Bir kimse yaptığı ibadetin sevabını başkasına bağışlayabilir mi?

[b]Sevap bağışlamak
Sual: Bir kimse yaptığı ibadetlerin sevabını başkasına bağışlayabilir mi?
CEVAP
İbadetler üç kısımdır:
1- Yalnız mal ile yapılan ibadetler. Zekat, sadaka ve kefaretler gibi. Ehl-i sünnet âlimleri ittifakla bildirdi ki, bunların sevabını ölülere bağışlamak caizdir, sevabı ölülere vasıl olup fayda verir.
2- Hem beden, hem mal ile yapılan ibadetler. Farz olan hac böyledir. Ehl-i sünnet âlimlerinin çoğu, bunların da sevabını ölülere hediye etmenin caiz olduğunu, sevabın onlara vasıl olup fayda vereceğini bildirdi.
3- Yalnız beden ile yapılan ibadetler. Namaz, oruç, tesbih, tehlil, tahmid ve Kur'an-ı kerim okumak, dua etmek gibi. Hanefi ve Hanbeli âlimleri, bunların sevabını ölülere hediye etmenin caiz olduğunu, sevabın onlara vasıl olup fayda vereceğini, sözbirliği ile bildirdiler.
Başkası yerine, bedeni ibadet yapılmaz. Herkesin kendi yapması gerekir.

Hanefi ve Hanbeli’ye göre bir kimse, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, mesela namaz, oruç, sadaka, Kur'an-ı kerim okumak, hac, umre, evliyanın kabrini ziyaret ve ölüye kefen vermek gibi ibadetleri yaparken sevabını ölü-diri başkasına hediye etmeye niyet edebilir.
(Etfal-ül müslimin)

İmam-ı Şafii ve imam-ı Malik hazretleri, (Yalnız beden ile yapılan ibadetlerin sevapları ölüye hediye edilmez) dediler. Fakat sonradan gelen Şafii âlimleri, (Ya Rabbi! Okuduğumdan hasıl olan sevabın mislini ölülere vasıl et!) gibi dua edince, vasıl olacağını bildirdiler.

Görüldüğü gibi, ölü için Kur'an-ı kerim okunur. "Okunan Kur'anın sevabı ölüye gitmez" diyenlerin yanlış söyledikleri açıktır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kabristandan geçen kimse 11 ihlas okuyup, sevabını kabirdekilere hediye ederse, ölü adedince sevap verilir.) [İ.Ahlakı]
Bir kimse, farz olsun, nafile olsun, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, sevabını, ölü, diri herkese hediye edebilir.
Namaz, oruç, hac, umre, sadaka, Kur'an-ı kerim okumak, evliyanın kabrini ziyaret, kurban, zikir gibi ibadetlerin sevapları başkasına hediye edilebilir. Hediye edenin kendi sevabından hiç azalmadan, bütün müminlere de sevabı erişir. Yani sevap, hediye edilenlere, taksim edilmeden, herbirine bütünü kadar erişir.
Her ibadetin sevabı, Resulullah efendimizin mübarek ruhuna da gönderilebilir. İbni Ömer hazretleri, Peygamber efendimiz için umre yapmıştır.
İbn-is Serrac hazretleri de Resulullah efendimiz için onbinden fazla hatim okumuş, mübarek ruhu için kurban kesmişti. (Hidaye)
Şu halde, her mümin yaptığı ibadetlerin sevaplarını, başta Peygamber efendimiz olmak üzere, ana-babasına ve bütün müminlere hediye etmelidir! Sevabı hepsine de gider. Kendi sevabından da bir şey eksilmez.
(alıntı)[/b]