Ey ruhuma nefesi değen AŞK!

[b][i][color=crimson]Ey ruhuma nefesi değen AŞK!
Sen varsın en derinimde…
Sen varsın ki bu can dayanma derdinde…
İniltilerim titretirken âlemi Sen tutarsın kalbimi…
Sonsuz bir boşluğa sürüklenirken bedenim Sen tutarsın ellerimi…
Senden gayrisine ulaştırma ya Rab!
Ağlanılası halimden medet uman, ben kendimi kaybetmişken Sen’i bende arayanlar var!
Beni Sen’de buldurt Allah’ım…
Seni içimde görsünler…
Sensiz aldığım nefeslerim can versin…
Dilime dolanan her söz Sen’sin…
Ne bilir ki ne söylesin Sen olmayan sözler…
Ne anlatır, ne dinletir, ne susturur ki?
Bir merdiven sonsuzluğa uzanan…
Korkuluksuz ama korkutucu…
En derinimde Sen!
En zirvede Sen!
İlk adım Sen’den çıktım bu yola ve varmak istediğim de Sen!
Önüme bir yığın duvar dizilmiş sanki!
Yıkmak için SEN diyorum!
Sen!
Aczimi anlatamıyorum Ey Yar!
Kimse görmüyor Sen’sizliğimi…
Ben aynalara bakmaya utanırken herkes görüyor Sen dolu gözlerimi…
Benliğimden sıyrılamıyorken, benden ötedeki ben çıkıyor karşıma…
Nasıl güzel, nasıl Sen dolu…

Bitkinim Yar!
Ne olur bırakma kalbimi!
Rüzgâra kapılıp giden yaprak Sen istemezsen savrulmaz…
Kimsesizliğe düşürme beni…
Terkedilmişliğin ortasındayım sanki…
Zindanlar içinde Yusuf, yaralar içinde Eyyub, gözleri kan dolan Züleyha’yım…
Noksanım…
Kelimelerce, sıfatlarca…
Mısralarda anlatılmaz noksanlığım…
Masivaya doğru sürgünleşsin yetimliğim ki tamamlanayım…
Eksiğim…
Tuvalimde renkler alabora olmuş…
Canımdan özge bir can ölüm döşeğine uzanıyor içimde…
Buz kesiyor karanlıkları…
Er kişi niyetine doğruluyor eller Allah diyerek!
Ben canımdan habersiz, bedenim musalla taşında ve ruhum Sen’de…
Toprak kokusu örtmüş cesedimi…
Alnımdan öpüyor kefenimin beyazlığı…
En muhtaç olduğum an gelip çatıyor şimdi…
Öylesine muhtaç, ölesiye ölümlüyüm ki!
Muhtaçlığımı dahi anlatamayacak kadarım…
Ellerim yok…
Gözlerim, sözlerim yok!
Yalnız Sen varsın ey Yar!
Yalnızlık dahi yok; çünkü Sen varsın, Sen Yar’sın![/color][/i][/b]


[color=crimson](alıntı)[/color]

Konular