kibirli
Kibirli olmanın birçok sebebi vardır: Bunlardan birincisi, ilim sahibi olmaktır. İlim, çok kıymetli bir şeydir. Bunun için, ilim sahibi, kendini üstün ve şerefli sanır. Böyle kimsenin ilmine cehâlet demek daha doğru olur. Gerçek ilim, insana aczini, kusûrunu ve Rabbinin büyüklüğünü, üstünlüğünü bildirir. Yaradanına karşı korkusunu ve mahlûklara karşı alçak gönüllülüğünü artırır. Kul haklarına dikkat ettirir. Böyle ilmi öğretmek ve öğrenmek farzdır.
İlmin kıymetli, şerefli olması, sâlih, iyi niyete bağlıdır. Bunun için ilmi, câhillikten ve nefsinin kötü isteklerinden kurtulmak için öğrenmek lâzımdır. Ayrıca ilim, amel etmek ve başkalarına öğretmek ve bunları ihlâs ile yapmak için öğrenilir. Amel ve ihlâs ile olmayan ilim zararlıdır. Hadîs-i şerîfte, “Allah için olmayan ilmin sahibi, Cehennemde ateşler üzerine oturtulacaktır” buyuruldu. Makam, şan-şöhret için, dünyalık ele geçirmek için ilim öğrenmek, yanî dîni dünyaya âlet etmek, altın kaşıkla necâset yemeye benzer. Dîni dünya kazancına âlet edenler, din hırsızlarıdır.
İslâmiyete uyan, ilmini dünyalık menfaatlerine âlet etmeyen âlim, etrafına ışık saçan ışık kaynağı gibidir. İslam büyükleri, “Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır” mealindeki âyet-i kerime mucibince ilimleri ile büyüklenmezlerdi.
İlmi ile mağrur olanlar, ilimleri az olanlardır. Az bir şey öğrenince her şeyi öğrendiklerini zannederler. Fazla bilgi sahibi olanlar, ilmin sınırsızlığını ve sonuna ulaşmaktan aciz olduklarını bildiklerinden tevazudan ayrılmazlar. Zaten âlim, bilmediklerinin bildiklerinden çok olduğunu bilen zattır.
Kendini bilen kimseler, bir şey sorulduğunda bilmiyorsa, “Bilmiyorum” demekten çekinmezlerdi. Bu ayıp, unutanılacak bir şey değildir. Çünkü, Peygamber efendimiz de, bütün yaratılmışların en üstünü olduğu halde, “Bilmiyorum, Cebrail aleyhisselama sorayım da öyle cevap vereyim” buyururdu. İbni Abbas hazretleri, “Bilmiyorum diyemeyen helak olmuştur” buyuruyor.
İlim sahibi biliyorsa söylemeli, bilmiyorsa bilmiyorum demelidir. Fetva vermenin mesuliyeti çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Bilmiyorum demek ilimdendir.”
“Âlimim diyen kimse cahildir.”
“Bilmeden fetva verene, yer ve gökteki melekler lanet eder
İlmin kıymetli, şerefli olması, sâlih, iyi niyete bağlıdır. Bunun için ilmi, câhillikten ve nefsinin kötü isteklerinden kurtulmak için öğrenmek lâzımdır. Ayrıca ilim, amel etmek ve başkalarına öğretmek ve bunları ihlâs ile yapmak için öğrenilir. Amel ve ihlâs ile olmayan ilim zararlıdır. Hadîs-i şerîfte, “Allah için olmayan ilmin sahibi, Cehennemde ateşler üzerine oturtulacaktır” buyuruldu. Makam, şan-şöhret için, dünyalık ele geçirmek için ilim öğrenmek, yanî dîni dünyaya âlet etmek, altın kaşıkla necâset yemeye benzer. Dîni dünya kazancına âlet edenler, din hırsızlarıdır.
İslâmiyete uyan, ilmini dünyalık menfaatlerine âlet etmeyen âlim, etrafına ışık saçan ışık kaynağı gibidir. İslam büyükleri, “Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır” mealindeki âyet-i kerime mucibince ilimleri ile büyüklenmezlerdi.
İlmi ile mağrur olanlar, ilimleri az olanlardır. Az bir şey öğrenince her şeyi öğrendiklerini zannederler. Fazla bilgi sahibi olanlar, ilmin sınırsızlığını ve sonuna ulaşmaktan aciz olduklarını bildiklerinden tevazudan ayrılmazlar. Zaten âlim, bilmediklerinin bildiklerinden çok olduğunu bilen zattır.
Kendini bilen kimseler, bir şey sorulduğunda bilmiyorsa, “Bilmiyorum” demekten çekinmezlerdi. Bu ayıp, unutanılacak bir şey değildir. Çünkü, Peygamber efendimiz de, bütün yaratılmışların en üstünü olduğu halde, “Bilmiyorum, Cebrail aleyhisselama sorayım da öyle cevap vereyim” buyururdu. İbni Abbas hazretleri, “Bilmiyorum diyemeyen helak olmuştur” buyuruyor.
İlim sahibi biliyorsa söylemeli, bilmiyorsa bilmiyorum demelidir. Fetva vermenin mesuliyeti çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Bilmiyorum demek ilimdendir.”
“Âlimim diyen kimse cahildir.”
“Bilmeden fetva verene, yer ve gökteki melekler lanet eder
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan