İslâm Temsilcilerine Oniki Tavsiye
Temsilci Müslümanlara, haddimi aşarak bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum:
Birincisi: Lütfen şişmanlamayın. Rastgele, kendi halinde insanlar olsanız fazla bir şey demeyeceğim ama sizler temsilci durumundasınız veya kendinizi öyle görüyorsunuz, aşırı miktarda tıkınarak semiz, tombul olmaya hakkınız yoktur. İslâm dini az yemeyi, yemek için değil yaşamak için yemeyi, dengeli beslenmeyi emr ediyor. Peygamber ve İslâm büyükleri öyle yapmışlar, (Yapısı şişman olanlar için bir dediğim yoktur...)
İkincisi: Henüz bilmiyorsanız acilen okuma yazma öğreniniz. Bu milletin, bu ülkenin, bu devletin 1000 yıldan fazla bir müddet kullanmış olduğu yazıyı, onunla meydana getirilmiş kitapları okuyamıyorsanız, sizin için bu cahillik çok ayıp olmaz mı?
Üçüncüsü: Lütfen kitaba, kültüre, sanata çok ama çok değer veriniz, Evinizin, büronuzun en görünür yerinde kütüphane dolaplarınız, binlerce kitabınız olsun. Her gün en az bir saat faydalı, değerli, kalıcı kitaplar okuyunuz.
Dördüncüsü: Evinizin salonu son derece güzel tefriş (dekore) edilmiş olmalıdır. Tavanlarda ahşap oymalı, nakışlı tavan göbekleri... Son derece zarif ve sanatlı avizeler... Duvarlarda hüsn-i hatlar, yerlerde kök boyalı el dokuması halılar... Zarif mobilyalar, bir köşede Osmanlı işi bir sedir. Kenarda tunçtan bir Süleymaniye mangalı... Masif büfe ve vitrinlerde opalin, çini, porselen, cam eşya... Nefis orijinal yağlı boya resimler, gravürler...
Beşincisi: Marka fetişizmine sapmamak şartıyla zarif ve sade giyininiz. Saçma sapan alaca bulaca, rengarenk kılıklara girmeyiniz. Bir toplulukta sadeliğiniz ve şıklığınız ile hemen dikkat çekiniz. Bunun için büyük paralar harcamak gerekmez.
Altıncısı: Kucaklayıcı olunuz; tarikatçı, cemaatçi, partici, klikçi olmayınız. Siz Türkiye’yi ve Müslümanlığı temsil ediyorsunuz. Öncelikle bütüncü olunuz.
Yedincisi: İyi insan, iyi vatandaş olunuz. Olamıyorsanız İslâm temsilciliğinden istifa ediniz.
Sekizincisi: Kesinlikle yalakalık, meddahlık, dalkavukluk, pohpohçuluk, yağcılık yapmayınız. Bağlı olduğunuz şeyhi bile övmeyiniz. Zaten o zat gerçek bir şeyh ise övgülerinize ihtiyacı yoktur ve övülmeyi istemez.
Dokuzuncusu: Öyle iyi, erdemli, ahlâklı, karakterli olunuz ki, düşmanlarınız bile sizin bu üstünlüklerinizİ kabul etsinler ve size güvensinler. Bir adamın iyiliği dostlarının şehadetiyle değil düşmanlarının şehadeti ile belli olur.
Onuncusu: Parayı, menfaati, ünü, alkışı, prestiji, riyaseti sevmeyiniz. Bunlar afettir. Aklı olan afeti sever mi?
Onbirincisi: Yapıcı ve olumlu olmak şartıyla daima muhalif olunuz. Emr-i maruf yapınız, münkerden nehy ediniz. En başta kendinizi tenkit ediniz ve sorgulayınız. Küfrü, fıskı, fücuru, günahı, isyanı, fuhşu, hırsızlığı, talanı, yalanı, fezahat ve redaetleri öven, yahut bunlar karşısında dilsiz şeytan gibi susan kimse asla İslâm temsilcisi olamaz. Öyleleri katmerli ve azılı münafıktır.
Onikincisi: Halktan kopmayınız. Yakayı ele vermemek, yüz göz olmamak şartıyla halkın içinde olunuz. Bunun afetleri vardır ama faydaları zararından çoktur.
Mehmet Şevket Eygi
Dördüncü şık olmasa yazı daha iyi olurdu.Hem alaka nedir anlayamadım? :)
Birincisi: Lütfen şişmanlamayın. Rastgele, kendi halinde insanlar olsanız fazla bir şey demeyeceğim ama sizler temsilci durumundasınız veya kendinizi öyle görüyorsunuz, aşırı miktarda tıkınarak semiz, tombul olmaya hakkınız yoktur. İslâm dini az yemeyi, yemek için değil yaşamak için yemeyi, dengeli beslenmeyi emr ediyor. Peygamber ve İslâm büyükleri öyle yapmışlar, (Yapısı şişman olanlar için bir dediğim yoktur...)
