ÖRNEK KAYNANA â 4
[b][color=blue]ÖRNEK KAYNANA â 4
â¦â¦â¦â¦â¦
Salih, Ahmet Rasim Ortaokulunu, arkasından Vefa Lisesini bitirdikten sonra, İstanbul Edebiyat Fakültesiânde okumaya başladı. Anarşinin hüküm sürdüğü bir zamanda okumak kolay değildi. Gençler birkaç gruba ayrılmış. Salih ise, hiç bir gruba dâhil olmamıştı. Öğle ve ikindi namazlarını Beyazıt Camiiânde kılıyordu. Sınıf arkadaşı Erenköylü Ömerâin de ara sıra bu camiye geldiğini görüyordu.
Ömer, Salihâin namaz kıldığını görünce, hemen onu ayarlayıp kendi gruplarına sokmak için ne yapmak gerektiğini düşündü.
â Salih, dedi, bugün bizde çay içip sohbet edebilir miyiz?
â Mümkün, ama eviniz nerede?
â Erenköyâde.
â Çok uzakmış. Bizim ev daha yakın. Fatihâte. Yaya on dakikada varırız.
Ömer ne düşünmüşse, illâ Salihâi evlerine götürmek istiyordu.
â Bizim evde kimse yok. Hepsi memlekete gittiler. Daha rahat konuşuruz. Gece evde kalırız.
â Peki, gidelim ama anneme haber vermem gerekir. Benden başka kimsesi yoktur. Merak eder.
â Peki, haber verip gidelim!
Beraber eve gittiler. Uzun bir sohbetten sonra Salih, saatine baktı. Saat 12âye doğru geliyordu.
â Yatsıyı gece yarısından önce kılmamız gerekir. Hemen namazlarımızı kılalım!
â Sabaha doğru kılsak ne mahzuru vardır?
â Gece yarısından sonra yatsıyı kılmak tahrimen mekruhtur.
Namazı kıldıktan sonra biraz daha konuşup yattılar.
Sabah kahvaltısından sonra, konuşarak üniversiteye doğru hareket ettiler. Ömer, talebe seçimlerinden bahsetti:
â Hafta sonu seçimler var.
â Seçime kaç grup aday gösteriyor?
â Üç grup.
â Kimler?
â Devrimciler, Liberaller ve İslâmcılar.
â Oyunu hangisine vereceksin?
â Kime vereceğim, tabii ki Müslümanlara?
â Her birinin tahmini sayısı kaçtır?
â Tahminen devrimciler 100, Liberaller 90, İslâmcılar da 20 civarındadır.
â Peki, herkes kendisine oy verirse ne olur?
â Devrimciler kazanır; ama Müslüman, tek oyu da olsa kendi arkadaşlarına vermelidir.
â Kardeşim, kendi arkadaşına oy verince devrimciler kazanıyor. Niye kendi arkadaşına veriyorsun?
â Hak dururken batıla oy verilir mi? Küfre rıza küfür değil mi?
â Küfre rıza küfür düsturunu hiç unutma! Sen kendi arkadaşına oy verince küfür kazanıyor mu?
â Kazanıyor.
â O halde oyunu küfre vermiş olmuyor musun?
â Sonuç oraya varıyor.
â Elbette sonuç önemli... Şöyle bir örnek verelim! Dünyada 50 tane komünist ülke olsa, 45 tane de liberal ülke olsa, 10 tane de Müslüman ülke olsa. Kim kazanırsa dünyayı hep o idare edecek dense, Müslüman nereye oy vermelidir?
â Müslüman elbette kendisine vermeli. Dünyanın Müslüman olmasını istemeyecek mi?
â Evet, isteyecektir; ama istemesiyle oy vermesinin ilgisi nedir? Kendisine oy verince 50 oyla komünistler kazanır. Liberallere verirse liberaller kazanır. İki zarardan hafif olanını tercih etmek gerekir. Kendisine oy verip de komünizmi kazandırmak yerine, liberale verip de komünizmi önlemelidir. Eğer bu haftaki seçimlere bu zihniyetle girilmezse, talebe derneği devrimcilerin eline geçer.
Hafta sonu seçimler oldu. İslâmcılar ayrı bir liste ile seçimlere girdiği için devrimciler az bir oy farkı ile derneği ele geçirdiler. Buna rağmen bölünmenin zararını yine anlayamadılar...
(Devamı var)
Dinimiz İslam Mail Grubu
__________________[/color][/b]
â¦â¦â¦â¦â¦
Salih, Ahmet Rasim Ortaokulunu, arkasından Vefa Lisesini bitirdikten sonra, İstanbul Edebiyat Fakültesiânde okumaya başladı. Anarşinin hüküm sürdüğü bir zamanda okumak kolay değildi. Gençler birkaç gruba ayrılmış. Salih ise, hiç bir gruba dâhil olmamıştı. Öğle ve ikindi namazlarını Beyazıt Camiiânde kılıyordu. Sınıf arkadaşı Erenköylü Ömerâin de ara sıra bu camiye geldiğini görüyordu.
Ömer, Salihâin namaz kıldığını görünce, hemen onu ayarlayıp kendi gruplarına sokmak için ne yapmak gerektiğini düşündü.
â Salih, dedi, bugün bizde çay içip sohbet edebilir miyiz?
â Mümkün, ama eviniz nerede?
â Erenköyâde.
â Çok uzakmış. Bizim ev daha yakın. Fatihâte. Yaya on dakikada varırız.
Ömer ne düşünmüşse, illâ Salihâi evlerine götürmek istiyordu.
â Bizim evde kimse yok. Hepsi memlekete gittiler. Daha rahat konuşuruz. Gece evde kalırız.
â Peki, gidelim ama anneme haber vermem gerekir. Benden başka kimsesi yoktur. Merak eder.
â Peki, haber verip gidelim!
Beraber eve gittiler. Uzun bir sohbetten sonra Salih, saatine baktı. Saat 12âye doğru geliyordu.
â Yatsıyı gece yarısından önce kılmamız gerekir. Hemen namazlarımızı kılalım!
â Sabaha doğru kılsak ne mahzuru vardır?
â Gece yarısından sonra yatsıyı kılmak tahrimen mekruhtur.
Namazı kıldıktan sonra biraz daha konuşup yattılar.
Sabah kahvaltısından sonra, konuşarak üniversiteye doğru hareket ettiler. Ömer, talebe seçimlerinden bahsetti:
â Hafta sonu seçimler var.
â Seçime kaç grup aday gösteriyor?
â Üç grup.
â Kimler?
â Devrimciler, Liberaller ve İslâmcılar.
â Oyunu hangisine vereceksin?
â Kime vereceğim, tabii ki Müslümanlara?
â Her birinin tahmini sayısı kaçtır?
â Tahminen devrimciler 100, Liberaller 90, İslâmcılar da 20 civarındadır.
â Peki, herkes kendisine oy verirse ne olur?
â Devrimciler kazanır; ama Müslüman, tek oyu da olsa kendi arkadaşlarına vermelidir.
â Kardeşim, kendi arkadaşına oy verince devrimciler kazanıyor. Niye kendi arkadaşına veriyorsun?
â Hak dururken batıla oy verilir mi? Küfre rıza küfür değil mi?
â Küfre rıza küfür düsturunu hiç unutma! Sen kendi arkadaşına oy verince küfür kazanıyor mu?
â Kazanıyor.
â O halde oyunu küfre vermiş olmuyor musun?
â Sonuç oraya varıyor.
â Elbette sonuç önemli... Şöyle bir örnek verelim! Dünyada 50 tane komünist ülke olsa, 45 tane de liberal ülke olsa, 10 tane de Müslüman ülke olsa. Kim kazanırsa dünyayı hep o idare edecek dense, Müslüman nereye oy vermelidir?
â Müslüman elbette kendisine vermeli. Dünyanın Müslüman olmasını istemeyecek mi?
â Evet, isteyecektir; ama istemesiyle oy vermesinin ilgisi nedir? Kendisine oy verince 50 oyla komünistler kazanır. Liberallere verirse liberaller kazanır. İki zarardan hafif olanını tercih etmek gerekir. Kendisine oy verip de komünizmi kazandırmak yerine, liberale verip de komünizmi önlemelidir. Eğer bu haftaki seçimlere bu zihniyetle girilmezse, talebe derneği devrimcilerin eline geçer.
Hafta sonu seçimler oldu. İslâmcılar ayrı bir liste ile seçimlere girdiği için devrimciler az bir oy farkı ile derneği ele geçirdiler. Buna rağmen bölünmenin zararını yine anlayamadılar...
(Devamı var)
Dinimiz İslam Mail Grubu
__________________[/color][/b]
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan