Kur'an da her şey açık değildir.

[size=18px][color=green]Kur'an da her şey açık değildir.

Sual: Hadisler olmadan Kur’anla amel edebilir miyiz?

Cevap: Hadis-i şerifler olmadan Kur’an-ı kerimle amel etmek mümkün olmadığı gibi, mezhepler olmadan da hadis-i şeriflerle amel etmemiz mümkün olmaz.
İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:

İmam-ı Beyheki Delail kitabında şöyle rivayet eder:
Eshab-ı kiramdan İmran bin Husayn (Radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı hadisler nakleder.

Oradakilerden biri der ki:
- Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz.

İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki:
- Sen Kur’anı okudun mu?
- Evet.

- Kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı?
- Hayır.

- Peki bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kur’anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı?
- Hayır.

- Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kâbe’yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kâbe’yi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?
- Hayır.

- Allahü teâlânın Kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı?
(Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının.) [Haşr 7]

Hz. İmran daha sonra buyurur ki:
Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır. (Mizan)

Bir âyet-i kerime meali:
(Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]

İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kur’an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor.

Kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. Halbuki, açıklanması da emredilmiştir. İki ayet meali şöyledir:

(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(Biz bu Kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik.) [Nahl 64]

Bu âyetler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya Resulullahın yetkisi olduğunu da göstermektedir. Kur’an-ı kerimde her bilgi vardır. Ancak açık değildir. Resulullah bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. İki hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]
(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi.) [Darimi]

Mehmet Ali Demirbaş - [url]http://www.dinimizislam.com-[/url]
[/color][/size]

aciz.net
3.314
01 Oca 1970

4 yorum

Ynt: Kur'an da her şey açık değildir.

Eğer insanların iman ve inanç larında kendilerini söz sahibi hissedenler dünyaya arşı alaya bakıp dünyadaki her şeyin hakimi allah cc
olduğunu görüpde yaşam ve bilimdeki gelişmeleri görmüyorlar ve yetki sahibi sorumlusu oldukları inancı böylece kaderine teslim ediyorlarsa ne dinebilirki allah yar ve yardımcıları olsun

Yanlız bu benim şahsi ve ferdi bir kanaatimdir tabii olduğum konum itibariyle baktığım zaman içler acısı bir halde olduğumu düşünüyorum ulema alim deyip mezhep deyip güvendiğimiz şu yada bu şekilde bizlerin rehberlerine bakıyorum aslında yasak ya bakmak bakıyorum gözlerini göğe dikmişler mehdi gelecek aşağıdan deccal çıkacak ha kıyamet koptu kopacak bakıyorumda onlar değil bizim, kendi baballerini taşıyacak durumda değiller El insaf vel merhamet kardeşim böylebi cehalet varmı eğer benim düşündüğüm gibi düşünülüyorsa kesin bu siyonistlerin yahudilerin hiristiyanların veyahut islamiyeti yıkmaya çalışanların görüşüymüş.

Neyse kıymetli kardeşlerim benim gibi düşünmeselerde bile düşünceye saygısı olan kardeşlerimden ricam son zamanlarda bakıyorumda yok kurandan sadece faydalanarak islam çıkmazmış yok hadisler yanlışmış yok meshepler olmadan yaşam olmazmış daha neler neler açıklamasını yapamayacağımız sorunları islam düşmanlarının görüşleri,
içinde bulunduğumuz hüsranıda dine mesheplere sardırıp yaşayıp gitmek kolay.Ehli sünnet vel cemaat olarak gelecek nesile bırakacağımız imanımdan utanıyorum kesinlikle ne yapılır ne edilir bilmem ama bir an evel akıl ve bilimin hakim olduğu bu asırda şahsi kanaatim ciddi bir çalışmayla dini bilgilerimizin içlerinde yük olanların deforme olanların elenip (bunlar sahih olmayan hadislermi olur,yanlış alınmış karalarmı olur,yanlış yazılan tarihmi olur günümüz şartlarıyla alakası olmayan konularmı olur)olmazsa olmazları(peygamberimizin hayatı sahabenin bu asra ışık tutan yaşamları bizler için çalışan mezhep alimlerimi olur)lazım olacak herşey alınıp
herkesinde tasdiklediği akıllı bir çözüm mü bu binevi formatmı olur bilmem ama biz cahil insanları aydınlatan içinde bulunduğumuz çağı kurtaracak bi çözüm istiyoruz çünkü biz bu dünyada islamiyetin bayrağının dalgalanacığı müreffeh yarınların olduğunu düşünüp kıyameti erkenden kopmasını beklemek istemiyoruz
Ha olduda olmadı ne olacak rabbımın çok şükür sadece müslümanlara değil tüm insan alemine indirdiği kitabla yaşamımı edamedeceğim malesef din kardeşlerim anlaşılan peygamberi ve onun ışığını egomanyaları altına almışlar sürüden ayrılanı kurt kapar hesabı onları bu çağa geçiremeyeceklerine göre çoluğumuza çocuğumuza sadece kuranla yaşamayı bırakacağım eminimki o onlara yeter çok şükür
Sözlerimi densizlik kabul edenlerden özür diliyorum hak veripde çözüm arayanlara allah yardımcıları olsun diyorum

01.01.2009 - selim490

Kur’ana göre ibadet

[b]Sual:[/b] [color=brown](Namaz, zekât ve oruç gibi ibadetleri, uyduruk dine, yani hadislere veya mezheplere göre değil Kur’ana göre yerine getirmelidir) [/color]deniyor. Hadisler ve mezhepler Kur’ana aykırı mıdır?
[b]CEVAP[/b]
Mezhepsizler, [color=brown](İslam’a göre ibadet edelim)[/color] diyorlardı. Demek bunlar da, [color=brown](Kur’ana göre ibadet edelim)[/color] dediklerine göre, mezhepsizlerin başka kolu oluyor. Bu kasıtlı bir reform değilse, çok cahilce bir tekliftir. [color=brown](Ülkeyi kanunlara, tüzüklere, yönetmeliklere göre değil, sadece Anayasaya göre idare etmelidir) [/color]demekten daha yanlıştır. Her şey Anayasada olmaz, Anayasa kanunlara havale eder. Kur’an-ı kerimde namazın farzlarını, namazı bozan şeyleri, namazın rekâtlarını bile bulamayız. Zekâtın farzını, kaçta kaç verileceğini, uşrun ne oranda verileceğini, Kur’an-ı kerimde bulamayız. Namazın, zekâtın, orucun farzlarını, orucu bozanları Kur’an-ı kerimde bulamayız. Bunları Peygamber efendimiz bildirmiştir. Peygamber efendimizin bildirdiklerini de, mezhep imamlarımız açıklamıştır. Onun için namaz, oruç ve zekât gibi ibadetler ancak mezheplere göre uygulanır. Kur’an-ı kerime hatta hadis-i şeriflere göre bile biz uygulayamayız.

Resulullah efendimizin bildirdiklerine ve mezheplere uyduruk din denmesi de, çok çirkin bir iftiradır. Kur’an-ı kerimde, [b](Resulüme uyun)[/b] buyuruluyor. Resulullaha uymamak Kur’an-ı kerime, yani Allahü tealaya uymamak olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
[i](Bazı kibirli kişiler çıkacak, “Allah Kur’anda bildirilenden başka bir şeyi haram kılmadı” diyecek. Yemin ederim ki, benim emrettiğim, yasakladığım, koyduğum hükümler de vardır. Bunların sayısı Kur’andaki hükümlerden daha çoktur.)[/i] [Ebu Davud]

[i](Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkacaktır.)[/i] [Ebu Davud]

[i](Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek bana inanmayanlar çıkacaktır.)[/i] [Ebu Ya’la]

[i](Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul ederim diyenler çıkacaktır. İyi bilin ki, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [/i][Tirmizi, Darimi]

[i](Cebrail aleyhisselam, Kur'an gibi, açıklaması olan sünneti de getirdi.) [/i][Darimi]

[i](Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.)[/i] [İ. Ahmed]

İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
[color=brown](Bize yalnız Kur’andan söyle)[/color] diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri, ([u]Ey ahmak! Mesela Kur’anda, namazların kaç rekât olduğunu bulabilir misin?) [/u]buyurdu.
Hazret-i Ömer, [color=brown](Farzların seferde kaç rekât kılındığını Kur’anda bulamadık)[/color] diyene, [u](Allahü teâlâ bize, Resulullah’ı gönderdi. Kur’anda bulamadığımızı, Ondan gördüğümüz gibi yaparız. O seferde, 4 rekâtlı farzları 2 kılardı)[/u] buyurdu. (Mizan-ül-kübra)

KAYNAK: [url]www.dinimizislam.com[/url]