Üç şartım var...
Şöyle naklederler:
"Birisi bir gün Hâtim-i Esam'ı evine dâvet etmişti. Fakat kabûl etmedi. Isrâr edince ona:
"Gelirim ama üç şartım var. Nereye istersem oraya otururum. İstediğimi yerim. Ne dersem onu yapacaksınız." dedi.
Adam kabûl etti. Hâtim-i Esamdâvet edenin evine gitti ve ayakkabıların konulduğu yere oturdu.
Senin yerin orası değil dediklerinde,
"Ben önceden şart koştum." dedi.
Sofra gelince, yanında getirdiği ekmeği çıkarıp yedi. Efendim buradan yiyin dediklerinde;
"Ben ne istersem onu yerim diye şart koşmuştum." dedi.
Sofra kalktıktan sonra hizmetçiye;
"Demir tavayı ateşte kızdır getir." dedi.
Hizmetçi söyleneni yaptı. Hâtim-i Esam demir tavanın içine ayağını koydu ve;
"Somun yedim." dedi.
Sonra oradakilere;
"Yarın kıyâmet günü yaptığınız her işten ve yediğiniz her şeyden Allahü teâlânın sizden hesap soracağına inanıyor musunuz?" diye sorunca, oradakiler
"Evet." dediler.
"Diyelim ki, burası Arasat meydanı, her biriniz sırayla gelip şu tavaya ayağınızı koyarak, burada yediklerinizin hesâbını veriniz." dedi.
Bunun üzerine oradakiler;
"Buna gücümüz yetmez." dediler.
"Yarın kıyâmet günü Allahü teâlâya nasıl cevap vereceksiniz. Arasat meydanının kızgın zemini üzerinde nasıl duracaksınız? Halbuki Allahü teâlâ meâlen; "Her nîmetin şükründen muhakkak sorulacaksınız." (Tekâsür sûresi: buyurmaktadır." dedi.
Bunun üzerine orada bulunanların hepsi ağlamaya başladılar."
"Birisi bir gün Hâtim-i Esam'ı evine dâvet etmişti. Fakat kabûl etmedi. Isrâr edince ona:
"Gelirim ama üç şartım var. Nereye istersem oraya otururum. İstediğimi yerim. Ne dersem onu yapacaksınız." dedi.
Adam kabûl etti. Hâtim-i Esamdâvet edenin evine gitti ve ayakkabıların konulduğu yere oturdu.
Senin yerin orası değil dediklerinde,
"Ben önceden şart koştum." dedi.
Sofra gelince, yanında getirdiği ekmeği çıkarıp yedi. Efendim buradan yiyin dediklerinde;
"Ben ne istersem onu yerim diye şart koşmuştum." dedi.
Sofra kalktıktan sonra hizmetçiye;
"Demir tavayı ateşte kızdır getir." dedi.
Hizmetçi söyleneni yaptı. Hâtim-i Esam demir tavanın içine ayağını koydu ve;
"Somun yedim." dedi.
Sonra oradakilere;
"Yarın kıyâmet günü yaptığınız her işten ve yediğiniz her şeyden Allahü teâlânın sizden hesap soracağına inanıyor musunuz?" diye sorunca, oradakiler
"Evet." dediler.
"Diyelim ki, burası Arasat meydanı, her biriniz sırayla gelip şu tavaya ayağınızı koyarak, burada yediklerinizin hesâbını veriniz." dedi.
Bunun üzerine oradakiler;
"Buna gücümüz yetmez." dediler.
"Yarın kıyâmet günü Allahü teâlâya nasıl cevap vereceksiniz. Arasat meydanının kızgın zemini üzerinde nasıl duracaksınız? Halbuki Allahü teâlâ meâlen; "Her nîmetin şükründen muhakkak sorulacaksınız." (Tekâsür sûresi: buyurmaktadır." dedi.
Bunun üzerine orada bulunanların hepsi ağlamaya başladılar."
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan