Vefa umarken ondan... Sen vefalı ol!
Bir savaşın en kanlı günlerinden biridir. Bir asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü görür. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı bir durumda, kurşun yağmuru altındadırlar. Asker, teğmene koşar ve “Komutanım, arkadaşım yaralandı, müsaade ederseniz onu alıp gelebilir miyim?..” diye sorar.
Komutan, “Delirdin mi sen?” dercesine bakar ona, “Gitmeye değer mi?.. Arkadaşın delik deşik olmuştur... Yaşaması mümkün değil, çoktan ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atmış olursun, gitme.” der. Asker çok ısrar edince teğmen “Peki” der.. “Git o zaman…” Vefa abidesi asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaşır. Onu sırtına alıp koşa koşa döner. Birlikte siperin içine yuvarlanırlar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene eder; sonra da onu sipere taşıyan arkadaşına döner ve “Sana, ‘hayatını tehlikeye atmana değmez’, demiştim. Bu zaten ölmüş..” diye söylenir. Bu sitemi işiten asker, “Değdi komutanım, gittiğime değdi; hatta ölseydim, öldüğüme de değerdi.” der. Teğmen sorar.
“Nasıl değdi? Bu adam ölmüş, görmüyor musun?..” deyince vefa insanı cevap verir: “Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda arkadaşım henüz yaşıyordu. Kanlar akıyordu; ama beni görünce çok sevindi, tebessüm etti; belki bir cümlelik canı kalmıştı, son nefesinde şöyle dedi: “Geleceğini biliyordum dostum!.. Geleceğini biliyordum..”
“Geleceğini biliyordum” ifadesi aslında bize vefayı anlatıyor. Vefa, dost ikliminde yetişen güllerdendir. Büyüklerimiz vefayı hep dost olmanın ispat değeri olarak kabul ederler.
Eğer Allah’a karşı vefalı bir dost olmak istiyorsanız O’nun emirlerinden dışarı çıkmayacaksınız. Efendimiz’e vefa göstermek istiyorsanız O’nun sünnet-i seniyyesini hayatınıza hayat yapacaksınız. Dostum dediğiniz büyüklerinize, arkadaşlarınıza vefalı olmak istiyorsanız onları arayıp soracaksınız. Kurbette gurbet yaşamayacaksını z. Gurbette dahi olsanız kurbetin yollarını arayacaksınız. Bu konuda öne sürülen hiçbir mazeretin arkasına sığınmayacaksınız.
-------------------------------------------------------------------------------
[b]İlk arayan siz olun [/b]
Bir dostun bir dosta en büyük sitemi şu satırlar olsa gerek:
[b]“Vefa umarken ondan
Doldu gözüm hicrandan
Kaldım yaya dermandan…” [/b]
Peki bu sitemi işitmemek içi ne yapmalı? Dostlarınızı daima vefâ ile hatırlayın. İlk arayıp soran, ilk el uzatan, ilk mesaj çeken, ilk kucaklayan siz olun. Şunu da unutmayın: Kula vefâsı olmayanın Hakk’a vefâsı olmaz.
Yazımızı ehl-i vefa bir sinenin şu haykırışıyla noktalayalım:
Ne olursan ol hep vefâlı ol. Emanete sahip çık, atana vefâlı ol. İdealine sarıl, evlâda vefâlı ol. Ömrü hakkıyla yaşa, hayata vefâlı ol. Düşmanlıkları unut, dostuna vefâlı ol. Öfkeyi, kini unut, ruhuna vefalı ol...
Ali Demirel
zaman/ailem dergisi
Komutan, “Delirdin mi sen?” dercesine bakar ona, “Gitmeye değer mi?.. Arkadaşın delik deşik olmuştur... Yaşaması mümkün değil, çoktan ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atmış olursun, gitme.” der. Asker çok ısrar edince teğmen “Peki” der.. “Git o zaman…” Vefa abidesi asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaşır. Onu sırtına alıp koşa koşa döner. Birlikte siperin içine yuvarlanırlar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene eder; sonra da onu sipere taşıyan arkadaşına döner ve “Sana, ‘hayatını tehlikeye atmana değmez’, demiştim. Bu zaten ölmüş..” diye söylenir. Bu sitemi işiten asker, “Değdi komutanım, gittiğime değdi; hatta ölseydim, öldüğüme de değerdi.” der. Teğmen sorar.
“Nasıl değdi? Bu adam ölmüş, görmüyor musun?..” deyince vefa insanı cevap verir: “Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda arkadaşım henüz yaşıyordu. Kanlar akıyordu; ama beni görünce çok sevindi, tebessüm etti; belki bir cümlelik canı kalmıştı, son nefesinde şöyle dedi: “Geleceğini biliyordum dostum!.. Geleceğini biliyordum..”
“Geleceğini biliyordum” ifadesi aslında bize vefayı anlatıyor. Vefa, dost ikliminde yetişen güllerdendir. Büyüklerimiz vefayı hep dost olmanın ispat değeri olarak kabul ederler.
Eğer Allah’a karşı vefalı bir dost olmak istiyorsanız O’nun emirlerinden dışarı çıkmayacaksınız. Efendimiz’e vefa göstermek istiyorsanız O’nun sünnet-i seniyyesini hayatınıza hayat yapacaksınız. Dostum dediğiniz büyüklerinize, arkadaşlarınıza vefalı olmak istiyorsanız onları arayıp soracaksınız. Kurbette gurbet yaşamayacaksını z. Gurbette dahi olsanız kurbetin yollarını arayacaksınız. Bu konuda öne sürülen hiçbir mazeretin arkasına sığınmayacaksınız.
-------------------------------------------------------------------------------
[b]İlk arayan siz olun [/b]
Bir dostun bir dosta en büyük sitemi şu satırlar olsa gerek:
[b]“Vefa umarken ondan
Doldu gözüm hicrandan
Kaldım yaya dermandan…” [/b]
Peki bu sitemi işitmemek içi ne yapmalı? Dostlarınızı daima vefâ ile hatırlayın. İlk arayıp soran, ilk el uzatan, ilk mesaj çeken, ilk kucaklayan siz olun. Şunu da unutmayın: Kula vefâsı olmayanın Hakk’a vefâsı olmaz.
Yazımızı ehl-i vefa bir sinenin şu haykırışıyla noktalayalım:
Ne olursan ol hep vefâlı ol. Emanete sahip çık, atana vefâlı ol. İdealine sarıl, evlâda vefâlı ol. Ömrü hakkıyla yaşa, hayata vefâlı ol. Düşmanlıkları unut, dostuna vefâlı ol. Öfkeyi, kini unut, ruhuna vefalı ol...
Ali Demirel
zaman/ailem dergisi
Vefa umarken ondan... Sen vefalı ol! yorumları
masalperisi
15.09.2007bunu her okuduğumda hep aynı duyguyu yaşıyorum.ve yine aynı duygularla okudum.yinede tekrar okumak güzeldi.teşekkürler[color=olive][/color]
naz
13.09.2007[quote]Eğer Allah’a karşı vefalı bir dost olmak istiyorsanız O’nun emirlerinden dışarı çıkmayacaksınız. Efendimiz’e vefa göstermek istiyorsanız O’nun sünnet-i seniyyesini hayatınıza hayat yapacaksınız. Dostum dediğiniz büyüklerinize, arkadaşlarınıza vefalı olmak istiyorsanız onları arayıp soracaksınız. Kurbette gurbet yaşamayacaksınız. Gurbette dahi olsanız kurbetin yollarını arayacaksınız. Bu konuda öne sürülen hiçbir mazeretin arkasına sığınmayacaksınız. [/quote]
inşaAllah kardeşim, Mevlam bizleri vefalı kullarından eylesin. amin.
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan