte [b]"İmkânı olup da kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın"[/b] buyurmuştur. Bu ve benzeri nasslardan hareket eden Hanefi fukahâsı kurban kesmenin vâcip olduğu kanaatine varmışlardır.

    [size=16px][b]İbadetlerde İllet ve Hikmet [/b][/size]

    Bugün de kurbana aynı mantıkla bakıldığı söylenebilir. Oysa, Allah'a yaklaşmak için bir yol olan kurban, özellikleri tesbit edilmiş bir hayvanı belli bir vakitte, ibâdet maksadıyla ve usûlüne uygun olarak kesmek demektir. Onun formatı Allah tarafından ortaya konmuştur ve insanların o ibadet yerine başka bir ibadeti ikame etmeye ya da onun şeklini değiştirmeye hakları yoktur.

    Sadece kurban değil, bütün ibadetler, fıkhî deyimiyle, taabbudî alana girer ve vahye göre şekillenmiştir. Hanefi fûkahası, taabbudî olan ve illetlerinin akılla kavranması mümkün olmayan hususlarda kıyas bile yapılamayacağına kâildirler. Evet, ibadetler[b] taabbudî[/b]dir;

    [b]yani[/b], onları Allah emrettiği için, O'nun istediği zamanda, O'nun gösterdiği şekilde ve O'nun rızasını kazanmak niyetiyle yaparsak ya da sırf Allah yasakladığı için bazı şeylerden sakınırsak, işte o zaman o amelimiz ibadet hükmüne geçer..

    [b]Kur'an nasıl getirmiş[/b], Peygamberimiz nasıl göstermişse aynen öyle koruyup uyguladığımız, onlarda değişikliklere, artırma ve eksiltmelere girmediğimiz, [b]Peygamberimiz[/b] tarafından öğretilen şekline dokunmadığımız sürece ibadetlerimiz ibadet olarak kalır.

    [b]Tabii ki,[/b] bu ilahî emir ve yasakların pek çok hikmetleri ve menfaatleri de vardır. Fakat, sadece bu hikmet ve menfaatler gözetilerek yapılan, kulluk düşüncesiyle ve Allah'ın rızasını kazanma niyetiyle yapılmayan şeyler ibadet sayılmazlar ve insana sevap da kazandırmazlar.
    Çünkü, o ibadetlerin teşrîi doğrudan vahye dayalıdır ve o bilinen hikmetler, bilinmeyenlere göre çok azdır. Namaz, oruç ve zekât gibi ibadetlerin emredilmesinde, içki ve kumar gibi kötülüklerin de nehyedilmesinde[b] illet [/b]başkadır, [b]hikmetler [/b]başkadır. Bunların yapılıp yapılmamasındaki asıl [b]"illet" [/b]Allah'ın emretmesi veya nehyetmesidir.

    [b]Evet,[/b] ibadetlerde önemli olan [b]Cenâb-ı Hakk'ın va'z ettiği formüllere uygun hareket etmektir.[/b] Yani, format Allah tarafından ortaya konmuş ise o bir kıymet ifade eder. Yoksa, bir ibadetin şekil olarak, kendi mantığınıza göre daha mükemmelini, daha ağırını ve daha müşkilini ortaya koysanız da onun bir değeri yoktur.

    [b]Aslında, yaptığımız ibadetler bizim almak istediğimiz şeylerin karşılığı olamaz; kulluk adına ortaya koyduğumuz niyet, gayret ve ameller talip olduğumuz Allah rızasına, Cennet ve cemalullah gibi nimetlere bedel sayılamaz. Beklediğimiz netice karşısında ortaya sürdüğümüz bedel çok küçük ve yetersiz kalır. Fakat, beklentilerimizi bize lûtfedecek Allah'tır. Sahip olmak istediğimiz emtia, o mutluluk, o saray, o köşk, o villa..., her ne ise, onu satın alabilmemiz için vermek zorunda olduğumuz nakdi yaratan, o parayı basan da Allah'tır. Yani, darphane de ona aittir.[/b]
    . [/color]

  • Image Description
    zhümeyra
    11.12.2007

    [color=green][b]KURBAN KESMEK KİMLERE VACİPTİR...[/b]

    Sual: Kurban kesmek vacip midir?
    [b]CEVAP [/b]
    Mukîm olan, âkil-bâlig, hür ve müslüman erkek ve kadinin ihtiyâç esyasindan fazla nisâb miktari, mali veya parasi varsa, Kurban bayrami için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvani kesmeleri vâcib olur.

    Kurban, davar [koyun, keçi], siGir [manda, inek, dana, öküz, boGa ] veya deveyi, Kurban bayraminin ilk üç gününde, kurban niyeti ile kesmek demektir. Kurban, dünyada vacip vazifesini yerine getirmis olmak ve ahiretteki sevabina nail olmak için kesilir. (Giyâsiyye)

    [size=16px][b]Kurbanin önemi [/b][/size]

    [b]Sual: Kurban kesmenin önemi nedir? [/b]

    [b]CEVAP [/b]
    Kurban nisâbina mâlik olan kimsenin kurban kesmesi vâcibdir. Zarûretsiz kurban kesmemek günâh olur.Kurban kesmesi vâcib iken, içindekilerin kurban kesmediGi ev, inliyerek, sâhibine bedduâ edip,[size=16px][b] "Kurban kesmediGin gibi Cenâb-i Allah sana iyilik yapmayi nasîb etmesin!" [/b][/size]der. O ev, o yil belâlara düçâr kalir. [size=16px][b]Kurban kesenin evi ise, memnun olur, sâhibine hayir duâ eder. Bu bakimdan kurban kesmeyi bir nimet bilmelidir! Kurban kesen, kendini cehennemden azat etmis olur. [/b][/size]

    Hadîs-i serîflerde buyuruldu ki:
    [b](Cimrilerin en kötüsü kurban kesmiyendir.) [/b][S.Ebediyye]

    [b](Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmiyen, namaz kildiGimiz yere gelmesin!) [/b][Hâkim]

    [b](Kurbanin postunun her kilina ve her parçasina bir sevâb vardir.)[/b] [Hâkim]

    [b](Kurbanlariniz, semiz olsun. Onlar, Sirâtta bineklerinizdir.) [/b][Zâd-ül mukvîn]

    [b](Kurbanin derisindeki her tüy sayisinca size sevâb vardir. Kaninin her damlasi kadar mükâfat vardir. O sizin mîzâniniza konacaktir. Müjdeler olsun!)[/b] [ibni Mâce]

    [size=16px][b](Kurbanlarinizi gönül hosluGu ile kesin! Çünkü hiç bir müslüman yoktur ki, kurbanini kibleye döndürüp kessin de, bunun kani, boynuzu, yünü, her seyi kiyâmette kendi mîzânina konan sevâbi olmasin!)[/b][/size] [Deylemî]

    [b](Sevâb umarak kurban kesen, Cehennemden korunur.)[/b] [Taberânî]

    [b](Kurban bayraminda yapilan amellerden Allahü teâlâ katinda kurban kesmekten daha kiymetlisi yoktur. Daha kani yere düsmeden Allahü teâlâ , onu muhâfaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin!) [/b][Tirmizî]

    [b](Kurbanlarin en hayirlisi boynuzlu koçtur.) [/b][ibni Mâce]

    [b](Akrâba ziyâreti hâriç, kurban bayraminda, kurban kesmekten daha iyi amel yapilamaz.) [/b][Taberânî]

    [b](Yâ Fâtima, kurbaninin yanina git! Kesilirken orada bulun! Yere akacak ilk kan damlasi ile, geçmis günâhlarin affedilir.) [ibni Hibbân]
    (Kesilen kurban, Kiyâmette, etiyle, kaniyla 70 kat büyüyerek mîzâna konur.)[/b] [isfehânî]

    Kurban nisâbi nedir?
    [b]Sual: Kurban kesmede zenginliGin ölçüsü nedir? [/b]
    [b]CEVAP [/b]

    ihtiyâci olan esyâdan ve borçlarindan fazla olarak, zekât nisâbi kadar mali veya parasi bulunan müslümanin kurban kesmesi vâcibdir.
    Kurban nisâbi hesâbina katilacak malin, ticâret için olmasi sart olmadiGi gibi, elinde bir yil kalmis olmasi da lâzim deGildir.

    ihtiyâç esyâlari kurban nisâbina dahil edilmez. Yanî sadece asaGida bildireceGimiz seyleri bulunan kisinin kurban kesmesi vâcib olmaz. Bunlar, bir ev, bir aylik yiyecek, her yil üç kat elbise, evde kullanilan esyâ ve âletler, binecek vâsitasi, meslek kitaplari ve ödenecek borçlardir. Ticâret için olmayan, ihtiyacindan artan esyâ, kirâdaki evler, evindeki kullanilmayan fazla ev esyâsi, sanat ve ticâret âletleri, ihtiyâç esyâsi sayilmaz.

    [size=16px][b]Yanî, bunlar, kurban nisâbina dahil edilir. Hepsi hesaplaninca 96 gr altin deGerinde olursa, böyle kimsenin kurban kesmesi vâcib olur. Kadinlarin incisi ve her çesit süs, zînet esyâsi kurban nisâbina katilir.[/b][/size] Evde kullanilan tabanca, teypler, kasetler, kiymetli dînî levhalar, avizeler kurban nisâbina dâhil edilmez. Bunlar kullanilan esyâdir.

    Kurban kesmenin vacip olmasinda, bayramin üçüncü gününe itibar olunur. Bayramin ilk günü, zengin-fakir, mukim-misafir, akilli-deli, baygin-ayik olmaya bakilmaz. Bayramin üçüncü günü yukaridaki sartlar mevcutsa, kurban kesmek vacip olur. (R. Muhtâr, Bedâyi, Kâdîhân)

    [size=16px][b]Çeyiz ve kurban [/b][/size]
    [b]Sual: Nisâbin üstünde çeyizi olanin kurban kesmesi gerekir mi?

    CEVAP [/b]

    Evde kullanilmiyan esyâlar nisâbin üzerinde olursa, kurban kesmek vâcib olur. Çeyiz olarak alinan esyâlar, kimin ise, o kurban keser. [size=16px][b]Baba, çeyiz olarak aldiGi hâlde, kizina hediye etmemisse, çeyiz hâlâ babanin malidir. Babanin kurban kesmesi gerekir. Hediye etmisse, kizinin kesmesi gerekir. [/b][/size](Hindiyye)

    [b]Kullanilmiyan esyalar [/b]
    Sual:[b] Evlenince kullanmak üzere buzdolabi, dikis makinasi, hali gibi ev esyâlari aldim. simdi kullanmiyorum. DeGerleri nisâbin üstündedir. Borcum da yoktur. Kurban kesmem vâcib midir? [/b]

    [b]CEVAP [/b]
    Evet zengin sayiliyorsunuz, kurban kesmeniz vâcib olur. (R. Muhtâr)

    [b]Ev esyâsi ve kurban [/b]
    Sual: [b]Evimizde birçok giymediGimiz eski elbise vardir. KullanmadiGimiz kapkacak, dolap gibi eski ev esyâlari da var. Bunlari kurban nisâbina dahil edecek miyiz? [/b]

    [b]CEVAP [/b]
    [size=16px][b]Her yil 3 kat elbise ihtiyâç esyâsidir. Fazlasi eski de olsa nisâba dahil edilir. Kullanilmiyan eski ev esyâlari, kapkacak da, kurban nisâbina dahil edilir. [/b][/size](R.Muhtâr)

    [b]Üç kat elbise [/b]
    Sual: [b]Kurban nisâbina 3 kat elbise katilmiyor. Onun disindakilerle kullanilmamis esyalar katilmaktadir. Üç kat elbiseden maksat nedir? [/b]

    [b]CEVAP[/b]
    Üç kat elbise demek, üç ceket, üç pantalon, bir palto, üç gömlek, üç atlet, üç don ve bir kazak demektir. Bundan fazla olanlar kurban nisâbina katilir.

    [b]Serilmiyen halilar [/b]
    Sual: [b]ihtiyâç esyâsindan fazla olarak serili olmayan hali ve kullanmadiGim ev esyâlarinin deGeri nisâbin üzerindedir. Fakat param yoktur. Kurban kesmem lâzim midir? [/b]

    [b]CEVAP [/b]
    BahsettiGiniz esyâlar, zekâtta nisâba katilmaz, fakat kurbanda katilir. Bu bakimdan ödünç para bulup kurban kesmek gerekir. (Gurer)
    Zengin kimse, elinde parasi olmasa da, ödünç alarak veya herhangi bir malini satarak kurban kesip büyük sevaba kavusmalidir. (Hindiyye)

    [b]Evi olan kadin [/b]
    Sual: [b]Bir kadinin bir evi olsa, kendisi o evde kocasi ile otursa veya oturmasa, o kadinin kurban kesmesi gerekir mi? [/b]

    [b]CEVAP [/b]
    Bir evi olan kadin, zengin sayilir, içinde otursa da, oturmasa da, kurban kesmesi gerekir. Bir evi olan erkek zengin sayilmaz. Ama hanim için ev nafakadan sayilmaz. Kocasi onu bir ev bulup oturtmaya mecburdur.
    Biri yazlik, diGeri kislik iki evi olanin kurban kesmesi gerekir. (R. Muhtâr)

    [b]Dinen zengin [/b]
    Sual: [b]Dinen kime zengin denir? Miras mali nisaba katilir mi? [/b]
    [b]
    CEVAP[/b]

    Fitra ve kurban nisâbina malik olana zengin denir. Bunun fitra vermesi vacip olur. Mükellef ise, yani âkil, bâlig ve mukim ise, yalniz kendisi için kurban kesmek de vacip olur. Bunun zekât almasi haram olur ve fakir olan kadin mahrem akrabasina ve çalisamiyan fakir erkek akrabasina yardim etmesi vacip olur.
    Miras ve mehir mallari, nisâb hesabina katilir. Nisâb miktari mali teslim aldiktan bir yil sonra yalniz o yilin zekâti verilir. (Hindiyye)

    [b]Altin ve gümüs ile [/b]
    Sual: [b]Kurban nisabi ve esyalarin kiymeti ne ile tesbit edilir? [/b]

    [b]CEVAP [/b]
    Kurban nisâbi ve esyanin kiymeti, altin ve gümüs ile tesbit edilir. (Kesf-i rümûz) [/color]

  • Image Description
    zhümeyra
    11.12.2007

    [color=green][b]ZİLHİCCENİN İLK ON GÜNÜ NE YAPILIR? [/b]

    ZİLHİCCE AYININ BİRİNDEN ONUNA (YANİ KURBAN BAYRAMININ İLK GÜNÜNE) KADAR,HER GÜN SABAH NAMAZLARINDAN SONRA:

    [b]10 SELAVATI ŞERİFE:[/b]

    "ALLAHÜMME SALLİ VE SELLİM VE BARİK ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ SEYYİDİNA MUHAMMED."

    [b]10 İSTİĞFAR:[/b]

    "ESTAĞFİRULLAHE'L -AZIYM EL-KERİM ELLEZİ LAİLAHE İLLA HÜVE'L-HAYYE-L-KAYYÜME ETÜBÜ İLEYK VE NES'ELÜHÜ'T-TEVBETE VE'L-MAĞFİRETE VE'L-HİDAYETE LENA İNNEHÜ HÜVE'T-TEVVABÜ'R-RAHIYM."

    [b]10 TEVHİT:[/b]

    "LA İLAHE İLLALLAHÜ VAHDEHÜ LA ŞERİKE LEH.LEHÜ'L-MÜLKÜ VE LEHÜ'L-HAMDÜ YUHYİ VE YÜMİT.VE HÜVE HAYYÜN LA YEMÜTÜ BİYEDİHİ'L-HAYR VE HÜVE ALA KÜLLİ ŞEY'İN KADİR." OKUNUR.[/color]

    (DUA VE İBADETLER,FAZİLET NEŞRİYAT)

  • Image Description
    talib
    10.12.2007

    insallah dualarinizida bekleriz.

  • Image Description
    zhümeyra
    10.12.2007

    [img]http://img149.imageshack.us/img149/6851/kabegk1.jpg[/img]
    [img]http://img470.imageshack.us/img470/8687/kabehareketli3jp.gif[/img]

    [color=green]HACCA GIDEMIYEN MÜSLÜMAN NE YAPMALI?
    [b]
    Hacca gidemeyen müslüman, [/b]

    [b]Arefe günü öğle ile ikindi arası,[/b] kendini Arafât'ta kabul ederek Allâh rızâsı için 2 rek'at namaz kılar.

    [b]Her rek'atte;[/b] 1 Fâtiha-i şerîfe, 3 Kul yâ eyyühel-kâfirûn, 10 İhlâs-ı şerîf okur.

    [b]Namaza şu niyetle başlanır:[/b] Yâ Rabbî, bugün şu saatlerde Arafat'ta binlerce müslümanın Lebbeyk diye ilticâ ettiği zamanda, âciz kulun orada bulunamadı. Bu kulunun rûhunu onlarla beraber kılıp, benim ilticâmı da onların ilticâsına ilhâk buyur. Orada afv-ı umûmîye mazhar kıldığın kullarına beni de ilhâk eyle, [b]Allâhü Ekber.[/b]
    [b]
    Namazdan sonra:[/b]
    70 İstiğfâr-ı şerîf,
    11 veya 70 adet, Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîkle lehüll-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihil hayr. Ve hüve alâ külli şey'in kadîr tevhîdini okur.
    3 veya 11 yahut 70 kerre Allâhü ekber, Allâhü ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Allâhü ekber ve lillâhil-hamd diyerek tekbir getirir.
    [b]
    100 defa aşağıdaki tesbîhi okur: [/b]

    Sübhânellezî fis-semâi Arşuhû,
    Sübhânellezî fil-ardı sültânühû,
    Sübhânellezî fil-ardı hukmühû,
    Sübhânellezî fil-cenneti rahmetühû,
    Sübhânellezî fil-kabri kazâühû,
    Sübhânellezî fil-kıyâmeti adlühû,
    Sübhânellezî fil-bahri sebîlühû,
    Sübhânellezî rafeas-semâe,
    Sübhânellezî besetal-arda,
    Sübhânellezî lâ melcee ve lâ mencee minhü illâ ileyh.
    [b]
    Arefe günü öğleden sonra Hızır aleyhisselâm ile İlyâs aleyhisselâmın Arafâtta buluştuklarında okudukları şu duâyı da mümkünse 100 defa okumalıdır: [/b]

    Bismillâhi mâşâallâhü lâ yasrifüs-sûe illallâh. Bismillâhi mâşâallâhü lâ yesûkl-hayra illallâh. Bismillâhi mâşâallâhü lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym."
    Bundan sonra duâ edilir



    .(Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)[/color]