ADAYIŞ................iŞTE ELLERİM İŞTE MERYEMİM...........
[color=darkblue][size=18px]İşte yine yitik bir gece, gökte yıldızlar ay birde ben. İçimde yine hüzün var yine sen. Ben yokum yokluktayım. Sanki gece matemiyle çöker sensizliğimin üzerine. Ne çok hasretim sana bilirmisin ey YAR? Kiminle dertleşeyim içimde sana ait duygularımı, söyle kim anlar? Ateş olup akarsın yüreğime, senin yakışına ancak sen şahitsin, kim anlar beni senden başka.
Ferhat olup dağlarımı delsem, mecnun olup yollaramı düşsem, Yunus olup denizlerdemi yitsem. Sana ulaşmak için söyle sevgili ne etsem? Bu zifiri gecede kayboldu benliğim, bir ses ver bir ışık şu fakir yüreğime, ey YAR.
Susuzum sana yine çöllerdeyim. Bitecekmi birgün canımı yakan, tenimi yakan, benliğimi yakan bu hasret bitecekmi? Aşkın ateşiyle mecnunum yine, kayboldu senden başka herşey gözlerimde. Ben anlatamasamda halimi bilirim sen anlarsın. Sen bilirsin kelimelerimin rengini. Hissedersin kalbimin her kapına gelişimde nasıl titreyişini, ellerimin buz kesişini. Huzuruna gelmeden önce defalarca kez hazırlarım sana dair sözlerimi, kelimelerin en güzelini seçerim sana sunmak için beni anlaman için.
Uzun bir hazırlık başlar sana gelmeden önce. Bir cenaze telaşı,bir düğün telaşı, bir dogum telaşı sarar her yerimi. Ve ben en nadide duygularımla en güzel çehremle sana koşarım. Herşey tamamdırda, sadece ellerini ellerime uzatacak o sihirli kelimeleri söylemeye cesaret edemem bir türlü, duygularıma karşılık bulamama korkusu sarar benliğimi, yine kendi ellerimin ettiklerinden dolayı bana kıymet vermeyeceğini düşünürüm.. Sanırımki iki dudağımdan dökülecek o iki kelimeyi söyleme cesaretini versen bana ve ben o iki kelimeyi söyleyebilsem, ellerin ellerimde olacak ve sen bana YAR olacaksın ey YAR.
Ey Sevgili, sayısız kere bu kararla geldim kapına, ama nutkum tutuldu, hep taş kesildim heyecandan, dilim dönmekten gözlerim bakmaktan acizleşti o an. Sana sunabileceğim bütün degerler degerini yitirdi, seni bildiğimde. Öyle değerli öyle yüceydinki bütün hazırlıklarım boşunaydı, senin hakettiğini verecek birşey bulamadım avuçlarımda. Ve ben hep mahsun hep kederli hep kaybedişle ayrıldım kapından ey YAR. Yapboz tahtası gibi hep yüreğim, sende kaybolup yiteceğim an hep bir oyunbozan girdide hayatıma yıllarca gelgitlerde yaşadım.
Yine seccademi serdim kapına geldim, dayanılmaz hasretlerimle. İşte yine nutkumun tutulduğu, dudaklarımın kilitlendiği, sana dair kelimelerimin anlamını yitirdiği andayım. Gözyaşlarım yine kendi yüreğime aktı ıslandı seccadem. Kalbim sanki göğsümü delip çıkacak hızda atıyor. Ve nihayet bana seslenişini duyuyorum ilk kez KULUM diyorsun ey YAR. Kitlenmiş dudaklarımdan birden evrene SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM....... çığlıklarım dağılıyor. Kulum diyorsun bana, RABBİM diyorum dizlerimin bağı çözülüyor. Seni seviyorum Alemlerin Rabbi diyorum defalarca. Ama bu kelimelerin sana olan duygularımı anlatmaktan aciz kaldığını görüyorum. Rabbim diyorum; Alıp günahkar yüreğimi ellerime, Hanne'nin Meryemi adaması gibi, al diyorum sana adayacağım, sana sunacağım şu günahkar yüreğimden başka hiçbirşeyim yok. Avuçlarımda sana sunabileceğim sadece yüreğim var, al bunu benden kabul buyur ey YAR. Başka meryemlerim olsaydı onlarıda adardım, yüreğimden başka Meryemim yok bunu benden kabul buyur ey YAR.
SENİ SEVİYORUM ALEMLERİN RABBİ,
SENİ SEVİYORUM ACİZ HALLERİMİN RABBİ,
SENİ SEVİYORUM KAPINA BIRAKTIĞIM YÜREĞİMİN RABBİ seni seviyorum.............................
nazlı yenidünya ([url]http://nazli64.blogcu.com[/url])[/size][/color]
Ferhat olup dağlarımı delsem, mecnun olup yollaramı düşsem, Yunus olup denizlerdemi yitsem. Sana ulaşmak için söyle sevgili ne etsem? Bu zifiri gecede kayboldu benliğim, bir ses ver bir ışık şu fakir yüreğime, ey YAR.
Susuzum sana yine çöllerdeyim. Bitecekmi birgün canımı yakan, tenimi yakan, benliğimi yakan bu hasret bitecekmi? Aşkın ateşiyle mecnunum yine, kayboldu senden başka herşey gözlerimde. Ben anlatamasamda halimi bilirim sen anlarsın. Sen bilirsin kelimelerimin rengini. Hissedersin kalbimin her kapına gelişimde nasıl titreyişini, ellerimin buz kesişini. Huzuruna gelmeden önce defalarca kez hazırlarım sana dair sözlerimi, kelimelerin en güzelini seçerim sana sunmak için beni anlaman için.
Uzun bir hazırlık başlar sana gelmeden önce. Bir cenaze telaşı,bir düğün telaşı, bir dogum telaşı sarar her yerimi. Ve ben en nadide duygularımla en güzel çehremle sana koşarım. Herşey tamamdırda, sadece ellerini ellerime uzatacak o sihirli kelimeleri söylemeye cesaret edemem bir türlü, duygularıma karşılık bulamama korkusu sarar benliğimi, yine kendi ellerimin ettiklerinden dolayı bana kıymet vermeyeceğini düşünürüm.. Sanırımki iki dudağımdan dökülecek o iki kelimeyi söyleme cesaretini versen bana ve ben o iki kelimeyi söyleyebilsem, ellerin ellerimde olacak ve sen bana YAR olacaksın ey YAR.
Ey Sevgili, sayısız kere bu kararla geldim kapına, ama nutkum tutuldu, hep taş kesildim heyecandan, dilim dönmekten gözlerim bakmaktan acizleşti o an. Sana sunabileceğim bütün degerler degerini yitirdi, seni bildiğimde. Öyle değerli öyle yüceydinki bütün hazırlıklarım boşunaydı, senin hakettiğini verecek birşey bulamadım avuçlarımda. Ve ben hep mahsun hep kederli hep kaybedişle ayrıldım kapından ey YAR. Yapboz tahtası gibi hep yüreğim, sende kaybolup yiteceğim an hep bir oyunbozan girdide hayatıma yıllarca gelgitlerde yaşadım.
Yine seccademi serdim kapına geldim, dayanılmaz hasretlerimle. İşte yine nutkumun tutulduğu, dudaklarımın kilitlendiği, sana dair kelimelerimin anlamını yitirdiği andayım. Gözyaşlarım yine kendi yüreğime aktı ıslandı seccadem. Kalbim sanki göğsümü delip çıkacak hızda atıyor. Ve nihayet bana seslenişini duyuyorum ilk kez KULUM diyorsun ey YAR. Kitlenmiş dudaklarımdan birden evrene SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM....... çığlıklarım dağılıyor. Kulum diyorsun bana, RABBİM diyorum dizlerimin bağı çözülüyor. Seni seviyorum Alemlerin Rabbi diyorum defalarca. Ama bu kelimelerin sana olan duygularımı anlatmaktan aciz kaldığını görüyorum. Rabbim diyorum; Alıp günahkar yüreğimi ellerime, Hanne'nin Meryemi adaması gibi, al diyorum sana adayacağım, sana sunacağım şu günahkar yüreğimden başka hiçbirşeyim yok. Avuçlarımda sana sunabileceğim sadece yüreğim var, al bunu benden kabul buyur ey YAR. Başka meryemlerim olsaydı onlarıda adardım, yüreğimden başka Meryemim yok bunu benden kabul buyur ey YAR.
SENİ SEVİYORUM ALEMLERİN RABBİ,
SENİ SEVİYORUM ACİZ HALLERİMİN RABBİ,
SENİ SEVİYORUM KAPINA BIRAKTIĞIM YÜREĞİMİN RABBİ seni seviyorum.............................
nazlı yenidünya ([url]http://nazli64.blogcu.com[/url])[/size][/color]
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan