BORCUM VARDI
[size=18px][color=blue]BORCUM VARDI
Oldukça yaşlı bir adam, büyük bir ağacın altında ağlıyordu. Biraz önce iri kıyım bir genç yanına sokulmuş ve kendisinden içki parası istedikten sonra bir de tokat atmıştı. Yaşlı adamın yere yıkıldığını gören bir genç yardımına koşup sordu:
- Geçmiş olsun dede. O serseri ne istedi ki senden?
Adamcağız bir şey olmamış gibi cevap verdi:
- Borcum vardı, onu istedi. Yapması gerekeni yaptı.
Delikanlı, ihtiyarın koluna girerek dedi ki:
- Fazla hırpalandınız. Ağacın gölgesinde biraz oturalım mı?
Yaşlı adam, üzüntülü bir şekilde cevap verdi:
- Benim bu ağacın altında dinlenmeye hakkım yok yavrum. Ölünceye kadar da olmayacak.
Delikanlı, söylenenden bir şey anlamamıştı. Merakla bakarken, adam hıçkırıklarla devam etti:
- Elli yıl kadar önceydi. Rahmetli babamı, sigara parası almak için bu ağacın altında ben de azarlamıştım...
Delikanlı ne diyeceğini bilemedi. Onu evine bırakmayı teklif etti. Adam, titrek adımlarla yola koyulurken cevap verdi:
- Sağol yavrum. Babamı azarladıktan sonra, onun da eve yayan döndüğü gibi, ben de yürüyerek gideceğim... Hem de kabristana uğrayıp, babama bir Yasin-i şerîf okuyarak ellerinden öpeceğim...
[/color][/size]
Oldukça yaşlı bir adam, büyük bir ağacın altında ağlıyordu. Biraz önce iri kıyım bir genç yanına sokulmuş ve kendisinden içki parası istedikten sonra bir de tokat atmıştı. Yaşlı adamın yere yıkıldığını gören bir genç yardımına koşup sordu:
- Geçmiş olsun dede. O serseri ne istedi ki senden?
Adamcağız bir şey olmamış gibi cevap verdi:
- Borcum vardı, onu istedi. Yapması gerekeni yaptı.
Delikanlı, ihtiyarın koluna girerek dedi ki:
- Fazla hırpalandınız. Ağacın gölgesinde biraz oturalım mı?
Yaşlı adam, üzüntülü bir şekilde cevap verdi:
- Benim bu ağacın altında dinlenmeye hakkım yok yavrum. Ölünceye kadar da olmayacak.
Delikanlı, söylenenden bir şey anlamamıştı. Merakla bakarken, adam hıçkırıklarla devam etti:
- Elli yıl kadar önceydi. Rahmetli babamı, sigara parası almak için bu ağacın altında ben de azarlamıştım...
Delikanlı ne diyeceğini bilemedi. Onu evine bırakmayı teklif etti. Adam, titrek adımlarla yola koyulurken cevap verdi:
- Sağol yavrum. Babamı azarladıktan sonra, onun da eve yayan döndüğü gibi, ben de yürüyerek gideceğim... Hem de kabristana uğrayıp, babama bir Yasin-i şerîf okuyarak ellerinden öpeceğim...
[/color][/size]
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan