Bilgi Çağında Cehalet
Yaşadığımız çağa Bilgi Çağı deniliyor. Gerçekten de uçsuz bucaksız bir bilgi okyanusu karşısında bulunuyoruz. Televizyonlarla, gazetelerle, bilgisayarla, internetle gezinip durduğumuz bir okyanus. Ve elbette pusulasız, rehbersiz kalındığında bu okyanusun insanı yutan, meçhullere götüren girdapları var. İnsana var oluş hakikatini unutturan, ebediyyetle irtibatını koparan girdaplar. Dahası, rehbersiz insanlık için bilgi, onu canavarlaştıran, güzelim dünyayı cehenneme çeviren bir araç. Atomu keşfetmenin insanlığa neler getirdiğini, bir de üzerine atom bombası atılan Hiroşimalıya sormalı değil miyiz?
Evet bilgi bir okyanus. Ya derinliklerinden göz kamaştıran inciler devşireceğimiz, ya da girdaplarında boğulup gideceğimiz bir okyanus. Bütün mesele şu: Bir rehberimiz var mı ve o rehber kim?
İnsanın bitmek tükenmek bilmeyen ihtirası, her şeyi hoyratça tüketip dengeleri bozduğu gibi, bilgi ve ihtiyaç arasındaki dengeyi de bozmuş bulunuyor. Kütüphaneler dolusu bilgi, ama “ne ararsan bulunur; derde devadan gayrı” türünden.
İnsan, saadetine vesile olacak bilgiyi yanlış yerlerde, yanlış usullerle arıyor. Bu şaşkın ve usulsüz arayış da günbegün onu huzura götürecek bilgiden uzaklaştırmakta.
O, varlıkların sırlarını keşfetti. Atomu parçaladı. Genlerle uğraştı. Bilim tarihi boyunca ölüme çare olacak bilgileri arayıp durdu. Kendisini evrene hakim kılacak ve tanrılaştıracak bilginin peşinde koştu.
Evet, çağın bilgisi üstün bir teknoloji doğurdu ve bu teknoloji hayatın birçok alanında kolaylık sağladı, ama insanlık halâ mutsuz değil mi? Laboratuarlardaki bilginin insanlığa saadet getirmeye yeterli olmadığını, artık o bilgiyi üretenler de itiraf etmekte. Buna rağmen insanlık, halâ bu bilgiye güvenmekte. Hem de öyle güvenmekte ki, öldükten sonra dirilmeyi aklına sığdıramadığı için ahireti inkâr ederken, bir gün bilimin hayatı sonsuzlaştıracağı na inanıyor. Belki de içindeki ebediyyet hasretini böyle avutuyor. Allah için zor gördüğünü, modern bilim için gayet kolay buluyor. İnsanlığın gerçek kurtarıcıları olan peygamberlerin tebliğ ettiği hakikatleri de bilim dışı olarak mütalâa ediyor. Böylesine çelişkiler girdabının ortasında bocalamak, insanlık için büyük bir trajedi değil mi?
Modern bilgi toplumu söyleminin arkasındaki biricik maksat dünya... Bu yüzden insanoğlu bilgiyi de dünyevîleştirdi. Ona göre ahiretten bahseden ve insanı Allah’a çağıran peygamberlerin haberlerine dayalı ilimler artık geçer akçe değil. Dinin tebliğ ettiği hakikatler ile öteleri unutmuş insan aklının savaşında akıl, sahte bir galibiyet yaşıyor.
Büyüklere Çağdaş Masallar
Çağdaş bilgi, hayatı yalnızca dünyada yanıp sönen bir kıpırdanış olarak algılatma sevdasında. Bu faniliğe ikna olmayanlar için de reçete hazır: Öldükten sonra da bir bitkide, bir farede, bir böcekte hayat bulma hurafemiz de mevcut. O da mı olmadı? Ruhlarımız olgunlaşıncaya kadar farklı bedenlerde ölüp ölüp dirilecekmişiz. Yani ahiret gerçeği hariç, nabza göre masal! Ahirete zaten inanmayanlar için belki romantik bir teselli bu, ama ya hakikate susamış kalpler için?
Bu masallara inanalarda, aslında Allah’tan, imandan ve ebediyetten kaçan insanın trajik şaşkınlığı okunmakta.
Kur’an ve Sünnet’ten habersiz, öteleri inkar ederek üretilen bilgi, insanlığın sonsuzluk sevdasını öldürüyor. Hayatın acı sürprizleriyle karşılaşan insana sabrı ve sabrın selâmet olan sonunu asla gösteremiyor. Sabrın bir ibadet olduğunu hangi psikologun kitabında bulabilirsiniz? Oysa Kur’an’da sabredenlerin sonsuz ecirlere kavuşacağı haberleri vardır. Bu bilgi sayesinde sabrın acısı, inanan insana bal tadında gelir.
İnsanın psikolojik ve sosyal hayatına rehberlik eden çağdaş kitaplarda, tek bir hikmet kırıntısı bulmak imkansızdır. Onlarda Allah’ın yarattığı insana, Allah’ın öğütlerini zararlı gören bir hava teneffüs edilir. İnsanın Allah ile hatta kendi özü ile bağlantısını koparan psikolojik rehberlik kitapları, insana sadece fani dünya hazlarını sunarak mesut olmanın yollarını bulmayı öğütlüyor.
Cemil Mollahanoğlu
Evet bilgi bir okyanus. Ya derinliklerinden göz kamaştıran inciler devşireceğimiz, ya da girdaplarında boğulup gideceğimiz bir okyanus. Bütün mesele şu: Bir rehberimiz var mı ve o rehber kim?
İnsanın bitmek tükenmek bilmeyen ihtirası, her şeyi hoyratça tüketip dengeleri bozduğu gibi, bilgi ve ihtiyaç arasındaki dengeyi de bozmuş bulunuyor. Kütüphaneler dolusu bilgi, ama “ne ararsan bulunur; derde devadan gayrı” türünden.
İnsan, saadetine vesile olacak bilgiyi yanlış yerlerde, yanlış usullerle arıyor. Bu şaşkın ve usulsüz arayış da günbegün onu huzura götürecek bilgiden uzaklaştırmakta.
O, varlıkların sırlarını keşfetti. Atomu parçaladı. Genlerle uğraştı. Bilim tarihi boyunca ölüme çare olacak bilgileri arayıp durdu. Kendisini evrene hakim kılacak ve tanrılaştıracak bilginin peşinde koştu.
Evet, çağın bilgisi üstün bir teknoloji doğurdu ve bu teknoloji hayatın birçok alanında kolaylık sağladı, ama insanlık halâ mutsuz değil mi? Laboratuarlardaki bilginin insanlığa saadet getirmeye yeterli olmadığını, artık o bilgiyi üretenler de itiraf etmekte. Buna rağmen insanlık, halâ bu bilgiye güvenmekte. Hem de öyle güvenmekte ki, öldükten sonra dirilmeyi aklına sığdıramadığı için ahireti inkâr ederken, bir gün bilimin hayatı sonsuzlaştıracağı na inanıyor. Belki de içindeki ebediyyet hasretini böyle avutuyor. Allah için zor gördüğünü, modern bilim için gayet kolay buluyor. İnsanlığın gerçek kurtarıcıları olan peygamberlerin tebliğ ettiği hakikatleri de bilim dışı olarak mütalâa ediyor. Böylesine çelişkiler girdabının ortasında bocalamak, insanlık için büyük bir trajedi değil mi?
Modern bilgi toplumu söyleminin arkasındaki biricik maksat dünya... Bu yüzden insanoğlu bilgiyi de dünyevîleştirdi. Ona göre ahiretten bahseden ve insanı Allah’a çağıran peygamberlerin haberlerine dayalı ilimler artık geçer akçe değil. Dinin tebliğ ettiği hakikatler ile öteleri unutmuş insan aklının savaşında akıl, sahte bir galibiyet yaşıyor.
Büyüklere Çağdaş Masallar
Çağdaş bilgi, hayatı yalnızca dünyada yanıp sönen bir kıpırdanış olarak algılatma sevdasında. Bu faniliğe ikna olmayanlar için de reçete hazır: Öldükten sonra da bir bitkide, bir farede, bir böcekte hayat bulma hurafemiz de mevcut. O da mı olmadı? Ruhlarımız olgunlaşıncaya kadar farklı bedenlerde ölüp ölüp dirilecekmişiz. Yani ahiret gerçeği hariç, nabza göre masal! Ahirete zaten inanmayanlar için belki romantik bir teselli bu, ama ya hakikate susamış kalpler için?
Bu masallara inanalarda, aslında Allah’tan, imandan ve ebediyetten kaçan insanın trajik şaşkınlığı okunmakta.
Kur’an ve Sünnet’ten habersiz, öteleri inkar ederek üretilen bilgi, insanlığın sonsuzluk sevdasını öldürüyor. Hayatın acı sürprizleriyle karşılaşan insana sabrı ve sabrın selâmet olan sonunu asla gösteremiyor. Sabrın bir ibadet olduğunu hangi psikologun kitabında bulabilirsiniz? Oysa Kur’an’da sabredenlerin sonsuz ecirlere kavuşacağı haberleri vardır. Bu bilgi sayesinde sabrın acısı, inanan insana bal tadında gelir.
İnsanın psikolojik ve sosyal hayatına rehberlik eden çağdaş kitaplarda, tek bir hikmet kırıntısı bulmak imkansızdır. Onlarda Allah’ın yarattığı insana, Allah’ın öğütlerini zararlı gören bir hava teneffüs edilir. İnsanın Allah ile hatta kendi özü ile bağlantısını koparan psikolojik rehberlik kitapları, insana sadece fani dünya hazlarını sunarak mesut olmanın yollarını bulmayı öğütlüyor.
Cemil Mollahanoğlu
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan