Süs ve takılarla ilgili sual cevaplar

[color=darkred][b]Süs ve takılarla ilgili sual cevaplar
Sual: Kadınların da alyanslarını ve diğer ziynetlerini yabancılara göstermeleri caiz midir? Mesela kürk veya küpesini yabancılara gösterebilir mi? İpek gömlek ve ipek kravat erkeğe caiz midir?
CEVAP
İpek erkeğe haramdır. Ancak elbisedeki dört parmak enindeki ipek şeritler, mesela ipek kravat caizdir. İpek gömlek ve ipek elbise erkeğe haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Altın ve ipek, ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine haramdır.) [Taberani]

Altın ve diğer süs eşyalarını kadınların kullanması caizdir. Ancak, kocasından başkasına süslenmesi caiz değildir.

Domuz hariç, yırtıcı hayvanların derileri dabağlanınca temiz olur. Bunlarla yapılan elbiseleri, kürkleri, kürklü paltoları erkeklerin giymesi caizdir. (Redd-ül Muhtar c.5, s.223)

Kadınların, kendilerine caiz olan her çeşit süslerini, yabancılara göstermeleri caiz olmadığı gibi, kürklerini de kocasından başka kimseye göstermesi caiz değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir kadın, güzel kokular sürünüp, [kürk ve deri gibi] göz alıcı güzel elbiseler giyerek, bir toplumun önünden geçerse, o kadın zina işlemiş gibi günaha girer.) [İbni Hibban]

(Ahir zamanda ümmetimin kadınları vücutlarını gösterecek elbiseler giyecekler, saçlarını da deve hörgücüne benzetecek şekilde topuz yapacaklardır. Onlar lanetliktir.) [İbni Hibban]

(Herkes baksın diye [süslü] elbise giyen, onu çıkartıp atıncaya kadar, Allahü teâlânın rahmetinden uzak olur.) [Taberani]

Bu hadis-i şerifleri İslam âlimleri şöyle açıklıyor:
Cemal ile ziyneti [süsü], birbirine karıştırmamalıdır! Cemal, çirkinliği gidermek, vakar sahibi olmak ve şükretmek için nimeti göstermek demektir.

Gösteriş için, öğünmek için güzel giyinmek cemal değil, kibir olur. Nefsin azgın olduğunu gösterir. Cemal ise, nefsin terbiye edilmiş olduğunu gösterir. Cemal için güzel giyinmek iyidir. (Allahü teâlâ cemildir, cemal sahiplerini sever) hadis-i şerifi, cemal sahibi olmayı övmektedir. (Bahr-ür raik)

Güzel elbise giymek müstehaptır. İmam-ı a'zam hazretleri 400 altın kıymetinde elbise giyerdi. Talebelerine de güzel giyinmelerini emrederdi. (Tahtavi)

Cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, hakaret etmelerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları izale yani yok etmektir.

Ziynet, başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak, öğünecek şeyleri yapmaktır. Bu bakımdan erkeklerin ipek hariç, kadınların kürk hariç, cemal niyetiyle güzel giyinmeleri iyidir. (S.Ebediyye)

Altın ile gümüşü süs olarak takmak yalnız kadınlara helaldir. Fakat, bunları mahrem olmayan erkeklere göstermeleri haramdır. (Redd-ül-muhtar)

Sual: Pahalı kumaşlardan elbise giymek israf ve haram mıdır?
CEVAP
Bazı kimseler, israfın mahiyetini bilmedikleri için, mubah olan birçok içeceğe bile haram demişlerdir. Harama helal, helale haram demek çok tehlikelidir. İsraf haramdır. Fakat kendi görüşüne göre, (Şunlar israf olduğu için haramdır) demek çok yanlıştır. Dinde herkes, kendi görüşünü ortaya koyarsa, insan sayısı kadar din ortaya çıkar. Buna da din değil, felsefe denir. Eğer İslam âlimlerinden nakil yapılırsa, fetva verilen kavil seçilirse, sadece bir hüküm meydana çıkar.

Mubah olan işlerde niyet önemlidir. Niyet iyi olursa sevap, kötü olursa günah olur. Fakat haramlar, iyi niyetle de işlense haram olmaktan çıkmaz. Gücü yetenin pahalı kumaştan güzel elbise giymesi caizdir.
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ cemildir, cemal sahiplerini sever.) [Müslim]

(Bahr-ür-raık)da buyuruluyor ki:
(Cemal ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır! Cemal, çirkinliği gidermek vakar sahibi olmak ve şükretmek için nimeti göstermek demektir. Allahü teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur.) [Oruç Bahsi]

Cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, alay etmelerine, hakaretlerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları izale yani yok etmektir. Ziynet [süs] ise, başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak ve övünülecek şeyleri yapmak demektir. Cemal sahibi olmak için bulunduğu yerde âdet olan şeylerden, haram olmayan en iyi elbiseyi giyinmek gerekir. Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır) buyurdu.

İbni Ömer hazretleri de (Nasıl elbise giyineyim?) diye sual soran birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de seni ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyurmuştur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size verdiği nimetlerin eseri görülsün!) [Taberani]

(Allahü teâlâ bir kuluna nimet verdiğinde, o nimetin eserinin o kulun üzerinde görülmesini sever.) [Taberani]

Peygamber efendimiz, perişan kılıklı birine, malının olup olmadığını sordu. O kimse de her çeşit malının bulunduğunu söyledi. Bu kimseye buyurdu ki:
(Allahü teâlâ sana bir mal verince, bu nimetin eseri senin üzerinde görülsün.) [Nesai]

Gösteriş için giyinmek
Süs ve gösteriş için giyinmek ise haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Süsten kaçınmak imandandır.) [İbni Mace]
(Allahü teâlâ mütevazı elbise giyineni sever.) [Beyheki]

(Süs ve gösteriş için giydiği elbiseyi, üstünden çıkarmadığı müddetçe Allahü teâlâ, ona rahmet etmez.) [Taberani]

(Kibir ve gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]

Görüldüğü gibi süs ve gösteriş için elbise giyinmek haram, cemal için, Müslümanlık şerefi için şık giyinmek mubahtır.

Elbise eski de olsa, temiz olmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ya Âişe, şu iki elbiseyi yıka, bilmiyor musun elbiseler tesbih eder, kirlenince tesbih etmeleri kesilir.) [İbni Asakir]

Mühim mevkide bulunan veya önemli bir zatın huzuruna çıkan kimsenin şık, temiz elbise giymesi gerekir. Allahü teâlânın huzuruna çıkıldığı zaman buna daha çok dikkat etmelidir! (Her namaz kılarken, süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz!) mealindeki âyet-i kerime ile (Güzel koku gamı, güzel, temiz elbise kederi azaltır) mealindeki hadis-i şerife uymaya çalışmalı, eski bile olsa temiz elbise giymelidir! [M.Rabbani, Edeb-üd-dünya, Bostan]

Sual: Kadın veya erkeğin güzel koku sürünmesi günah mıdır?
CEVAP
Koku sürünen, iyi giyinen; dünya lezzeti için veya gösteriş yapmak, öğünmek için yahut yabancı kadın ve kızlara şık görünmek için güzel giyinirse, günah işlemiş olur.

Kadının, kocasına karşı, meşru olan ziynetlerini takarak, güzel koku sürünerek süslenmesi gerekir ve çok sevaptır. Kadınların sokağa çıkarken sürünmeleri haramdır. Kadınların koku sürmesi erkekleri cezbeder. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Bir kadın, cezbedici koku sürer ve erkekler de ona bakarsa, evine gelinceye kadar Allahü teâlânın gazabında olur.) [Taberani]

Bu kimse, sünnet olduğu için güzel koku sürünür, şık giyinirse; camiye saygı için, camide yanına oturan müslümanları incitmemek için, temiz olmak için, sıhhatli olmak için, İslam’ın vakarını, şerefini korumak için niyet edince, her niyeti için ayrı sevaplar kazanır. Her mubah işte, hatta yiyip-içmede, uyumada ve helaya girmekte bile iyi niyet etmelidir. Niyetine göre sürme çekmek de günah veya sevap olur. Bir hadis-i şerifte, (Kişi gözünün sürmesinden de mesuldür) buyuruluyor. Tedavi niyetiyle sürme çekmek caizdir. (Bahr-ür-raık)

Koku sürünmekte ve diğer mubah işlerde niyetin önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, sizin suretlerinize, mallarınıza bakmaz. Kalblerinize ve amellerinize bakar.) [Müslim]

(Allah için koku sürünen, misk gibi kokar halde, başka maksatlarla koku sürünen de leşten daha pis kokarak Mahşer yerine gelir.) [İ.Gazali]

(Güzel koku bedeni besler.) [S.Ebediyye]
(Dünya nimetlerinden bana, güzel koku sevdirildi.) [Nesai]
(Kendisine güzel koku ikram edilen, reddetmesin, alıp sürünsün!) [Hakim]

Bayram günleri güzel koku sürünmek, yeni ve temiz giyinmek, misvak ile dişleri temizlemek, sevindiğini belli etmek sünnettir. Cuma günü de aynı şeyleri yapmalıdır! Cumaya giderken güzel koku sürünmelidir! Melekler de güzel kokudan hoşlanır.

Sual: Erkeklerin gümüş veya diğer madenlerden kolye, bilezik, künye takması caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir. Ancak romatizma gibi bir hastalığı tedavi amacı ile kullanmak caizdir.

Sual: Kadının, süs için, burnunu deldirip altın vs. takması caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir.

Sual: Kadınların kol saati takmaları ziynete girer mi?
CEVAP
Girer.

Sual: Altından başka kravat iğnesi takmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Bazı bölgelerde kadınlar ayaklarına halhal denilen bilezik gibi bir şey takıyorlar. Bunları takmak ve sesini duyurmak caiz midir? Abdest alırken çıkarmak şartı ile oje sürmek caiz midir?
CEVAP
Kadınlara her türlü süs caizdir. Ancak yabancılara gösteremezler. Örtülü olarak takınabilirler. Ancak şıngırdatıp da halhal sesini duyurmak caiz olmaz. Bir âyet meali şöyledir:
(Gizledikleri [örtülü] ziynetleri bilinsin diye, ayaklarını [yere, birbirine] vurmasınlar.) [Nur 31]

Dikkat edilirse, ayaktaki örtülü ziynet tabiri geçiyor. Yani ziynetlerin gizlenmesi gerekiyor.

Koldaki bilezikleri ve eldeki yüzükleri de göstermemek gerekir. Kolye, kına, sürme gibi diğer ziynetlerini de göstermemek gerekir. Âyetin başında buna da işaret edilmektedir.

Diğer süsler gibi oje de caizdir. Ancak yabancılara gösteremez. Altına su geçmeyeceği için abdest ve gusülde ojeyi çıkarmak gerekir.

Sual: Bir kadın, kolye, nişan yüzüğü gibi ziynetlerini yabancı erkeklere gösterse, renkli ipek eşarplar takarak şık bir kıyafetle gezse mahzuru olur mu?
CEVAP
Faideli Bilgiler kitabında diyor ki:
İmam-ı Zehebi buyuruyor ki: Erkeklere ziynetini gösteren kadınlara, mesela altın, inci gibi şeyleri örtüsünün üstüne takan, koku süren, renkli ve ipek kumaş örtünmüş olan, kol ağızları geniş olup kolları görünen ve bunlar gibi kendilerini erkeklere gösteren kadınlara Allahü teâlâ dünya ve ahirette azap edecektir. Bu kötülükler, kadınlarda çok olduğu için, Peygamber efendimiz, (Miraca çıktığım gece, Cehennemdekilerin çoğunun kadın olduğunu gördüm) buyurdu. (Tirmizi)

Sual: Kadınlar ziynetlerini yabancıya gösteremez. Burada yabancıdan maksat, sadece yabancı erkek mi, yoksa kadın da dahil mi? Kardeş, baba, kayın baba gibi mahremlerine de gösteremez mi?
CEVAP
Yabancıdan maksat yabancı erkektir, kadın değildir. Amca, dayı, kayınpeder gibi mahrem akrabaya ziynetlerini, saçını ve kollarını göstermesi caizdir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kadınların, kocasından başkasına, erkek ve kadın, kim olursa olsun, yabancıya süslenmeleri caiz değildir.

Dikkat edilirse, süslenmek ifadesi geçiyor. Süsünü, ziynetini göstermek ayrı, onlar için süslenmek ayrıdır. Kadının kadına süslenmesi caiz değil, ama süslerini göstermesi caizdir.

Sual: Kadının kadına, cemal niyetiyle süslenmesi caiz mi?
CEVAP
Cemal caiz, ziynet caiz değil, yani mekruhtur.

Sual: Erkeklerin kaşlarını alması ve daha yakışıklı görünmek için saç ektirmesi caiz midir?
CEVAP
Niyete bağlıdır. Yeni elbise giymek gibidir. Yani müslüman düzgün kıyafetli olur niyetiyle olursa caizdir. Kadınlara kızlara hava atmak niyetiyle yapılırsa caiz olmaz. Ne niyetle olursa olsun, kadınların kaşlarını alması, inceltmesi ise haramdır.

Sual: Kadın ve erkeğin saç boyatması caiz mi, gusle mani midir?
CEVAP
Caizdir, gusle manisi yoktur. Kına gibidir.

Sual: Kadınların, metal kolye-küpe veya cam veya naylon takmaları caiz midir?
CEVAP
Evet.

Sual: Kadınların süslenmesi, çeşitli makyajlar yapması caiz midir?
CEVAP
Sadece kocasına karşı süslenmesi, makyaj yapması sevaptır.

Sual: Kadının saçını kısaltması caiz mi? Sinüzit olan kadının başının kuru kalması için bu yola başvurması doğru mu?
CEVAP
Kadının saçını kazıması veya kesmesi tahrimen mekruhtur. Erkeğe benzeterek kazıması, tıraş etmesi haram olur. Saçını örtmesi güç veya fitneye sebep olduğu zaman, erkeklere benzetmemek şartı ile, kulak yumuşağına kadar kesmesi caizdir.

Bir hastalıktan dolayı kısaltması elbette caizdir. Hatta kazıması bile caiz olur. Önemli olan hastalık gerçekten zarar veriyor mu? Onu da salih doktorlar bilir.

Sual: Kadınların kaşlarını almaları, inceltmeleri haramdır, fakat ben kaşlarımı almayınca gözüm ağrıyor. Bu nedenle kaş aldırmam caiz olur mu?
CEVAP
Evet böyle bir özürle caiz olur.

Sual: Topuzu arkaya doğru yapınca da mı caiz olmaz (yani deve hörgücü gibi olmazsa)?
CEVAP
Saçı arkaya da topuz yapmak caiz değildir. Deve hörgücü yapmak caiz değil.

Sual: Bir bayanın hormon bozukluğundan dolayı yüz kısmında tüyler çıkıyor. Bunları laser ile yaktırmasında bir mahzur var mıdır?
CEVAP
Mahzuru yoktur.

Sual: Dinimizin kadınların saçlarını kesmedeki hükmü denir? Kesilen saçları ne yapmalıyız.?
CEVAP
Kadınlar saçlarını kesmez, örgü yapar. Kapatmak zor olursa, yani tesettür zor olursa, yahut fazla saçtan rahatsız olursa veya başı falan ağrıyorsa, bu ve bunun gibi sebeplerle kulak yumuşağına kadar kesebilir. Kesilen saçlar, bir yere gömülmelidir. Buna imkan olmazsa, bir poşet içine koyup yanına ağırlık yapsın diye taş da koyarak denize atmalıdır.

Sual: Bayanların ses çıkartmayan yüksek topuklar giymesi caiz olur mu?
CEVAP
Caizdir. Ancak, uzun topukla yürümek biraz zor ve rahatsızlıklara da sebep oluyormuş. Bir de dikkati çekici şeylerden uzak durmalıdır.

Sual: İpek çorap, kravat, iç çamaşırı, bunlar saf ipek olursa durum nedir?
CEVAP
Caiz değildir. Sadece kravat 4 parmak eninde ise caizdir.

Sual: İpek giymek erkeğe haramdır, ipek karışımlı çorap, iç çamaşırı caiz midir?
CEVAP
Hakiki ipek ise, %50 den fazla olursa haramdır, % 50den aşağı olursa mekruh olur.

Sual: Kadınların dışarıya çıkarken sürme sürmeleri uygun mudur?
CEVAP
Sürme de makyajdır. Yabancılara karşı makyajlı görünmek caiz olmaz. Kadın sadece kocasına karşı süslenir.

Sual: Bayanlar saçlarını boyatıyorlar ya da kına yakıyorlar ya da çeşitli ilaçlarla saçlarının renklerini açtırıyorlar. Bunlar caiz midir?
CEVAP
Caizdir. Ancak yabancılara gösteremezler. Kadının her süsü caizdir, yabancı erkeklere göstermemek şartı ile. Ama belki diyeceksiniz ki biz yabancılara süsleniyoruz, evde süslenmeye ne gerek var. Kocaya süslenmek sünnettir. Yabancıya süslenmek haramdır.

Sual: Kadın ve erkeklerin fazla kıllarını, epilasyon aletiyle veya başka aletle, temizlemeleri uygun mudur?
CEVAP
Uygundur.

Sual: Bayanların bacaklarında bulunan kılları almaları (ağda, epilasyon, jilet vb. şekilde), uygun mu?
CEVAP
Uygun değildir, mekruhtur. [Tenzihen mekruhtur. Yani eşi isterse yapabilir.]

Sual: Kadının yüzüne yapılan lazerli epilasyonun sakıncası var mı?
CEVAP
Lazerli epilasyon demekten maksadınız, yüzdeki kılları almak ise, kadın için caizdir.

Sual: Erkeklerin kulaklarda, burunda tüyler oluyor. Bunları yakmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Makyajın ne kadarı yasak?
CEVAP
Hepsi yasak. Kadının kocasından başkasına güzel görünmesi caiz değil. Ona ne kadar süslenirse süslensin ama yabancılara gösteremez.

Sual: Erkeklerin saçlarını yanlar ve arkalar kısa, ön biraz daha uzun kestirmeleri kerahetsiz caiz midir? Bazıları bunun hadis-i şerif ile men edildiğini söylüyorlar?
CEVAP
Saç şekli âdettir, âdette bid'atin zararı olmaz.

Sual: Hamile iken saç kestirmekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Mahzur yoktur.

Sual: Erkeğe caiz olup da kadınların kaşlarını almasının haram olmasının hikmeti nedir?
CEVAP
Bayanlar kocalarından başkalarına süslenemezler. Kaş almaları süslenmek demektir. Kadınların kaşlarını almaları, inceltmeleri haramdır. Alın, yanak ve çenedeki kılları almaları caizdir.

Erkeklerin ise cemal niyetiyle kaş aldırmaları caiz, süs için ziynet için olursa onlara da günah vardır. Yeni elbise giymek gibi. Yeni elbiseyi süs için, gösteriş için hava atmak için, bayanlara şık görünmek için giymek günahtır. Cemal için yani Müslümanın şerefini korumak için olursa günah olmaz.

Sual: (Zaruret varsa haramlar mubah olur.) Burada zaruret ne demektir?
CEVAP
Evet, zaruret varsa haramlar mubah olur. Fakat ihtiyaçla zarureti karıştırmamak lazım. Zaruret: aç, susuz, çıplak ve barınaksız kalmak, mubah hiçbir çare bulamamak demektir.

Sual: Kadın, takı denen süslerini yabancı erkeklere gösterebilir mi?
CEVAP
Kadın, takı denen süslerini yabancı erkeklere gösteremez. İster yüzük ister küpe, ister bilezik, isterse kolye olsun.

Sual: Gümüş kolye içinde satılan duaları taşımak caiz midir?
CEVAP
Erkeklerin gümüşten de olsa kolye kullanmaları caiz değildir.

Sual: Kız çocuklarına hoşlandıkları için taklit takılar alıyoruz. Mahzuru var mı?
CEVAP
Kız çocuklarına, bilezik, kolye, zincir vesaire hangi madenden olursa olsun mahzuru olmaz, cam olur, ağaç olur, naylon olur, pırlanta olur, inci olur, mercan olur, taş olur, akik olur, olur da olur. Fakat yüzük olarak yalnız altın ve gümüşten başkası olmaz.

Sual: Genç bir kızım. Sünnet niyetiyle bayanlar gözlerine sürme çekebilir mi?
CEVAP
Sağlık açısından, sünnet diye çekebilir. Mesela akşam sürülür, sabah yıkanır. Yabancıların görmesi haramdır. Yabancıya süslenmek caiz değildir. Evlenince kocanıza karşı süslenmeniz sevap olur, şimdi kız iken süslenmeniz caiz olmaz.

Sual: Kadınların kulaklarını küpe takmak için deldirmek caiz midir?
CEVAP
Caizdir, yani günah değildir. Ama delmemek daha iyidir.

Sual: Bu deliğin kapanması için veya doğru şeyi yapmak için, hiç takmasam düzelir mi?
CEVAP
Hiç küpe takılmazsa, zamanla küpe deliği kapanabilir. Kapanırsa gusle zararı olmaz.

Sual: Modaya uymak caiz midir?
CEVAP
Faydalı şeyde modaya uymak caizdir.

Sual: Papyon kravat takmak uygun mudur?
CEVAP
Papyon kravat da, diğer kravatlar gibidir. Kâfirlerin haram olmayan âdetlerini yapmakta, kullanmakta mahzur yoktur. Nitekim Peygamber efendimizin kolları dar Rum cübbesi giydiği Tirmizi’deki hadis-i şerifte bildirilmiştir. (Mevahib-i ledünniyye)

Sual: Örme başlığın kenarını dışarıya kıvırmakta mahzur var mı?
CEVAP
Hiç mahzur yoktur.

Sual: Kadının, iki kaşın birleştiği yerdeki kılları alması caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Suni kadife, kadife gibi ziynete girer mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kadınların deri manto giymesi caiz mi?
CEVAP
Dar ve vücuda yapışık ise caiz olmaz.

Sual: Sosyetik çevrede, kadın, bol döpiyes giyebilir mi?
CEVAP
O çevrede giyebilir

Sual: Aldığım manto hınzır derisi imiş. Satmam caiz mi?
CEVAP
Hınzır derisini satmak caiz değildir. Gayri müslime satmak bir kavle göre caizdir.

Sual: Kadına benzemek için saç uzatmak, Budiste benzemek için saç kazıtmak, Kastroya benzemek için sakal bırakmak haram mı?
CEVAP
Tahrimen mekruhtur.

Sual: İki kaşı farklı kadın, birbirine uydurmak için boyasa caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kadınların, ipek pardösü giymeleri caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Kadınların bot ve çizme giymeleri uygun mudur?
CEVAP
Ziynete kaçtığı için uygun değildir. Ama ayağında romatizma gibi bir hastalık varsa veya ayakları normal ayakkabı ile üşüyorsa, o zaman bot ve çizme giyebilir.

Ayrıca, bot görünmüyorsa mahzuru yoktur. Çizme de öyle, görünmüyorsa mahzuru olmaz.

Sual: Erkeklerin gözlerine sürme çekmesi caiz midir?
CEVAP
Erkeklerin süs, ziynet için sürme çekmeleri caiz değildir. Fakat tedavi maksadıyla sürme çekmeleri caizdir. Kirpiklerin dökülmemesi, gözlerin kuvvetlenmesi için sürme çekmek iyidir. [Sürme, göz kalemi denilen boyalardan farklıdır. Attarda bulunur. Bazı hacılar, Hicazdan gelirken sürme de getiriyorlar.]

Sual: İpek eşyanın haram ve caiz olduğu yerler nerelerdir?
CEVAP
İç ve dış elbise olarak ipek giymek haram, kadınlara her çeşit ipek eşya caizdir. Savaşta ipek giymek caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Altın ve ipek, kadına helal, erkeğe ise haramdır.) [Taberani]

İpek kefen ve tabutu ipekle örtmek haramdır. İpek sofra örtüsü ve ipek yorgan caiz değildir.

Erkek çocuğa ipek giydirmek mekruhtur. İpekten yapılmış yemek peçetesi, iç donu ve takke mekruhtur. Elbisedeki dört parmak enindeki ipek şeritler ve dört parmak enindeki ipek kravat caizdir. Suni ipek, cibinlik, abdest havlusu, tesbih ipi, çanta, mushaf kılıfı ve bohçanın ipekten olması caizdir. Duvara ipek halı asmak, süs için olmazsa caizdir. İpek halıya oturmak ve ipek seccadede namaz kılmak caizdir.

Eshab-ı kiramdan Hazret-i Zübeyr ve Hazret-i Abdurrahman'ın ipek giymelerine izin verilmesi, yalnız bunlara mahsustu. Arfece bin Sâd hazretlerine de, altın burun takması için izin verilmesi, yalnız ona mahsustu.

Sual: Kadınların, cam, naylon, tunç, pirinç, platin, bakır ve diğer madenlerden ziynet olarak bilezik ve kolye takmaları caiz midir?
CEVAP
Evet caizdir. Bu maddelerden yapılmış yüzükleri takmak kadınlara da haramdır. Yabancılara göstermemek şartı ile sadece altın ve gümüş yüzük takmak kadınlara caizdir. Erkeğin altın yüzük takması haramdır. (İbni Âbidin, Mevahib-i ledünniyye)

Sual: Dantelden veya kumaştan yapılmış haç ve şeyleri süs olarak duvara, perdeye asmakta, haç şeklinde saç tokası kullanmakta veya kolye olarak takmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Hıristiyanlığın dini sembolü olan böyle şeyleri kullanmak caiz değildir. (İ. Abidin, Birgivi)

Sual: Kadınların saçlarını bir araya toplayarak, başta, ensede, deve hörgücü gibi, topuz yapmalarını yasaklayan hadis-i şerif, hangi kitapta yazılıdır?
CEVAP
Berika ve Hadika’da vardır. Müslim, Muvatta v.s.de vardır. Belki mezhepsizlere senet olur diye yazıyoruz. Mezhepsiz Yusuf Kardavi’nin (El-halal vel-haram...) kitabında da yazılıdır. Kardavi diyor ki:
(Örtülü çıplak ve başları deve hörgücü gibi yükseltilmiş kadınlar, Cennete girmeyecek. Kokusunu bile duymayacaklardır. Halbuki, Cennetin kokusu, çok uzaklardan duyulacaktır) hadis-i şerifi, kadınların ince, şeffaf veya cilde yapışık dar elbise, baş örtüsü ile örtünmelerini ve saçlarını, başlarının üstünde küme, topuz yapmalarını yasak etmektedir.

Sual: Kadınların, koku sürünerek, sokağa çıkması caiz olmayınca, erkeklerinki caiz olur mu? Dedem, Cuma günleri camiye giderken, koku sürünüyor, caiz değil mi?
CEVAP
Erkeklerin, sünnete uymak için, din kardeşi erkeklere güzel kokmak niyetiyle, koku sürünmeleri caizdir. Kadınlara güzel kokmak niyetiyle, sürünmek caiz olmaz.

Sual: Gömlek kolundaki düğmelerin, altın veya gümüşten olması caiz midir?
CEVAP
Hayır. Çünkü altın ve gümüş ziynettir. Erkekler sadece gümüş yüzük kullanabilirler. Kadın, altın yüzük de takabilir; ama yabancılara gösteremez.

Sual: Yeni evliyiz. Kocam, sanatçı bayanlarla birlikte çalışıyor. Eşimin, onlara gönlü düşmemesi için, dinimizde eşe karşı süslenmek caiz olduğuna göre, ben de makyaj yapıyorum. Bu makyajlı halimle, dışarı da çıkıyorum. Günah oluyor mu? Günahsa sadece bana mı, yoksa eşime de, günah oluyor mu?
CEVAP
Eğer eşiniz, harama bakmaktan çekinmiyorsa, ne kadar güzel olursanız olun, ne kadar süslenirseniz süslenin, hatta dünyanın en güzel kadını siz olsanız bile, yine o, çirkin birine bakabilir. Çünkü nefs, haramlardan hoşlanır, gıdası haramlardır. Onun için, önce nefsin terbiyesi gerekir. Haramların ateş olduğunu bilen, eşi çok çirkin olsa da, harama bakmaz.

Dışarı makyajlı çıkmak haramdır. Mubah olsa da, makyaj, eşinizin harama bakmasını önleyemez. Bu, sadece kendimizi kandırmak olur. Makyajlı sokağa çıkmakla, eşiniz de, sözü geçen diğer aile büyükleri de, sorumlu olur. Koldaki bilezikleri ve eldeki yüzükleri, kolye, kına, sürme, fondöten gibi diğer ziynetleri de, göstermemek gerekir. Süslenip, koku sürünerek sokağa çıkmak, günahtır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Bir kadın, koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için, bir topluluk yanından geçerse, ona bakana da, kendine de, zina günahı [göz zinası] yüklenir.) [Nesai]

(Bir kadın, cezbedici koku sürer ve erkekler de, ona bakarsa, evine gelinceye kadar Allahü teâlânın gazabında olur.) [Taberani]

dinimizislam.com[/b][/color]

5 yorum

Süs ve takılarla ilgili sual cevaplar

[quote="dutkmd"][color=darkred][size=24px]Saç boyaları genelde kına gibidir. Kına altına su geçirdiği için saç üzerinde yağlı boya gibi tabaka teşekkül ettirmediği için gusle mâni değildir. Altına su geçirmiyorsa tabiî ki o zaman mâni olur.[/size][/color]


dinimizislam.com[/quote][color=cyan][/color][size=24px][/size]Allahü teala razı olsun

02.09.2007 - cüneytkaya

Süs ve takılarla ilgili sual cevaplar

[color=darkred][size=24px]Saç boyaları genelde kına gibidir. Kına altına su geçirdiği için saç üzerinde yağlı boya gibi tabaka teşekkül ettirmediği için gusle mâni değildir. Altına su geçirmiyorsa tabiî ki o zaman mâni olur.[/size][/color]


dinimizislam.com

31.08.2007 - dutkmd

Süs ve takılarla ilgili sual cevaplar

GUSL VE NAMAZ ABDESTİ
Gusl (boy abdesti) almak

Namazın on iki farzı vardır. Namazın oniki şartından biri, hadesten taharettir. Yâni cünüp olanın gusül abdesti alması, namaz abdesti olmıyanın namaz kılmak için, namaz abdesti almasıdır. Namazın doğru olması, abdestin ve guslün doğru olmasına bağlıdır. Cünüp olan herkesin gusletmesi farzdır. Namaz vaktinin sonunda o namazı kılacak kadar zaman kalınca, gusül abdesti alması farz olur.

Bu müddet, öğleyi kılmamış kimse için, ikindi vaktine kadar yâni gusledip öğleyi kılabileceği vakte kadardır. Öğleyi kılmış kimse için ise, ikindinin sonuna kadardır.

Fakat en güzeli vakit geçirmeden hemen gusletmektir. Bildirilen bu müddetler, herhangi bir mâni, engel olduğu zaman içindir. Namaz kılmıyan kimse vaktin sonuna kadar mutlaka gusletmesi lâzımdır.

Guslü geciktirmeden almak çok sevaptır. Resûlullah efendimiz buyuruyor ki:

(Gusül abdesti almağa kalkan bir kimseye, üzerindeki kıllar adedince yâni pekçok sevâb verilir. O kadar günâhı affedilir. Cennetteki derecesi yükselir. Guslü için ona verilecek sevâb, dünyada bulunan herşeyden daha hayırlı olur. Allahü teâlâ, meleklere," Bu kuluma bakınız! Üşenmeden kalkıp, benim emrimi düşünerek, cenâbetlikten guslediyor. Şâhid olunuz ki, bu kulumun günâhlarını af ve magfiret eyledim." buyurur.)

Başka bir hadîs-i şerîfte de,

(Kirlenince, çabuk gusül abdesti alın! Çünkü kirâmen kâtibîn melekleri, cünüp gezen kimseden incinir) buyuruldu.

İslam âlimlerinin büyüklerinden İmâm-ı Gazâlî hazretleri, "Tanıdığım vefat etmiş bir kimseyi, rü'yâmda gördüm. Bana dedi ki, bir miktar, cünüp kaldım. Şimdi üzerime ateşten gömlek giydirdiler. Hâlâ ateş içindeyim." dediğini nakleder. Tabiî ki buradaki miktar, biraz önce bahsettiğimiz müddeti aşan miktardır.

Cünüp gezmek çok büyük günâhtır. Bunun için ne yapıp yapıp en kısa zamanda gusletmelidir. Hele hele günlerce cünüp olarak gezmek bir müslümanın yapacağı iş değildir. Dedelerimizden, babalarımızdan, buz tutmuş nehirin buzunu kırıp gusül abdesti aldıklarını çok işittik.

Hadîs-i şerîfte, (Resim, köpek ve cünüp kimse bulunan eve rahmet melekleri girmez.) buyuruldu.

Cünüplüktün gusletmek sadece namazla ilgili değildir. Yâni namaz kılmayanın da gusletmesi şarttır. Melekler, zamanında gusül almayana la'net eder. Yâni cünüp gezmek büyük bir günâh, namaz kılmamak da başka büyük bir günâhtır. Namaz kılmıyan guslederse, hiç olmazsa büyük günâhların birinden kurtulmuş olur.

Herhangi bir özürle gusledememiş ise veya gusül abdesti almanın farz olduğuna inanıyor, tenbellikle almıyor ise dinden çıkmaz. Büyük günâh işlemiş olur. Ancak, gusletmenin lüzûmuna inanmıyan, gusletmediği için hiç üzülmiyen, gusletmek aklına bile gelmiyen kim olursa olsun, dinden çıkar, kâfir olur.

Sünnete uygun gusletmek

Guslün farzı üçtür:

1- Ağzın içini iyice yıkamak.

2- Burnu yıkamak.

3- Bedenin her yerini yıkamaktır.

Her ibadeti Peygamber efendimizin bildirdiği şekil ile yâni sünnet üzere yapmak lâzımdır.

Sünnet üzere gusül abdesti almak için, önce, temiz olsa da iki eli ve avret yerini yıkamalıdır. Sonra bedeninde necâset varsa buraları yıkamalı, bilâhare tam bir abdest almalı, yüzü yıkarken Allah rızası için gusle niyet etmelidir. Sonra bütün bedene üç def'a su dökmelidir. Önce üç def'a başa, sonra sağ omuza, sonra sol omuza dökmeli, her döküşte, o taraf tamamen ıslanmalıdır.

Gusül abdesti almak çok kolaydır: Şöyle ki, duşun altına girip, ağzına, burnuna su verip bütün vücudunu baştan ayağa yıkayan, ıslatan gusletmiş olur. Meselâ yazın, denize dalıp, çıkarken de ağzına burnuna su alan gusletmiş olur. Bu kadar kolaydır.

Cünüp iken, tırnak kesmek, saç-sakal tıraşı olmak ve başka kılları kesmek mekruhtur. Kadınlık hali buna dâhil değildir. Yâni kadın bu halde iken, saç, tırnak kesebilir.

Deriye yapışmış, hamur, mum, sakız, yağlı boya gibi şeyler altına su geçirmediği için, gusle mânidir. Bunun için bilhassa kadınlar arasında çok yaygın olan, tırnaklara sürülen oje de gusle mânidir. Çünkü, tırnak üzerinde bir tabaka teşekkül ediyor. Altına su geçirmiyor. Tırnakların üzerini yıkamak farzdır.


Dişlerin arasında ve diş çukurunda bulunan yemek artıklarının altına su geçmezse, altı yıkanmazsa gusül abdesti geçerli olma

[[color=darkred]size=24]Saç boyaları genelde kına gibidir. Kına altına su geçirdiği için saç üzerinde yağlı boya gibi tabaka teşekkül ettirmediği için gusle mâni değildir. Altına su geçirmiyorsa tabiî ki o zaman mâni olur.[/size]z.[/color]

Ağzın içini yıkamak, iğne ucu kadar ıslanmamış yer bırakmamak farz olduğu için, buna mâni olan herşey guslü geçersiz kılar. Her halükârda, ağzın içi mutlaka yıkanacak, her tarafına su değecektir.

Küpe deliğinde, küpe yoksa ve delik açıksa kulağı ıslatırken, delik ıslanırsa yetişir. Islanmazsa, deliği parmakla ıslatmalıdır. Bütün bunlarda ıslandığını çok zannetmek yetişir.

Gusül abdestinden sonra, vücutta altına su geçirmiyen bir yer meselâ, yağlı boyalı bir yer görülse veya ağzını veya başka yerini yıkamağı unutan hemen boyayı kaldırıp altını ıslatması kâfidir. Namaz kılsa, sonra hatırlasa, orasını yıkayıp farzı tekrâr kılar.

Vücûdun herhangi bir yerine dövme yaptırmak haramdır. Yaptırmamalıdır. Yaptırılmış ise deriyi kazımak gerekmez. Dövme, derinin üst yüzeyinin ıslanmasına mâni değildir. Bunun için de gusle zarar vermez.

Abdestte ve gusülde, lüzûmundan fazla su kullanmak isrâf olup, harâmdır. Peygamber efendimiz, yaklaşık 875 gr. su ile abdest alır, 4.2 litre su ile guslederdi.

Guslederken, kirden de temizlenmek istenirse o zaman, önce gusledilir. Bundan sonra da, kirden temizlenmek için yıkanılır. Veya, önce kirden temizlenir, banyodan çıkacağı vakit, gusül abdesti alır. Bu takdirde kirden temizlenene kadar gereken su harcanabilir.

Gusülden önce, idrâr çıkararak, idrâr yolunda kalmış olan menî parçasını çıkarmak, sonra gusletmek lâzımdır. İdrardan sonra gelen parçalar guslü gerektirmez. Eğer idrara çıkılmamış ise tekrar gusletmek gerekir.

Sünnet üzere Gusletmek

Sünnet üzere gusül abdesti almak için, önce, temiz olsa da iki eli ve avret yerini yıkamalıdır. Sonra bedeninde necâset varsa buraları yıkamalı, bilâhare tam bir abdest almalı, yüzü yıkarken Allah rızası için gusle niyet etmelidir. Sonra bütün bedene üç def'a su dökmelidir. Önce üç def'a başa, sonra sağ omuza, sonra sol omuza dökmeli, her döküşte, o taraf tamamen ıslanmalıdır.

Gusül abdesti almak çok kolaydır: Şöyle ki, duşun altına girip, ağzına, burnuna su verip bütün vücudunu baştan ayağa yıkayan, ıslatan gusletmiş olur. Meselâ yazın, denize dalıp, çıkarken de ağzına burnuna su alan gusletmiş olur. Bu kadar kolaydır.

Dolgu ve kaplama dişi olanlar

Hanefî mezhebinde, dişlerin arası ve diş çukurları ıslanmazsa, gusül tamam olmaz. Bunun için, diş kaplatınca ve doldurunca, gusül abdesti sahîh olmaz. İnsan cenâbetlikten kurtulamaz. Altın, gümüş ve necis olmayan başka maddelerden yapılan kaplama ve dolguların altına su girmeyince, Hanefî mezhebi âlimlerinin hepsine göre, gusül abdesti câiz olmaz.

Kendi mezhebindeki bir farzı yapamayan kimsenin, yalnız bu farzı yapması için başka mezhebi taklîd etmesi lâzımdır. Fakat, bu işi yaparken, taklîd ettiği mezhebin şartlarını da yerine getirmelidir. Kaplama ve dolgu yaptıran Hanefî mezhebindeki bir kimsenin, Mâlikî [veyâ Şâfi’î] mezhebini taklîd etmesi için, gusülde, abdest almakta ve namazda niyet ederken, İmâm-ı Mâlike [veyâ İmâm-ı Şâfi’îye] tâbi olduğunu hatırlaması yetişir. Ya’nî gusül abdesti almağa başlarken, (Niyet ettim gusül abdesti almağa ve Mâlikî [veyâ Şâfiî] mezhebine uymağa) sözünü kalbinden geçiren bir kimsenin, gusül abdesti sahîh olur. Ağzında kaplama veya dolgu bulunan Hanefî mezhebindeki bir kimse, böyle niyet edince, guslü ya’nî boy abdesti sahîh olur. Cünüplükten kurtulur, temiz olur. Mâlikî [veyâ Şâfi’î] mezhebini taklîd edince, abdesti ve namazları sahîh olur. Kaplama ve dolgusu olmayanlara da imâm olabilir.

Taklid edenin, taklid ettiği mezhebin farzlarına ve müfsitlerine yani bozan şeylerine uyması şarttır.

Guslü gerektiren hâller

Hayz veya lohusalık hâli bitince, yahut cünüp olunca gusletmek farzdır.

Hayz bitince, cünüp de olursa, ikisi için bir gusletmek yetişir. Kadın cünüp iken hayz görürse, isterse hemen gusleder, isterse hayz bitine kadar bekler, sonra ikisi için bir defa gusleder. Bir kimse, şu hâllerde cünüp olur:

1- Zevciyet muâmelesi. [Bu durumda meni akmasa da, her ikisine de gusletmek farz olur.]

2- Rü'yâda ihtilâm olmak.

3- İstimnâ [mastürbasyon] guslü gerektirir.

4- Cünüp olup, idrar yapmadan guslettikten sonra menînin geri kalan kısmı, şehvetsiz aksa, tekrar gusletmek gerekir. Bunun için, gusülden önce idrara çıkıp, idrar yolunda kalmış olan menî parçasını çıkardıktan sonra gusletmek lâzımdır.

5- Uyanıp, çamaşırında menî gören, ihtilâm olduğunu hâtırlamasa da gusleder.

Cünüb olan kimse şunları yapamaz:

1- Namaz kılamaz.

2- Mushafa el süremez.

3- Kur'ân-ı kerîm okuyamaz.

4- Câmiye giremez.

5- Ka'be'yi tavâf edemez.

Halk arasında guslü gerektirdiği sanılan ba'zı hâller, guslü gerektirmez. Bunlardan ba'zıları şunlardır:

1- Bir erkek, kendi hanımını veya başka bir kadını yâhut bir erkeği çıplak görmekle, gusül gerekmez. Bir kadın, kendi kocasını veya başka bir erkeği veya bir kadını çıplak görmekle gusül gerekmez.

2- Kadına dokunmakla, çıplak resme bakmakla veya düşünmekle mezi gelse, fakat menî gelmese gusül gerekmez.

3- İdrar yaptıktan sonra gelen yapışkan prostat sıvısı ve vedi guslü gerektirmez. Ağır birşey kaldırmak veya bir yerden düşmek gibi sebeplerle menî çıkarsa, yine gusül gerekmez.

4- İhtilâm olduğunu hatırlayanın, menî görmezse gusletmesi gerekmez.

5- Spiral guslü gerektirmez.

6- Kıl koparmak, etek tıraşı olmak, makattan muayene olmak veya fitil kullanmak, guslü gerektirmez.

7- Kadınların ön ve arkadan muayene olması ve fitil kullanması guslü gerektirmez. Doktora muayene olurken lezzet duyarsa gusleder.

31.08.2007 - dutkmd

Süs ve takılarla ilgili sual cevaplar

[quote]"Sual: Kadın ve erkeğin saç boyatması caiz mi, gusle mani midir?
CEVAP
Caizdir, gusle manisi yoktur. Kına gibidir. "[/quote]

Cevap tamamen yanlış değil; fakat eksiklik var.

İbn-i Abbas (r.a.)'ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte sakalını kına ile boyamış bir adam Rasülullah (s.a.v.) Efendimizin yanına uğramıştı. Rasülullah (s.a.v.) Efendimiz :

[b]"Şu kına ne hoş olmuş"[/b] buyurdular.

Sakalını kına ve "ketem" ile boyamış olan bir başka şahıs Peygamber (s.a.v.) Efendimizin huzuruna geldiğinde Rasülullah (s.a.v.) ona [b]"Bu renk şu evvelkinden daha güzel olmuş"[/b] buyurdular.

Sarı renkli kına ile sakalını boyamış bir şaka şahıs gelmişti. Rasülullah (s.a.v.) onu görünce [b]"Bu hepsinden daha güzel olmuş"[/b] buyurdular.(1)

Mekke fethi günü Ebu Bekir efendimizin babası Ebu Kuhafe saç ve sakalı beyaz olduğu halde Rasülullah (s.a.v.) Efendimizin huzuruna gelmişti. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ona [b]"Şu ihtiyarlık (alameti olan beyazlığı) değiştiriniz."[/b] buyurdular. (2)

Enes bin Malik (r.a.)'ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte ise [b]"İhtiyarlık alameti olan beyaz saç ve sakalları kınalayarak değiştirin, siyahlamaya yaklaşmayınız."[/b] buyrulmaktadır. (3)

Yahudi ve Hristiyanların ağaran saçlarını boyamadıklarını, onlara benzememek için boyamamızı Rasülullah (s.a.v.) tavsiye etmişlerdir.

Yalnız siyah boya ile boyanması haramdır.

Kadın için de söylediklerimiz geçerli; fakat kocası için yapıyorsa. Zaten müslüman bir hanım başını açmayacağından saçını boyatması sadece kocası için olacaktır, bu da caiz ve gereklidir.

_____________________________________________________________
(1) Ebu Davud, c.4, s.86
(2) Müsned-i Ahmed bin Hanbel, c.3, s.338
(3) Müsned-i Ahmed bin Hanbel, c.3, s.247

29.08.2007 - dilbeste

Süs ve takılarla ilgili sual cevaplar

"Sual: Kadın ve erkeğin saç boyatması caiz mi, gusle mani midir?
CEVAP
Caizdir, gusle manisi yoktur. Kına gibidir. "


gördügüm kadariyla bunun bir sekilde yanlislik olsa gerek...kinayla boya aynimidir?... sizden ricam bu meseleyi aciklamanizdir....

29.08.2007 - alaattin

Konular