İkincisi: Henüz bilmiyorsanız acilen okuma yazma öğreniniz. Bu milletin, bu ülkenin, bu devletin 1000 yıldan fazla bir müddet kullanmış olduğu yazıyı, onunla meydana getirilmiş kitapları okuyamıyorsanız, sizin için bu cahillik çok ayıp olmaz mı?
Üçüncüsü: Lütfen kitaba, kültüre, sanata çok ama çok değer veriniz, Evinizin, büronuzun en görünür yerinde kütüphane dolaplarınız, binlerce kitabınız olsun. Her gün en az bir saat faydalı, değerli, kalıcı kitaplar okuyunuz.
Dördüncüsü: Evinizin salonu son derece güzel tefriş (dekore) edilmiş olmalıdır. Tavanlarda ahşap oymalı, nakışlı tavan göbekleri... Son derece zarif ve sanatlı avizeler... Duvarlarda hüsn-i hatlar, yerlerde kök boyalı el dokuması halılar... Zarif mobilyalar, bir köşede Osmanlı işi bir sedir. Kenarda tunçtan bir Süleymaniye mangalı... Masif büfe ve vitrinlerde opalin, çini, porselen, cam eşya... Nefis orijinal yağlı boya resimler, gravürler...
Beşincisi: Marka fetişizmine sapmamak şartıyla zarif ve sade giyininiz. Saçma sapan alaca bulaca, rengarenk kılıklara girmeyiniz. Bir toplulukta sadeliğiniz ve şıklığınız ile hemen dikkat çekiniz. Bunun için büyük paralar harcamak gerekmez.
Altıncısı: Kucaklayıcı olunuz; tarikatçı, cemaatçi, partici, klikçi olmayınız. Siz Türkiye’yi ve Müslümanlığı temsil ediyorsunuz. Öncelikle bütüncü olunuz.
Yedincisi: İyi insan, iyi vatandaş olunuz. Olamıyorsanız İslâm temsilciliğinden istifa ediniz.
Sekizincisi: Kesinlikle yalakalık, meddahlık, dalkavukluk, pohpohçuluk, yağcılık yapmayınız. Bağlı olduğunuz şeyhi bile övmeyiniz. Zaten o zat gerçek bir şeyh ise övgülerinize ihtiyacı yoktur ve övülmeyi istemez.
Dokuzuncusu: Öyle iyi, erdemli, ahlâklı, karakterli olunuz ki, düşmanlarınız bile sizin bu üstünlüklerinizİ kabul etsinler ve size güvensinler. Bir adamın iyiliği dostlarının şehadetiyle değil düşmanlarının şehadeti ile belli olur.
Onuncusu: Parayı, menfaati, ünü, alkışı, prestiji, riyaseti sevmeyiniz. Bunlar afettir. Aklı olan afeti sever mi?
Onbirincisi: Yapıcı ve olumlu olmak şartıyla daima muhalif olunuz. Emr-i maruf yapınız, münkerden nehy ediniz. En başta kendinizi tenkit ediniz ve sorgulayınız. Küfrü, fıskı, fücuru, günahı, isyanı, fuhşu, hırsızlığı, talanı, yalanı, fezahat ve redaetleri öven, yahut bunlar karşısında dilsiz şeytan gibi susan kimse asla İslâm temsilcisi olamaz. Öyleleri katmerli ve azılı münafıktır.
Onikincisi: Halktan kopmayınız. Yakayı ele vermemek, yüz göz olmamak şartıyla halkın içinde olunuz. Bunun afetleri vardır ama faydaları zararından çoktur.
Mehmet Şevket Eygi
Dördüncü şık olmasa yazı daha iyi olurdu.Hem alaka nedir anlayamadım? :)
İslâm Temsilcilerine Oniki Tavsiye yorumları
keceemre
09.08.2007Evet çok haklısın :wink: lakin ben 4 . şıkdaki dekkorotafi döşeciğim parayla kompile evimi döşerim :lol: :lol: :lol:
vefali
09.08.20074. maddede el altindan kendi kültürünüzü dekore edin el alemin kültürlerine göre ev döseyip en köseye televizyon dikmeyin gibi bir hava var.. ama mesaji sanirsam derinden atmis.. :wink:
ikinci madde aslinda dördüncü maddenin habercisi duruyor..keceemre
09.08.20074. şık cidden saçma ve alakasız :lol: ve bazı yerlerde yine hiciv j,kullanılmış :roll: birbirimizi hicivlemesek daha iyi ama neyse gerçekten şıklardan 2 3 tanesi tuttum diğerleri ban pek gerçekci gelmedi
ankebut-57
09.08.2007Evet dördüncü madde biraz geniz izahlı olabilirdi aslında. Sanırım göze hitap konusuna dikkat çekilmek istenmiş. Çoğu noktada etkisi muhakkak... :wink:
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan