Her zaman, her yerde görüp gözeten o değil mi?

SAİD TÜRKOĞLU

Anlatılır ki Züleyha, Yusuf Aleyhisselamı yanlışa zorlayacağı zaman odasındaki putun üzerini bir bezle örtmüştü. Utanmıştı da yeltendiği hareketi bu cansız, bu hayırsız taş parçasının görmesini istememişti. Nasıl görecekse!

Yusuf Aleyhisselam, Züleyhanın, kendisine doğru gelmekte olduğunu görünce ateşten kaçar gibi koşup kurtulmaya çalıştı. Züleyha, nefsinin yalımlarıyla, Yusuf�un (as) arkasından bir çığlık kopardı:

Kalbinde zerre kadar da mı insaf yok Yusuf, niçin kaçıyorsun benden

Yusuf Aleyhisselam, bir cevap yetiştirip kurtulmak ümidiyle dönüp seslendi, böylece Züleyha�nın vicdanını harekete geçirmeyi ummuştu: Sen taştan yapılma putunun üstünü, seni görmesin diye örtüyorsun da, her zaman, her yerde, her şeyi görüp gözeten, koruyup kollayan Rabbime karşı nasıl su-i edepte bulunayım? Beni gördüğünü bile bile nasıl yanlış yola sapayım, bir anlık heves için geleceğimi karartayım?!

Şu an, dünyanın insan soluğu değen her köşe bucağına gizli kameralar yerleştirmek suretiyle insanların her hareketini izlemek mümkün müdür? Evet.

Öyleyse bakışlarımızın nüfuz etmediği bir görüntü buuduyla bizi gözetleyen, fiillerimizi kaydeden araçlar, görevliler neden olmasın! Gökyüzünün çeşitli noktalarına kurulup insanların her hareketini kontrol edebilen uydular oluyor da bir imtihan için dünyaya gönderilen insanın yapıp ettikleri neden kayda alınmasın?! Yaratılmış konumundaki insanın akıllara durgunluk veren sayısız buluşu oluyor da Yaratan Yüce Güç neden her şeyin daha harikuladesini yaratmasın?!

Dünya sakinleri tarafından her hareketimizin izleniyor olma ihtimali davranışlarımıza dikkat etmeye bizi zorluyorsa, bambaşka bir âlemin görevlileri tarafından izlendiğimizi neden aklımızdan çıkarıyoruz? Ve neden arsız bir dünya delisi gibi yolsuz yordamsız bir hayat sürüp gidiyoruz?!
Biz mü�minler için asıl şu soru önem kazanıyor: Züleyha, kendi günahını bir taş parçasından gizleme gereği duyuyor da biz neden bizi bizden daha iyi bilip gözeten Rabbimize karşı daha edepli, daha derli toplu olmayalım?

---------------------------------------

Zinayı kimsenin görmediği bir yerlerde yaptığını zanneden iki kişinin zinasına kaç kişi şahittir ?



1- İNSANIN KENDİSİ
Her insanın amel defterini boynuna doladık, kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çıkarırız. "Kitabını oku! Bugün hesap görücü olarak sana nefsin yeter!" deriz. (17/13-14)

[b](elde var bir!)[/b]


2- YARANI-YOLDAŞI

Onun yakın-dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp - azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
(Allah buyurur:) "Benim Huzurumda çekişip-durmayın. Ben size daha önce 'kesin bir uyarı' göndermiştim."KAF50/27,28

Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.
O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.ZUHRUF43/37,38

O gün Allah’a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dostlar birbirine düşman olurlar.ZUHRUF43/67
Allah şöyle der: “Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan toplulukları ile birlikte ateşe girin.” Her topluluk (arkasından gidip sapıklığa düştüğü) yoldaşına lanet eder. Nihayet hepsi orada toplandığı zaman peşlerinden gidenler, kendilerine öncülük edenler için, “Ey Rabbimiz! Şunlar bizi saptırdılar. Onlara bir kat daha ateş azabı ver” derler. Allah der ki: “Her biriniz için bir kat daha fazla azap vardır. Fakat bilmiyorsunuz.” 7/38

[b]
(etti iki !)[/b]


3- ALLAH

"Görmez misin ki Allah göklerde ne var, yerde ne varsa bilir! Bir araya gelip gizlice fısıldaşan üç kişinin dördüncüleri mutlaka Allah’tır. Beş kişi gizli konuşsa altıncıları mutlaka Allah’tır. Bundan ister daha az, ister daha çok olsunlar, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, mutlaka O, kendileriyle beraberdir. O, ileride kıyamet gününde, yapmış oldukları işleri onlara tek tek bildirecek, dilerse karşılığını da verecektir. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilir." (Mücadile sûresi, 7)

*** ‘’ Allah, göklerde ve yerde olanı bilir. ‘’ ( 3/29, 2952, 4916, 644

*** ‘’ Allah her şeyden haberdardır, O’ na hiçbir şey gizli kalmaz, O her şeyi görmektedir. ( 13/33 )

*** ‘’ Allah düşen yaprağı bilir. ‘’ ( 6/59 )

*** ‘’ Allah her şeye şahittir. Her halinizden haberdardır. ‘’ ( 2/166, 4/166, 6/19,10/61, 17/96, 34/47, 48/28 )

*** ‘’ Allah her şeyi bilir. ‘’ ( 2/216 ve 35 ayette )

*** ‘’ Allah her şeyi görür ‘’ (17/17, 25/20 )

*** ‘’ Allah kullarının yaptıklarını görür. ‘’ ( 3/20 ve 8 ayette )

*** ‘’ Allah, işitendir, bilendir ‘’ ( 2/244 ve 17 ayette )

*** ‘’ Allah kalplerdekini bilir ‘’ ( 35/38 )

*** ‘’ Allah kullarına çok yakındır ‘’ ( 2/186, 50/16 )

*** ‘’ Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz. ‘’ ( 3/5 ve 7 ayette )

*** ‘’ Allah kullarının yanındadır. Onların her konuştuğunu işitmekte ve yaptıklarını görmektedir. Yaptıklarını kıyamet günü onlara haber verecektir. ‘’ ( 9/105 ve 4 ayette )

Ve....

*** ‘’ ALLAH İNSANA ŞAH DAMARINDAN YAKINDIR ! ‘’ ( 50/16 )

[b](oldumu 3 ?!)[/b]


4- HAFAZA MELEKLERİ

* "Hatırla ki (insanın) sağında ve solunda oturan, yaptıklarını tespit eden iki melek vardır. İnsan bir söz söylemeye dursun, mutlak onun yanında (hayır ve şerrini) görüp gözetlemeye hazır bir (melek) vardır" (Kâf, 50/17, 18).

* "İnsanın arkasında ve önünde, Allah'ın emriyle onu koruyan ve yaptıklarınızı kaydeden melekler vardır" (Ra'd, 13/11).

* "Yaptığınız bütün hileleri meleklerimiz kaydediyor" (Yûnus, 10/21).


“Yanınızdan ayrılmayan muhafız melekler vardır. O muhafızlar değerli, şerefli kâtiplerdir. Yaptığınız her şeyi bilip yazarlar.” (İnfitar, 82/10-12

Yoksa onlar, bizim kendilerinin sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, öyle değil; yanlarındaki elçilerimiz (hafaza melekleri de) yazmaktadırlar.ZUHRUF,43/80

(Artık) her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahit ile gelmiştir. (Kaf Suresi, 21)

[b]
( en az ikişer melekten dört hafaza meleğide seyrediyor üçe dört daha ekle etti 7 ! bitmedi)[/b]



5- ŞEYTAN

Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan musallat ederiz. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.ZUHRUF,43/36

7/27: ... Cin şeytanı ve kabilesi, sizi kendilerini göremeyeceğiniz yerden görür. Biz şeytanları iman etmeyenlere dost kılmışızdır.

[b](her zina edeni zinaya sürükleyen şeytanı birerden iki tane şeytanı katalım yediye 7+2=9![/b]

seyirci bolluğuna bakın, halbuki kimseler görmüyor sanıyorlardı

Durun daha bitmedi)


6- ELLER,AYAKLAR,KULAKLAR,DİL,DERİ,GÖZ

- “O gün ağızlarını mühürleriz. Bizimle elleri konuşur ve ayakları da yaptıklarını şahitlik eder.” Yâsîn Sûresi, 36/65.

- “O gün onların aleyhlerine kendi dilleri, kendi elleri ve kendi ayakları yapmış olduklarına şahitlik edecekler.” Nûr Sûresi, 24/24.

- “Nihayet Allah’ın düşmanları oraya vardıklarında dünyada iken yapa geldiklerinden dolayı kulakları, gözleri, derileri aleyhlerinde şahitlik edeceklerdir. Derilerine: ‘Bizim aleyhimize niçin şahitlik ettiniz?’ diyecekler. Onlar da: ‘Her şeyi konuşturan ALLAH bizi de konuşturdu. Zaten sizi ilk defa O yaratmıştır. Yine ancak Ona döndürülüyorsunuz’ diyecekler. Siz, gözlerinizin, kulaklarınızın ve derilerinizin aleyhinizde şahitlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten çekinmiyordunuz! Bilâkis Allah’ın, yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanmıştınız! FUSSİLET,19/24

[b](artık yavaş yavaş mikro plana doğru tahayyülünüz derecesinde gidin tırnaklar, hücreler, organeller, meloküller, atomlar, protonlar, nötronlar, ……!
Sanıyorlardıki yalnızlar
aslında sonsuz sayıda şahit tarafından zinalarına tanık olunuyordu!!!
cümle alem onları seyrediyordu,
onlar kimseler görmedi zannediyordu,seviniyordu !!!)

zina yapan kimsenin sinemalarda, internette filmleri yayınlanan herkezin seyrettiği porno yıldızlarından hiç bir farkı yoktur seyredilmek ve seyirci bolluğu bakımından, ancak bir fark belki var onlar rol yapıyor olabilirler bunlar ise gerçek[/b]



[b]SON SÖZ!!!!![/b]
“İnsanlar imtihandan geçirilmeden, sadece ‘iman ettik’ demekle bırakılacaklarını mı sandılar! Andolsun ki, onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları da yalancıları da ortaya çıkaracaktır. Yoksa kötülükleri yapanlar, bizden kaçabileceklerini mi sandılar? Ne kadar kötü hüküm veriyorlar.” (Ankebut, 29/2-4)

Konular