BEN NASIL KONUŞURUM
İBN-İ MUHAYRIZ
Tâbiînden, meşhur hadîs âlimi ve veli. Künyesi Ebû Muhayrız el-Mekkî’dir. Doğum tarihi bilinmemektedir. 717 (H.99) senesinde vefat etti. Kudüs’te yaşamış olup, zamânında Şam âlimi olarak meşhûr olmuştur. Ebû Mahzûre’den, Saîd-ül-Hudrî’den, hazret-i Muâviye’den, Ubâde bin Sâmit’ten, Abdullah bin Sa’dî’den ve daha birçok âlimlerden hadîs-i şerîf dinleyip, rivâyet etmiştir. Rivâyetleri Kutüb-i-Sitte denilen meşhur hadîs kitaplarında yer almıştır.
Abdullah bin Muhayrız’dan; Abdülmelik bin Ebî Mahzûre, Abdülaziz binAbdülmelik, Muhammed bin Yahyâ, Mekhül eş-Şâmî, Büsr bin Abdullah Hadramî, Hâlid bin Düreyk, Ebû Bekr bin Hafs ve diğer hadîs âlimleri hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir. İmâm-ı Evzâî selef içinde onu beş meşhur âlimden biri saymış faziletini zikretmiştir. Recâ bin Hayve, Medîneliler İbn-i Ömer’in ilimdeki yüksek derecesi ile iftihar ederlerdi. Biz de, Şam’da İbn-i Muhayrız ile iftihar ederdik demiştir.
Şemseddîn Hâbûrî şöyle anlatır: “Bir gün İbn-i Kavvâm’ın ziyâretine gitmek için yola çıktım. Yolda kendi kendime; “Ebû Bekr bin Kavvâm’ın yanına vardığım zaman, ona rûhun ne olduğunu sorayım.” diye düşündüm. Yanına girince; Ebû Bekr bin Kavvâm sohbet etmeye başladı. Çok heybetli olduğu için, heybetinden ona ne soracağımı unuttum. Daha sonra İbn-i Kavvâm’ın yanından ayrıldım ve tam sefere çıkacağım zaman, Ebû Bekr bin Kavvâm’ın bir talebesi benim yanıma gelerek; “Hocamız seninle konuşmak ister.” dedi. Yanına varınca bana; “Yâ Ahmed sen Kur’ân-ı kerîmi okudun mu? diye sorunca; “Evet efendim, okudum.” dedim. Bunun üzerine bana; “Ey evlâdım! İsrâ sûresi 85. âyet-i kerîmesini oku.” deyince, âyet-i kerîmeyi okudum. Âyet-i kerîmede, Allahü teâlâ meâlen; “(Ey Resûlüm) bir de sana rûhtan (rûhun hakîkatından) soruyorlar. De ki: Rûh, Rabbimin bildiği bir iştir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.” buyuruyor. Sonra bana dönerek; “Evlâdım! Bak, Resûlullah efendimizin konuşmadığı rûh hakkında ben nasıl konuşurum?” buyurdu.”
Tâbiînden, meşhur hadîs âlimi ve veli. Künyesi Ebû Muhayrız el-Mekkî’dir. Doğum tarihi bilinmemektedir. 717 (H.99) senesinde vefat etti. Kudüs’te yaşamış olup, zamânında Şam âlimi olarak meşhûr olmuştur. Ebû Mahzûre’den, Saîd-ül-Hudrî’den, hazret-i Muâviye’den, Ubâde bin Sâmit’ten, Abdullah bin Sa’dî’den ve daha birçok âlimlerden hadîs-i şerîf dinleyip, rivâyet etmiştir. Rivâyetleri Kutüb-i-Sitte denilen meşhur hadîs kitaplarında yer almıştır.
Abdullah bin Muhayrız’dan; Abdülmelik bin Ebî Mahzûre, Abdülaziz binAbdülmelik, Muhammed bin Yahyâ, Mekhül eş-Şâmî, Büsr bin Abdullah Hadramî, Hâlid bin Düreyk, Ebû Bekr bin Hafs ve diğer hadîs âlimleri hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir. İmâm-ı Evzâî selef içinde onu beş meşhur âlimden biri saymış faziletini zikretmiştir. Recâ bin Hayve, Medîneliler İbn-i Ömer’in ilimdeki yüksek derecesi ile iftihar ederlerdi. Biz de, Şam’da İbn-i Muhayrız ile iftihar ederdik demiştir.
Şemseddîn Hâbûrî şöyle anlatır: “Bir gün İbn-i Kavvâm’ın ziyâretine gitmek için yola çıktım. Yolda kendi kendime; “Ebû Bekr bin Kavvâm’ın yanına vardığım zaman, ona rûhun ne olduğunu sorayım.” diye düşündüm. Yanına girince; Ebû Bekr bin Kavvâm sohbet etmeye başladı. Çok heybetli olduğu için, heybetinden ona ne soracağımı unuttum. Daha sonra İbn-i Kavvâm’ın yanından ayrıldım ve tam sefere çıkacağım zaman, Ebû Bekr bin Kavvâm’ın bir talebesi benim yanıma gelerek; “Hocamız seninle konuşmak ister.” dedi. Yanına varınca bana; “Yâ Ahmed sen Kur’ân-ı kerîmi okudun mu? diye sorunca; “Evet efendim, okudum.” dedim. Bunun üzerine bana; “Ey evlâdım! İsrâ sûresi 85. âyet-i kerîmesini oku.” deyince, âyet-i kerîmeyi okudum. Âyet-i kerîmede, Allahü teâlâ meâlen; “(Ey Resûlüm) bir de sana rûhtan (rûhun hakîkatından) soruyorlar. De ki: Rûh, Rabbimin bildiği bir iştir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.” buyuruyor. Sonra bana dönerek; “Evlâdım! Bak, Resûlullah efendimizin konuşmadığı rûh hakkında ben nasıl konuşurum?” buyurdu.”
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan