semazen gösterisi

Mevlevi inanışında çok önemli bir yeri olan sema etmek bu dünyadan manevi aleme yolculuk etmek hakla iletişim kurmak bu dünya varlıklarından uzaklaşmaktır. Sema sırasında bu dünyadan ve varlıklarından uzaklaşanlara ise semazen denilmektedir. Mevlana’nın ölüm gününü hakka kavuşulduğu için düğün günü olarak kabul etmesiyle, kendi ölüm gününde, düğün günü anlamına gelen şeb-i arus da bu inanışa göre [url=http://hokkabazlar.com/haber-gul-serbeti-tags-semazen-gosterisi] semazen gösterisi [/url] yapılmaktadır. Bu günde yapılan kutlamalarda birçok organizasyonda [url=http://hokkabazlar.com/haber-gul-serbeti-tags-semazen-kiralama] semazen kiralama [/url] hizmeti verilmektedir. Semazenlik esasına göre bu ayin sırasında can ne yemek ister ne de [url=http://hokkabazlar.com/haber-gul-serbeti-tags-yayik-ayran] yayık ayran [/url] içmek ister. Semazenlikte kan akar, dünya döner, evren hareket eder. Semazen de Allah'ın iradesine kendini ve Allah'a olan aşkını da katıp sema eder ve manevi bir yolculuğa çıkar. Özel bir eğitimle semazen olabilirsiniz. Bu eğitimi almak için de önce Mevlana’nın temsil ettiği Mevlevilik inancında olmalısınız. Bir kişinin Mevlevilik inancında olmadan bu eğitimi alması ve içinde sema sırasında yüzünde yansıyan duygularla Allah’a yönelmesi ve maddi dünyadan uzaklaşabilmesi pek mümkün olmamaktadır. Manevi aleme yolculuk olarak adlandırılan sema ayininde giydiğiniz özel giysilerden, şeyhin selamlanmasına, sema ederken sağ elin yukarıya sol elin ise aşağıya bakacak şekilde tutulmasından başın yana doğru eğilmesine kadar bir çok hal ve hareketin anlamı ve sırası ve duyguları semazenlik eğitiminde verilmektedir. İnsan neden semazen olmak ister, ne düşünür diye sorgulamak isteyebilirsiniz. Bu soruyu yılların semazenlerine ve bu konuda eğitim de veren ustalara yönelttiğinizde aldığınız cevap çok yalındır. Bunun cevabı sadece gönül ihtiyacıdır. Gönül ihtiyacı sözünün arkasında sadece manevi aleme yolculuk isteği yatmamaktadır. Gönüller artık bu dünyadaki maddi boyutta yaşanan ve giderek artan inanç kirliliğinden, inanç yoksunluğunu görmekten, inanca yapılan saldırılardan çok yorulmuştur ve doğal olarak da bir arayış içindedir. En saf en temiz inanç olarak, kulun hakka aşkından başka bir yönlendirmesi olmayan Mevleviliğe kaçış da bundandır, bu özlemdendir.

Konular