Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir
Hz. Ömer’in (ra) Mü’minûn Sûresi’nden bahsederken şöyle söylediği nakledilmektedir: Hz. Peygamber’e vahiy geldiği zaman, yüzünün etrafında arı uğultusuna benzer sesler işitilirdi. Bir gün kendisine o vahiy hali geldi. Bir süre bekledik. Kıbleye dönüp ellerini kaldırdı ve şöyle dua etti: “Allah’ım, bize olan hayrını bollaştır, azaltma. Bize ikram et, zelil kılma. Bize ihsan et, mahrum eyleme. Bizi memnun et ve bizden razı ol”. Daha sonra Hz. Peygamber; “Bana on âyet indirildi. Kim, onların gereğini yaparsa, Cennete girer.” buyurdu ve ardından Mü’minün sûresinin ilk on âyetini okudu.” (İbn Kesir, Tefsiru’l-Kur’âni’l-Azim, İst 1985, V, 454).
Sûre, isminden de anlaşılacağı gibi, mü’minlerin özelliklerinden bahsetmektedir. Hz. Peygamber’in getirdiği ilahi mesaja imanı ve onu bir hayat biçimi olarak kabul etmeyi kalplere yerleştirmeyi hedef almaktadır. Yani imanla ilgili hususları, nitelikleri ve delilleri anlatan bir sûredir. Sûrenin üslûbundan, Mekke’de Müslümanlara yapılan zulmün sürekli arttığı ancak henüz vahşet derecesine ulaşmadığı bir zamanda nâzil olduğu anlaşılmaktadır.
[b]Mü’minûn Sûresi [/b]
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
2. Onlar ki, namazlarında derin huşû içindedirler.
3. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
4. Onlar ki, zekatı verirler.
5. Onlar ki, ırzlarını korurlar.
6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
7. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
8. Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.
9. Onlar ki, namazlarını kılmaya devam ederler.
10. İşte bunlar varis olanların ta kendileridir
HÜSEYİN A. ATEŞ
Sûre, isminden de anlaşılacağı gibi, mü’minlerin özelliklerinden bahsetmektedir. Hz. Peygamber’in getirdiği ilahi mesaja imanı ve onu bir hayat biçimi olarak kabul etmeyi kalplere yerleştirmeyi hedef almaktadır. Yani imanla ilgili hususları, nitelikleri ve delilleri anlatan bir sûredir. Sûrenin üslûbundan, Mekke’de Müslümanlara yapılan zulmün sürekli arttığı ancak henüz vahşet derecesine ulaşmadığı bir zamanda nâzil olduğu anlaşılmaktadır.
[b]Mü’minûn Sûresi [/b]
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
2. Onlar ki, namazlarında derin huşû içindedirler.
3. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
4. Onlar ki, zekatı verirler.
5. Onlar ki, ırzlarını korurlar.
6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
7. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
8. Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.
9. Onlar ki, namazlarını kılmaya devam ederler.
10. İşte bunlar varis olanların ta kendileridir
HÜSEYİN A. ATEŞ
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan