Kod Adı Tesettür!
İslam dini, insanlığın saadet ve kurtuluşu demektir ve tüm ahlaki ve fıkhi hükümleri bu amaç doğrultusunda nazil olmuştur. Gerçekte Yüce Allah'ın tüm öğretileri insanın ruhsal, fiziksel, maddi, manevi, bireysel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. Dolaysıyla kadının örtünmesi ile ilgili hükümleri de aynı amaç doğrultusundadır.
Tesettür meselesi çok eskiden beri, dünyanın dört bir yanında bilginlerin ve düşünürlerin ilgi odağında olmuştur. Bu çerçevede yapılan tartışmalar bazen öyle bir aşamaya gelmiştir ki bazı düşünürler tesettürü, kadınların islami toplumlarda kısıtlayıcı ve haklarını göz ardı eden etken olarak tanımlamış ve bu yüzden men edilmesini veya en azından seçiminin serbest olmasını istemiştir. Kimileri de bu olguyu yanlış veya uygunsuz savunması ile ilk grubun haklı görülmesine sebebiyet vermiştir.
Arapçası hicab olan tesettür bir anlamda giyinmek, örtünmek ve perde demektir ki bu arada perde anlamı daha çok geçerlilik arzetmektedir. Tesettür demek Tekbir giyimin bayanlara dayattığı diz boyu etek altına uzun çizme üstüne dar bir badi ve renkgarenk bir eşarp değildir.
Ya da havalar ısınınca çaktırmadan â affedin- göbeklerini açan başıörtülüler de tesettür mantığıyla tamamen ters bir orantı içindedirler. Onları hayret ve ibretle seyrediyoruz ki onlar da aynada kendilerine baktıklarında zannımca iç dünyalarında bir karmaşa bir kaos yaşıyorlardır.
Hani bir söylem vardır burası Türkiye diye hakikaten de dünyanın başka neresinde vardır bir yanda inandığı gibi yaşamak isteyen ,saçlarının bir telini bile göstermeden okumak isteyen ve bu yüzden okullarından kovulan,cop yiyen, işe alınmayan,alınsa bile görünmemezlikten gelinen, vasıfsız eleman muamelesi yapılan tesettürlüler diğer yanda ise tesettürün anlamını bilmeyen ve yahut bilen ama işine gelmeyen kısa etekli, uzun çizmeli,eli sigaralı, kaşı güzel gözü boyalılarâ¦Bizim başımıza takmaya kıyamadığımız başörtüsünü bacaklarına bağlayanlar ⦠Dar kotunun altına on santim topuk giyen ve tabanlarını vura vura yürüyenlerâ¦Konserlerde sahnede duran , ne dediği belli olmayan ,hiç tanımadıkları adamlara bazılarının nikahlı eşlerine bile çekinerek kurduğu aşk cümlelerini kendini parçalayarak bağıranlar⦠Terbiyeden, ahlaktan bi haber , başındakinin kıymetini zerre kadar bilmeyenler â¦â¦â¦.
Kainatın Efendisi Peygamberimiz yaşasaydı , ümmetinin bu halini görseydi tekrar tekrar ağlardı herhalde âümmetim ümmetim â diye?..
Öte yandan örtü ailesel bir gelenek haline gelmiş ve olsa da olur olmasa babam kızar mantığıyla hareket eden bazı çevreler şu sıralar kamusal alanlarda sanki evlerindeymiş gibi hareket etmeye başladılar. Tüm bunların körüklediği kimlik krizi bu insanları kararsız ve güvensiz bir duruş sahibi yapmaya başladı. Ve bu duruş bu insanları âmarjinalleşmeâ ile âherkesleşmeâ arasında bir seçime zorluyor anlaşılan. Özellikle son yıllarda bir şeyler oldu bazılarına. Tanımlanmamış bir gök cismi kafalarına mı düştü bilemiyoruz ama yollarda şarkılar söylemeye, yürürken sigara içmeye, güzelim örtüsünün içindeki yüzünü çıldırmış gibi boyamaya başladılar. Sanki birbirleriyle yarışıyorlarmış gibi âbakalım hangimiz daha kısa etek giyeceğiz yada hangimizin ince çorabı daha desenli â gibisinden bir yarışa girdiklerini tahmin ediyoruz ki hep sokakta birbirlerine bakaraktan başlattıkları bir yarışma bu galiba!
Yarış devam ediyor? Birilerinin bu ahlaki yozlaşmaya dur demesi lazım.Başörtüsünü siyasi bir simgedir diye yasaklayan zihniyetten yardım mı istesek acaba? Her şey onların yasaklarıyla başlamadı mı? Büyük örtüsü ile okula giremeyen bazı kız öğrenciler yavaş yavaş toplumda kabul gördüklerini sandıkları kıyafetlere sığınmadılar mı? Bu kostüm değişikliği sonun başlangıcıydı değil miydi!..
Gelelim yasakçı zihniyetten ne istediğimize; mesela okula başıörtülü ama aynı zamanda kısa etekli arkadaşlar alınmasın ya da başıörtülü ama aynı zamanda dar pantolon giyenler de okula alınmasın ya da örnekler çoğaltılabilir. Yani anlatmak istediğim Yökâe ve topluma yaranabilmek için bazı arkadaşlar kendilerini rahat bıraktılar ve olan tesettürün anlamına oldu!...
Tabii ki örtüyü ailesel bir gelenek haline getirip , kostüm şeklinde takanlarla yani varoş insanıyla , yasakçı zihniyetten dolayı önce topluma sonra okula alınmayan ve alınmadıkları için davranışlarında ve örtülerinde şeffaflaşmaya giden arkadaşları ayırıyoruz. Ama bu ahlaki yozlaşmaya bilerek ve isteyerek dahil olan genç kuşak tesettürlülerle yani örtünün , örtünmenin anlamını bilen kültür sahibi tesettürlülerle ,varoş kültürünü aynı kefeye koyabilir miyiz? Tabii ki koyarız! Sonuçta ikisi de marjinalleşmeye çalışan ve tesettür kelimesinin içini dolduramayan insanlar ki şimdi bu haldeler!..
Tesettürün anlamını kendilerince yorumlayan herkes bir şeyler yazıp çizmeye başladı. Türkiyeânin en çok satan gazetelerinde köşe başlarını tutan bazı yazarlarımız fırsatı kaçırmadılar ve ;
âNe zaman Fethi Paşa Korusu'na gitsem, başörtülü genç kızlar, yanlarındaki yeni yetme oğlanlarla laubali biçimde fingirdeşiyorlar.
Bakıyorum, karşımdan bir bayan geliyor. O da ne? Başını örtmüş, gerisi açıkta. Gülmek geliyor içimden, fakat üzüntü ağır basıyor.
Şu başörtüsü işi böylesine sulandırılmamalıydı. Bir şey maksadından soyutlanarak algılanırsa olacağı budur. Bunda en büyük suç, tesettürü kadının kişiliğini öne çıkaran bir onur değil de erkeği kadından koruyan bir emir olarak algılayan geleneğimizin ve geleneksel kafalarındır. â
diye haklı olarak yazmaya başladılar teker teker⦠Bunu yazdıranlar kınanmalıâ¦
Yolda yürürken bazen yanımızdan geçen sözde tesettürlülerin başından bu imanımızın simgesi olan örtüyü çekmemek için kendimizi zor tutuyoruz. Ve diyoruz ki; Başörtüyü hak etmeyen takmasın!... Aile baskısı ile kapanan, kapanmanın, örtünmenin tadını ,anlamını daha idrak etmemiş/ edememişler lütfen başlarını örtmesinler!..Hep beraber açsınlar onlar da rahatlasın, biz de rahatlayalım ve inşAllah vicdanları da rahatlar! Ya da anne babalarına seslenelim kızlarını sıkmasınlar, İslamı öcü gibi göstererek zorla bir şeyler yaşatmasınlar. Cehennemin ateşi ile korkutmak yerine cennetin güzelliklerini anlatsınlar. Çünkü kimsenin tesettürlülerin adını kirletmeye ve âasıl bunlardan korkacaksınâ veya â geçen bir tesettürlü gördüm açıktan daha açık daha dikkat çekiyordu demek ki bunlar zorla kapanıyorlar â söylemlerine kimsenin beni/bizi muhatap etmeye hakkı yok !
Ve çünkü böyle giderse Fethi Paşa Korusu hikayeleri çoğalarak devam edecek gibimize geliyor⦠Bırakın Fethi Paşa Korusuâ nu son zamanlarda Eyüp Sultanâa , Sultanahmetâe giderseniz göreceğiniz manzara ; Ellerinde koka kolalarıyla kolkola girmiş bayanlar, etekler diz boyu altına pantolon onun altına kırmızı pembe çoraplar aynı renkte henüz bağlama biçimlerine bir isim koyamadığımız tarzda bir baş bağı onun altında bir iç rahatlığı var mı o biraz muallak!..
Bu manzaraları üzülerek seyrediyoruz. Ve onlara dua ediyoruz.
Peki tüm bunlar ne adına yapılıyor? Modernlik adına mı? Modern kadın, dişiliği erkekler tarafından tepe tepe sömürülmek amacıyla kişiliği yok edilen kadın değil mi? Eğer Müslüman kadın, tesettürü kişiliğin öne çıkarılması için dişiliğin örtülmesi olarak görmeyip, onu dişiliğini öne çıkarmanın bir aracı kılıyorsa, o tesettür tesettür mü?. Sizin yaptığınıza tesettür değil de tarz desek daha doğru olmaz mı?
Hakikaten biz kendi değerlerinizi dalgaya alıyoruz galiba. Böyle giderse bizi kim ciddiye alsın ki ?
Anayasanın değiştirilmesi mümkün olmayan maddeleri gibi hayatımızdaki yerinin de değiştirilmesi imkansız olan en azından bizim öyle zannettiğimiz din adamlarının boşalttığı yeri ne yazık ki modacılar doldurdu . Ve dilimize yeni bir isim tamlaması yerleştirdiler: Tesettür Modası!
Bir zamanlar pardesü ve eşarptan oluşan Müslüman kadının giyimi, yeni bir sektör haline geldi. Avrupa'nın Armani'si, Chanel'i varsa, tesettür modasının da Tekbir Giyim'i vardı.
Başörtüsünü ve kapalı giyinmeyi ilke edinen tesettür modası, aslında İslam'ın en temel taşı olan 'gösterişten uzak kalmayı' ne yazık ki gözden kaçırdı. Tesettür modasına göre parlak taşlı elbiseler, şeffaf başörtüler, mücevherler v.b. giyimler ne yazıktır ki kaçınılmaz ve vazgeçilmez oldu.
Tesettür; kadının çekiciliğini örtmek, kadını gözlerden uzak tutmak değil miydi?
Pekiii...
Salonlara doluşarak, televizyonları çağırarak, gazetelere haber vererek, bunun "defilesi" ne oluyor?..
Kadını iştahlı gözlerden sakınmayı amaçlayan âtesettürâün kelimenin tam anlamıyla bir teşhir seansı olan âdefileyeâ konu olması, başlı başına bir çelişki değil mi?
Eskiden pardösü ve başörtüsü reklamlarında değil podyum üzerinde yürüyen mankenler kadın resmi bile kullanılmazken şimdi spotlar makyajlı tesettürlüleri (!) aydınlatıyorâ¦
İslamcı görünüm altında burjuva yaşam sürenlere, burjuvalaşmak için çırpınıp duranlara hünerlerini sunmak için podyumlarda arzı endam eden mankenler ,üzerlerindeki tesettür kod adlı elbiselerle ne kadar da çekici görünüyorlar değil mi?
Hatırlar mısınız eski kandil gecelerini? Bizi o güzel sesiyle büyüleyen hafız İsmail Biçerâ i , Kurâ an ziyafetlerinde sesiyle yeri göğü inleten Mısırlı Abdülsamedâ i , televizyon programlarında sürekli izlediğimiz, görüşlerine başvurduğumuz Cevat Akşitlerâ i ,Hayrettin Karamanâı, Süleyman Ateşâleri ve hatta hatta Ayşe Özgünâün programında sürekli â Hocam okeyde taş çalmak caiz midir? â veya â Geceleyin tırnak kessem günaha girer miyim?â gibisinden sorulara boğduğumuz Yaşar Nuri Öztürkâ ü hatırlıyor musunuz ? Hani nerdeler onlar? Ya da onlar oldukları yerde de biz mi yokuz artık? Öyleyse ne diyelim güle güle Süleyman Ateş, hoş geldin Yıldırım Mayrukkk.
Tülay Ayhan[/b]
Kod Adı Tesettür! yorumları
yolcu
26.04.2009Lütfen biraz edeplice yazınız!
ben de iyi bilirim bilgi kirliliğini.Kabul ettiremiyorsan kafaları bulandır mantığını.sorunuza cevap vermiyorum bilmediğimden değil yazmamın faydası olmayacak.Biz sizin gibilerle hergün karşılaşıyorz kaç yıldır öğrendik artık nette neyin ne olduğunu.
Size itikadınız düzeltmeye davet ediyorum ve dua edeceğim.Başka da diyeceğim yok.
Ama biliniz ki bu site bozuk fikirlerin düşman tarlasına mayın döşenir gibi döşenip gidileceği bir yer değil.Kimler geldi kimler geçti.Meydanı boş sanmayınız.jadederail
26.04.2009bak dostum bizler müslüman din kardeşiyiz ve bizler bir birimizle bilgi yarıştırmıyor bu böyle biline , niceleri vardı ki ilemleri Dağlar kadardı ama Amelleri ZERRE kadardı .
ben her soruya cevap verebilirim ,,sen benim sorduğum kan abdesti bozar mmı soruma yanıt ver ben cevabını vereceğim ...
mezhepler arasında farklılıklar olabilir ne demek ??? mezhepler din midir ki bu kadar önemseniyor ??
ben senin bahsettiğin linki okumadım ve okumakda istemiyorum ,
bilgi kirliliğini, iyi bilirim.
hiç kimse bilmesede Rabbim kalplerimizin içindekileri bilir........ bekliyorumyolcu
26.04.2009gölge değil yolcu :)
verdiğim linki okudunuz mu siz? Çok çabuk cevap yazdınız da ....
birilerini kendi ufuksuzluğumuzda mahküm etmeyelim... sözünüze sonuna kadar katılıyorum.
Mezhepler arasında farklılıklar olabilir bu normaldir.Neden olur sakıncalı mıdır bunları verdiğim linkten okuyabilirsiniz inşallah niyetiniz halistir öğrenme gayesidir yani.
[url]http://www.zehirliok.net/forum/itikadi-ve-ameli-mezhepler-t4969.0.html[/url]
Bir de şu dikkatimi çekiyor nedense:
İlminiz var mı deliliniz var mı dediniz buyurun size link verdik.
Ee şimdi konu başka bir yere kaydı.Ben size bir soru sordum linkte verdiğimi çürütecek tezleriniz var mı?
Siz cevap vermey yerine hooop başka bir soruya geçtiniz.Hep biz mi cevaplamak zorundayız bu vb soruları?jadederail
26.04.2009Gölge ,,,bak dostum bu işler buradan izah edilecek gibi kısa ve kolay işler değildir . ama ne olursun birilerini kendi ufuksuzluğumuzda mahküm etmeyelim... mezhepler üzerinden atılan fitneyi yeşertmeyelim ..
1- elimizin kesilmesi ile akan kandan dolayı Abdestimiz bir görüşe göre bozuluyor öbür görüşe göre bozulmuyor , hangisi doğru ? ? ? en basit bir soru ve yaklaşım cevabını verirsen açıklamayı yapacağım ,, ve herkesin kendine göre bir islam anlayışı var...yolcu
26.04.2009Buyurun bu link yardımcı olur
[url]http://www.zehirli.org/mezhepsizler/evrimci-suleyman-ates.html[/url]
siz de iyiliğine delil verirseniz memnun olurumjadederail
26.04.2009[quote=yolcu ]
Süleyman Ateş şu anki söylemleri ve yazıları ile itibar edilecek birisi değildir.
[/quote]
delilin nedir ? senin ilimin buna el verir mi??yolcu
24.04.2009Süleyman Ateş şu anki söylemleri ve yazıları ile itibar edilecek birisi değildir.
jadederail
24.04.2009Süleyman Ateş belki bizlerin anlayamayacağı bilgilere sahiptir bunun için lütfen saygılı olalım ve bilgilerinden faydalanalım.
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan