Gece yine çok zor geçiyordu, yüreğinde fırtınalar kopmuştu..

[size=18px] Son altı aydır hep ölümden bahsediyor, sık sık ölmeyi diliyordu. Artık yaşadıklarının yükünü kaldıramadığını söylüyor, şu kahrolası dalamadığım uykulara bir dalsam ve bir daha bu dünyaya uyanmasam, yada biri sol yanıma bir bıçak saplasa yahut zehirli bir kurşunla parçalasa yüreğimi darmadağın olup yok olup gitsem diyordu.

Son zamanlarda hep halsizim diyordu, elli metre bile yürümeyi göze alamıyordu. Mecbur kalıp yakındaki marketten iki kilo bir şey alsa taşıyamıyor yoldaki çocuklardan medet umuyordu. Bir yıldır görmediği arkadaşı ziyaretine geldiğinde, kendini sanki yeniden keşfetmişti. Arkadaşı neredeyse onu tanıyamamış, gözlerini şaşkınlıkla açarak ne oldu sana? Bu halin ne? Dediğinde, ilk kez aynada uzun uzun kendine bakmış birden gülerek, bu kıyafetler mi büyüdü yoksa ben mi küçüldüm diyordum, her şey belimden düşüyordu demek ki ben küçülmüşüm demişti.

Gece yine çok zor geçiyordu. Yüreğinde fırtınalar kopmuştu. Yine hep düşündüğü durmadan hayal ettiği ölümün gelip onu kurtarmasını ümit ediyordu. Eğer Allahın verdiği canı sadece Allahın alacağına inancı olmasaydı, çoktan canına kıyacaktı ama zaten dünyası cehennemdi birde ahiretini cehennem etmeye cesareti yoktu. Gece bitmek üzereydi namaz için yerinden doğrulmaya çalıştığı anda derin bir acıyla yere yığıldı. Elleriyle ağrıyan bölgesine destek vererek tekrar kalkmak istedi ama başaramadı. Ellerinin altında sert bir kitle olduğunu fark etti ağrı o kitleden geliyordu.

Şehir sabahın oluşuyla sessizliğini bozduğunda o ev halkına bir şey belli etmemeye çalışarak herkesi gönderdikten sonra hastaneye gidip gitmeme hususunda epey bir tereddüt ettikten sonra, zoraki giyinip dayanamadığı ağrısıyla hastanenin yolunu tuttu. Öğleye kadar bütün üniversite devlet hastanelerini dolaşmasına rağmen ne hocalara nede polikliniklere muayene olamamıştı en erken bir aya gün vermişti üniversite hastaneleri, ne yapalım hanımefendi bütün ssk ve bağkurlu hastalar bize gelmeye başladı izdiham oldu demişlerdi. Sonra özel hastaneleri denedi. Sonunda özel hastanelerin birinde işinin uzmanı bir hoca bulup muayene oldu.
Muayene ederken doktorun yüzü şekilden şekle giriyordu. Cihazlara koymuştu doktor onu ve korkarım başka yerde bir kitle daha var hem de kötü bir yerde diyordu. Acilen biyopsi yapmamız lazım bu kadar ağrınızın olması beni korkutuyor demişti. Şu an sadece büyük kitleden parça alabilirim diğer kitle için sizi üniversite hastanelerine göndermek zorundayım diyordu.
Biyopsi sonuçlarının ardından acilen hastane yatışı yapıldı. Başı “C” ile başlayan odaya yatırdılar. Daha yattığı dakikada ilk ziyaretçisi elinde güllerle odaya girdi ve,
Geçmiş olsun. Dedi.
Sağolun. Birinemi bakmıştınız?
Hayır bu güller sizin için.
Yanlışınız olmasın ben sizi tanıyamadım.
Zaten tanımıyorsunuz ben psikiyatri doktoru lale.
O çok şaşkındı olanları anlamaya çalışarak sordu.
Her yatan hastaya ilk ziyareti sizmi yaparsınız?
Hayır sadece “C” odalarındaki hastalara yaparım. “C” işte biliyorsunuzya!
Evet şimdi anladım. Buyurun?
Ölümden korkuyormusunuz?
O uzun uzun sustu ardından gözlerinden iki damla yaş süzüldü, aslında çok mutluyum dünyadaki yaşantım adına dedi.
Doktor lale bu cümle karşısında hastanın hiç iyi olmadığını düşündü, kendince anlamlı ama hastada hiçbir anlam taşımayan sözlerle, onu teselli etmeye başladı. Doktor lale işini yapıp bitirmiş bir edayla odadan çıkacakken; O “korkuyorum” dedi. Doktor lale niye diye sordu?
O; çünkü valizim boş dedi. Hastanın psikolojisini anlamaya çalışan doktorun yerde henüz açılmamış ortada duran valizine gözü ilişti. Valizinde hiçbir şey yok mu diye sordu? O ise yok dedi. Valizim boş bu yüzden korkuyorum ölümden. Doktor hastanın kafasının iyi olmadığını düşünerek ona bir sakinleştirici yapmasını istedi hemşireden ve odadan çıkarken ona dönüp; valizin boş diye üzülme lütfen pijama havlu sabun neye ihtiyacın varsa ben gönderirim.
Peki doktor sabun havlu gönderirken sizden bir ricam daha olsa almaya gücünüz yetermi acaba? Ölümden korkmamam için çok acil bir şeye ihtiyacım var.
Ne diliyorsanız dileyin elimden gelen her şeyi göndereceğim nedir istediğiniz?
Valizime koymam için bir adet CENNET BİLETİ de gönderebilirmisiniz?
Doktor lale büyük bir gaf yapmış, psikiyatri olmasına rağmen valizden kastı nasıl anlayamamış olmanın utancıyla
Afedersiniz afedersiniz afedersiniz. diyerek ayrılmıştı odadan.
O ise halsiz bedeninin serildiği yatakta örtüyle yüzünü kapatarak. Allah’ım cehaletimi bağışla. Şu anki çektiğim acı bir ömür çektiğim acılarla kıyaslanamayacak kadar büyük. Kalpleri bilen sensin ki korkum ölümden değil. Senden ölümü böyle şiddetle dilerken bir şeyi atlamışım. Ne acıdır ki ölüm yolculuğuna çıktığım şu anda valizim boş. Bunu hiç hesaba katmamışım. Korkuyla dolyum Rabbim çünkü valizim boş ellerim boş sana sunacak hiçbir şeyim yok ve valizimin boşluğundan dolayı sana sunacak hiçbir mazeretimde yok. Korkuyorum Rabbim ölümden değil hesaptan, mizandan senden korkuyorum………………………………………..

nazlı yenidunya ([url]http://nazli64.blogcu.com[/url])[/size]