Medine Hatıraları-2
O mübârek topraklarda, kıymetli vakitlerde, muhterem misâfirlere hizmet etmenin çok farklı bir mânevî heyecân ve lezzeti vardır. Çünkü onlar, Allah ve Rasûlü’nün misafiri olarak çok uzak yollardan gelmişler, kâh Ramazan’da oruç tutarak, kâh Hac mevsiminde binbir meşakkati göğüsleyerek o rûhânî atmosferden nasiplenmeye niyet etmişlerdir.
Gezmiş olduğunuz toprakların nice peygambere ve bilhassa Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve güzîde ashâbına mesken olduğunu düşününce, insan, her an teyakkuz hâlinde bulunmak mecburiyetinde kalıyor.
Mûsâ Topbaş Efendi de, bu mübârek zaman ve mekânların her ân değerlendirilmesini isterdi. Burada boşa geçirilecek her bir dakikanın aleyhimize olduğunu, âdeta altın külçelerini çöp tenekesine atmaktan farksız bulunduğunu tekrar ederrdi. Zamanın kıymetini bildikçe, zamanın bereketleneceğini, pek çok işin kısa bir vakte sığacağını söylerdi. Bize:
“– Sabahleyin kalkınca ilk işiniz abdest almak olsun!.. Sonra da «İlâhî, ente maksûdî ve rızâke matlûbî: Allah’ım, sen benim tek gâyem ve senin rızâna ulaşmak da benim yegâne isteğimdir!..» duâsını yapın. Akşama kadar yaptığınız bütün işlere bu duânın bereketi gelir ve hepsi Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına muvâfık olur, inşallâh!.. Sâlih insanlarla arkadaşlık edin. Yoksa nefis her ân kayıp gitmeye meyillidir. Dünya bir misâfirhâne, bir devremülk; bugün var olan, yarın yok!.. Âhiret dağarcığına ne doldurabilirseniz, günde kaç kişinin gönlüne girip “Allah râzı olsun!” dedirtirseniz, kârınız o!..” derdi.
* * *
Bir defasında Medîne’de bir arabanın içinde çantayı unutmuştum. İçinde sofra için verilmiş bir çok emânet para ve pasaportlarımız vardı. Çok telâşe ettik. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Utana sıkıla durumu Mûsâ Efendi’ye naklettik. O:
“– Acelecilik güzel şey değildir!..” dedi. Sonra da “Benim içim ferâh!..” diye ekledi.
Başka bir şey söylemedi. Sonra akşama kadar o da bize yardımcı oldu ve geceleyin çanta, hiç eksiksiz olarak bize dönüp geldi. Çok şükretmiştik… Gurbet elde pasaportları kaybetmek bir tarafa, bir de emânet paralar, bizi bir hayli üzmüştü.
İkindi namazından sonra sofra hazırlıklarını tâkip eder, kardeşlerimizin okudukları Kur’ân-ı Kerîm hatimlerinin, Yâsin-i Şerif ve Kelime-i Tevhidlerin duâlarını yapardık.
* * *
O esnada herkeste bir hizmet telâşı!.. Kimin, nasıl duâsını alırım diye!.. Kalpler yumuşamış!.. Bir tarafta Ravza-i Mutahhara’nın o huzûr iklimi, bir tarafta orucun verdiği letâfet ve nezâket, diğer taraftan okunan Kur’ân-ı Kerîm’ler, zikirler, tesbihler… İnsan, Ramazan’ın feyizli günlerinde, o mukaddes mekânlarda bir başka hâle bürünüyor.
Ramazan’da, Medine halkı da bir başka coşkulu oluyor. Çoluk-çocuk herkesin elinde ufak tefek bir şeyler… İkrâm ediyorlar; sofralarına dâvet ediyorlar, yalvarıyorlar… Herkes, herkes sabah-akşam bir başka diyarın insanları hâline geliyor sanki…
(Zahide Topcu)
Gezmiş olduğunuz toprakların nice peygambere ve bilhassa Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve güzîde ashâbına mesken olduğunu düşününce, insan, her an teyakkuz hâlinde bulunmak mecburiyetinde kalıyor.
Mûsâ Topbaş Efendi de, bu mübârek zaman ve mekânların her ân değerlendirilmesini isterdi. Burada boşa geçirilecek her bir dakikanın aleyhimize olduğunu, âdeta altın külçelerini çöp tenekesine atmaktan farksız bulunduğunu tekrar ederrdi. Zamanın kıymetini bildikçe, zamanın bereketleneceğini, pek çok işin kısa bir vakte sığacağını söylerdi. Bize:
“– Sabahleyin kalkınca ilk işiniz abdest almak olsun!.. Sonra da «İlâhî, ente maksûdî ve rızâke matlûbî: Allah’ım, sen benim tek gâyem ve senin rızâna ulaşmak da benim yegâne isteğimdir!..» duâsını yapın. Akşama kadar yaptığınız bütün işlere bu duânın bereketi gelir ve hepsi Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına muvâfık olur, inşallâh!.. Sâlih insanlarla arkadaşlık edin. Yoksa nefis her ân kayıp gitmeye meyillidir. Dünya bir misâfirhâne, bir devremülk; bugün var olan, yarın yok!.. Âhiret dağarcığına ne doldurabilirseniz, günde kaç kişinin gönlüne girip “Allah râzı olsun!” dedirtirseniz, kârınız o!..” derdi.
* * *
Bir defasında Medîne’de bir arabanın içinde çantayı unutmuştum. İçinde sofra için verilmiş bir çok emânet para ve pasaportlarımız vardı. Çok telâşe ettik. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Utana sıkıla durumu Mûsâ Efendi’ye naklettik. O:
“– Acelecilik güzel şey değildir!..” dedi. Sonra da “Benim içim ferâh!..” diye ekledi.
Başka bir şey söylemedi. Sonra akşama kadar o da bize yardımcı oldu ve geceleyin çanta, hiç eksiksiz olarak bize dönüp geldi. Çok şükretmiştik… Gurbet elde pasaportları kaybetmek bir tarafa, bir de emânet paralar, bizi bir hayli üzmüştü.
İkindi namazından sonra sofra hazırlıklarını tâkip eder, kardeşlerimizin okudukları Kur’ân-ı Kerîm hatimlerinin, Yâsin-i Şerif ve Kelime-i Tevhidlerin duâlarını yapardık.
* * *
O esnada herkeste bir hizmet telâşı!.. Kimin, nasıl duâsını alırım diye!.. Kalpler yumuşamış!.. Bir tarafta Ravza-i Mutahhara’nın o huzûr iklimi, bir tarafta orucun verdiği letâfet ve nezâket, diğer taraftan okunan Kur’ân-ı Kerîm’ler, zikirler, tesbihler… İnsan, Ramazan’ın feyizli günlerinde, o mukaddes mekânlarda bir başka hâle bürünüyor.
Ramazan’da, Medine halkı da bir başka coşkulu oluyor. Çoluk-çocuk herkesin elinde ufak tefek bir şeyler… İkrâm ediyorlar; sofralarına dâvet ediyorlar, yalvarıyorlar… Herkes, herkes sabah-akşam bir başka diyarın insanları hâline geliyor sanki…
(Zahide Topcu)
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan