Horlama sorunu ve uyku testi

Selam herkese. Arkadaşlar uyku sırasında horlamak çoğu kişinin kabusu halinde. Hatta bu sorun öyle boyuta varıyor ki kişi kendi evi dışında uyuyamaz. Bu sorunu kökten çözmek için bir uzmana başvurmalısınız. Babam için Ento Kbb hastanesine başvurduk. Dr. Ümit Filiz babamın bu sorununu halletmek üzere. Geçen hafta bir gece yattı hastanede ve tedavi aşamasında. Horlama sorunu yaşayanların başvurmaları gerektiğini düşünüyorum. [url=http://www.entokbb.com]Ento Kulak Buran Boğaz Dal Merkezi[/url]


Uyku Testi hastanın bir gecelik normal uykusu esnasında beyin dalgalarının (EEG) kalp aktivitesinin (EKG) solunum hareketlerinin vücut pozisyonunun kas ve göz hareketlerinin (EMG ve EOG) kaydedilerek değerlendirilmesidir. Kliniğimiz bünyesinde de uyguladığımız uyku testi bu hastalığın tanısında mutlaka gerekli olan altın standart bir tanı yöntemidir.
Tanı nasıl konur? Sürekli ve şiddetli horlaması olanlaruykuda nefes durmaları olduğu farkedilenler yeterli süre uyuduğu halde sabahları yorgun ve uykusunu alamamış halde uyananlar hekime başvurmalıdır. Klinik olarak uzman hekim yakınmalar hakkında kişi ve yakınları ile konuşup muayenesini yaptıktan sonra obstrüktif uyku apnesinin tanısında kesin teşhis ve hastalığn şiddetinin belirlenmesi amacıyla uyku bozuklukları merkezi ya da laboratuvarında “polisomnografik tetkik” yapılması gerekmektedir.
Aritmi (Kalp ritm bozukluğu): Uyku apne sendromlu hastalarda sıklıkla kalp ritm bozukluğu görülmektedir.
Kalp yetmezliği: Uyku apne sendromu tedavi edilmediği taktirde kalp yetmezliğine yol açabilmektedir. Uyku apneleri kalp yetersizliğinin tedavi edilmesini de güçleştirmektedir. Kalp yetmezliği nedeniyle Cheyne Stokes solunumu adı verilen ayrı bir uykuda solunum bozukluğu da görülmektedir.

Pulmoner hipertansiyon (Akciğer damarı hipertansiyonu): Pulmoner hipertansiyon genellikle kronik bronşite bağlı gelişmektedir. Ancak uyku apne sendromu da pulmoner hipertansiyona yol açmaktadır. Gece boyunca tekrarlayan kan oksijen düzeyi düşüşünün bu hastalıktan sorumlu olduğu düşünülmektedir.

Horlama ile ilgili hastanın alabileceği önlemler nelerdir?
Horlama hastasının kilo verme yönünde çaba göstermesi ve mutlaka zayıflaması gerekmektedir. Boy kilo oranının (vücut kitle indeksi) bozuk olması horlamayı tetiklemektedir. Burun tıkanıklığına yol açan sigara da horlama üzerinde etkilidir. Horlayan kişilerin sigarayı bırakmaları önerilmektedir.

Bunların yanı sıra düzensiz yaşam kasların gevşemesine yol açan uyku ilaçları ve alerji haplarının kullanılması ve alkol alınması horlamayı arttırır. Bu sebeple bu konuda gerekli önlemlerin alınması bu şikayetin azalmasına katkı sağlar.
Horlamanın tedavisinde neler yapılmaktadır?

Horlamanın tedavisinde başarıyı yakalayabilmek için sebebin doğru olarak ortaya konması gerekir. Burun tıkanıklığına yol açan problemin gerek cerrahi gerekse ilaç tedavisi ile ortadan kaldırılması çoğu zaman horlamayı düzeltir. Çocuklarda geniz eti ve bademcik ameliyatı hırıltılı solunum ve horlama için tedavi edicidir.
Erişkinlerde ise en sık rastlanan problem küçük dilyumuşak damak ve bademcik bölgesinde olduğu için bu bölgeye uygulanan müdahalelere “horlama cerrahisi” adı verilmektedir. Bunların başlıcaları klasik damak cerrahisi (uvulopalatofarengoplasti) lazer cerrahisi (LAUP) ve radyofrekans somnoplastidir.

• Uvulopalatofarengoplasti: Yaklaşık 30 yıldır yaygın olarak kullanılan bademcik küçük dil ve yumuşak damağa klasik yöntemlerle uygulanan bir cerrahidir. Özellikle büyük bademcik ve sarkık damaklarda tercih edilir. Bu yöntem ameliyathane şartlarında yapılır bir hafta 10 güne varan boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü yapabilir.
• Lazer cerrahisi (LAUP): Küçük dil ve yumuşak damağa lazer uygulamasıdır. 15-20 güne varan ciddi boğaz ağrısı ve yutma güçlüğüne yol açan bu teknik günümüzde popularitesini yitirmiştir.
• Radyofrekans somnoplasti: Radyofrekans somnoplasti küçük dil ve yumuşak damak problemli hastalara muayenehane şartlarında uygulanan 10 dakikalık bir süreyi kapsayan ağrı ve kanamaya yol açmayan günümüzün en popüler horlama tedavi yöntemidir. Radyo cerrahi yüksek frekans ve düşük ısılı ses dalgaları ile yumuşak damak ve küçük dilin boyununun kısaltılması ve titreşim yeteneklerinin azaltması esasına dayanır.

Konular