Acı Bir Hatıra
Acı Bir Hatıra
BİR KABRİSTAN VARDI. Daha önce şehrin alt tarafında iken şimdi ortalarda kalmıştı. Gelip geçenlere sessizce ölümü hatırlatırdı. Belediye yetkilileri, bir emanet, bir tapu senedi, bir hatıra ve bir uyarıcı olan o beldeyi, maalesef, oradan kaldırmaya karar vermişlerdi.
İlân yapıldı.
“Falan kabristan şu tarihte sökülmeye başlanacak. Cenaze sahiplerinden isteyenler o güne kadar cenazelerini filan kabristana aktarabilirler.” diye.
İlâna pek iltifat eden olmadı. Zira uzun süreden beri bütün vefat edenler şehrin yeni kabristanına defnediliyordu. Burada kalanlar, yıllar öncesinin insanlarıydı. Çoğunun sahibi çıkmadı.
Derken beklenen gün gelip çattı. Kepçe o koca beldeyi birbirine kattı. Görünürlerde beden denilebilecek bir şey kalmamıştı. O vücut binalarının kolonları hükmündeki kemiklerden henüz tam çürümeyenler birbirine karıştı ve kamyonlara dolduruldular.
O garip manzaranın halâ tesiri altındayım. O gün kemikleri kamyonlara yüklenen insanlar, daha dün bu şehrin sakinleriydiler. İçlerinde zengini de vardı, fakiri de... Alçak gönüllüsü de vardı, kibirlisi de... İffetlisi de vardı, şehvet düşkünleri de... Birbirini çekemeyen ve çok büyük mücadeleler veren rakipler şimdi aynı kamyonun arkasında sarmaş dolaş olmuşlardı.
Ve hepsi, yeni gafillerin oynaştığı bu beldeyi artık terk ediyorlardı.
Prof. Dr. Alaaddin Başar
BİR KABRİSTAN VARDI. Daha önce şehrin alt tarafında iken şimdi ortalarda kalmıştı. Gelip geçenlere sessizce ölümü hatırlatırdı. Belediye yetkilileri, bir emanet, bir tapu senedi, bir hatıra ve bir uyarıcı olan o beldeyi, maalesef, oradan kaldırmaya karar vermişlerdi.
İlân yapıldı.
“Falan kabristan şu tarihte sökülmeye başlanacak. Cenaze sahiplerinden isteyenler o güne kadar cenazelerini filan kabristana aktarabilirler.” diye.
İlâna pek iltifat eden olmadı. Zira uzun süreden beri bütün vefat edenler şehrin yeni kabristanına defnediliyordu. Burada kalanlar, yıllar öncesinin insanlarıydı. Çoğunun sahibi çıkmadı.
Derken beklenen gün gelip çattı. Kepçe o koca beldeyi birbirine kattı. Görünürlerde beden denilebilecek bir şey kalmamıştı. O vücut binalarının kolonları hükmündeki kemiklerden henüz tam çürümeyenler birbirine karıştı ve kamyonlara dolduruldular.
O garip manzaranın halâ tesiri altındayım. O gün kemikleri kamyonlara yüklenen insanlar, daha dün bu şehrin sakinleriydiler. İçlerinde zengini de vardı, fakiri de... Alçak gönüllüsü de vardı, kibirlisi de... İffetlisi de vardı, şehvet düşkünleri de... Birbirini çekemeyen ve çok büyük mücadeleler veren rakipler şimdi aynı kamyonun arkasında sarmaş dolaş olmuşlardı.
Ve hepsi, yeni gafillerin oynaştığı bu beldeyi artık terk ediyorlardı.
Prof. Dr. Alaaddin Başar
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan