'GLOBAL KİLİSE'NİN DÜNYA SAVAŞI

[color=green]'GLOBAL KİLİSE'NİN DÜNYA SAVAŞI

AHMET SALİH

Tarih bir harman yeri..

Bu harman yerinde insanlar ve uluslar ‘terbiye'den geçiyor, şekilleniyor, yeni ‘hal'ler alıyor.. Ama siyasi, kültürel ve etnik refleksler kaybolmuyor, toplumsal bilinçaltında yoğunluğunu artırıyor.

Tarihin harman yeri şimdilerde bir dünya savaşına sahne oluyor. Bu dünya savaşının adı: Globalizm. Savaş alanı: Yeryüzü. Yani: ‘tek ülke-tek pazar'.

‘Yanakları kızaran varlık' insan yok bu savaş alanında, ‘birey' ve ‘rakip' var..

Globalleşme bir kasırga şeklinde dünyayı küçülterek ilerliyor..

Önceleri globalizmin herşeyine iman etmek bir ‘mümin'lik gereğiydi.. İman etmeyen ‘Global Kilise'nin aforozundan kurtulamazdı..

Okuyoruz:

“..dünya ekonomisi yeni bir teknolojik devrim yaşıyor, ‘bilgi çağı', hatta ‘yepyeni üretim ilişkileri' oluşuyordu. Globalleşme ve bilgi çağı iki ‘buzz word” yani vızıltılı kelime olmuştu ve her ekonomik, siyasi konu bunlara atıfla tartışılmak zorundaydı... Bir de tüm bu karmaşık süreci en iyi bir şekilde düzenleyeceğine, krize düşmesini engelleyeceğine inanılan ‘serbest piyasa' ekonomisi ve onun gizli eli vardı...”

Nasıl ki Ortaçağ'da kilise sorgulanamazdı, hatta ‘sorgulama' zihinsel bir motif olarak dahi düşünülemezdi, globalizm de öyle sorgulanamazdı..

Gerçekten de bir ‘global kasırga' esiyordu ve globalizmin rahipleri rakip kabul etmiyordu..

Tehditler de savruluyordu: Uyum sağlamayanlar dünyadan yalıtılacak!

Globalleşme ve Yeni Dünya Düzeni'nin önemli iddialarından biri, yerel milliyetçiliğin veya yerel motif taşıyan her türlü değerin global dünya pazarında eriyeceğiydi. Uluslar bu iddiaya mutlak iman derecesinde inanmalı ve gereğini yapmalıydı. Yoksa tarihin silindiri üzerlerinden geçecekti.. Yeni Dünya Düzeni'nin ‘düşünce tankları' bu tezi o derece savunuyorlardı ki inanmamak kabil değildi..

Tüm dünya müthiş bir illüzyon altındaydı..

Oysa gelinen aşamada yerel motifler, yerel milliyetçilikler yok olmuyor, aksine varlığı daha da güçlü hale geliyor. Yeni Dünya Düzeni, globalleşmeyle ‘tek kimlikli' bir örgütlenmeye doğru gitmeyi hedeflerken ‘çok kimlikli' örgütlenmeler hızla yükseliyor, etnik kimlik öne çıkmaya çabalıyor..

Her ne kadar bugün global rüzgarların esintisinde olsak da, globalizm henüz bir ‘üst irade' tesis edebilmiş değil.. Kasırganın etkisiyle savrulan dünyamızda (eğer kasırga durulursa) globalizmin günahları bir bir sorgulanacak gibi. Hatta şimdiden sorgulanmaya başlandı. (BM'nin ‘Globalizmin Yedi Günahı' raporuna bakılırsa): “Dünya ekonomisi çok yavaş büyüyor ve yoksulluk giderilemiyor. Kuzey ve Güney Yarımküre arasındaki gelir dağılımı farkı artıyor. Ortadireğin gelir durumu gittikçe bozuluyor. Rant gelirleri reel yatırımları engelliyor. Global işsizlik var ve giderek yayılıyor. İş güvencesizliği yapısal sorun olmaya devam ediyor. Ücret düzeyleri arasındaki eşitsizlik artıyor.” Ayrıca 1929'da dünyanın yaşadığı krizden sonra en büyük kriz olarak kabul edilen 1998 mali kriziyle birlikte globalizm buzdağına çarpıyordu.

Evet.. Yeni yüzyıla doğru yürürken, globalizm yüzyılımıza yıkım tabloları armağan ediyor..

Aslında dünyanın bugün ulaştığı aşamada globalizmin getirdikleri pek yeni de sayılmaz. Çünkü ‘sömürgeci' zihniyetin modern zamanlardaki ileri bir versiyonu olan globalleşme; klasik toplumsal gelişme şemasının yani Rönesans, aydınlanma çağı ve sanayi devrimiyle devam eden ‘ilerleme-gelişme' serüveninin devamı olarak ortaya çıkıyor..

Uluslar, ana caddenin ‘gürültüsü'nden patikalara doğru kayıyor..

‘Rakip'lerin çıkar ve pazar paylarına endeksli bu global savaşın kendi sonunu da hazırlayacağından endişe eden Global Kilise'nin rahiplerinden George Soros konuşuyor: “..açık toplum diye tanımlanan sistemimiz, birey çıkarlarının üzerinde yer alan bir ortak çıkar anlayışıyla yumuşatılmazsa, çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalır.. Fazla bireycilikten, fazla rekabetten ve dayanışma yokluğundan zarar görür..”

Globalizmin yokedici yüzünü rehabilite etmek için ‘rahip'ler yeni argümanlara sarılıyor ama, harman yeri toz duman..

Kristalleştiği oranda bulanıklaşan global köyümüzde Globalizmin yokediş hamleleri ve buna karşı varolma direnişi sürüyor..

Yeni Dünya Düzeni'nin bütün insani değerlerden kopmuş bireyselliğinin çekim alanından ne zaman kurtulacağız?



[url]www.semerkanddergisi.com/[/url][/color]

Konular