En kötü şeyler

[size=18px][color=olive]En kötü şeyler



Sual: En kötü şey nedir?

CEVAP

Kötü olan çoktur. Fakat bazıları daha kötüdür. Hadis-i şerifte bildirilen birkaçı şöyledir:

(İnsanların en kötüsü, zararından kurtulmak için yanına yaklaşılmayandır.) [Buhari]

(İnsanların en kötüsü, ömrü uzun ameli kötü olandır.) [Tirmizi]

(İnsanların en kötüsü, ikiyüzlü olandır.) [Buhari]

(İnsanların en kötüsü de, tez kızan, geç yatışandır.) [Tirmizi]

(İnsanların en kötüsü, insanlara zarar veren, onları incitendir.) [İ.Ahlakı]

(insanların en kötüsü, kötü âlimlerdir.) [Bezzar]

(İnsanların en kötüsü, imkânı varken, çoluk çocuğunun rızkını kısandır.) [Taberani]

(Ahmaklığın en kötüsü, Müslümanlığı bırakıp, başka dine meyletmektir.) [Deylemi]

(İşlerin en kötüsü bid’attir.) [Buhari, Müslim, Nesai]

(Yaratıkların en kötüsü Bid’at ehlidir.) [Ebu Nuaym]

(En kötü hastalık cimriliktir.) [Dare Kutni]

(En kötü yemek, zenginlerin davet edilip, fakirlerin çağırılmadığı ziyafettir.) [Buhari]

(En kötü hırsız, namazından çalandır. Rükû ve secdeden çalar.) [Taberani]

(En kötü pişmanlık, Kıyamet günü duyulan pişmanlıktır.) [Beyheki]

(En kötü ihtiyar, gaflet ve nefse uymakta gençlere benzemeye çalışandır.) [Taberani]

(En kötü vasıf, cimrilik ve aşırı korkaklıktır.) [Buhari]



Allah ve müminler, sana yeter



Sual: Enfal suresinin 64. ayetinin meali, (Allah sana ve müminlere yeter) mi, yoksa (Allah ve müminler, sana yeter) demek midir?

CEVAP

Birinci şekilde de, bildirenler olduysa da, tercih edileni ikincisidir. Hazret-i Ömer iman edince, (Allah ve müminler, sana yeter) mealindeki âyet indi. (Beydavi)

İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

Allahü teâlâ, sevgili Peygamberine, Hazret-i Ömer ile yardım ederek, (Allah ve müminler, yardımcı olarak sana yetişir) buyurdu. (2/99)



Reform mu yapılıyor?



Sual: Sandalyede namaza cevaz vermek dinde reform değil midir?

CEVAP

20 Haziran 1928 tarihli Vakit gazetesinde, şu haber çıkmıştı:

(Dinimizde yeni hayata, ilerlemeye uygun olarak, yapılacak yenilikleri, İstanbul ilahiyat fakültesi profesörleri rapor halinde hazırlamışlardır.)

İttihatçılardan, Köprülü Fuat, İzmirli İsmail Hakkı, Şerafettin Yaltkaya, Mehmet Ali Ayni gibi dinde reformcuların imzalarını taşıyan bu rapor şöyle idi:

(Din de, diğer sosyal teşekküller gibi, hayatın akışına uymalıdır. Din, eski şekillere bağlı kalamaz. Türk demokrasisinde, din de, muhtaç olduğu inkişafı göstermelidir. Camilerimiz kullanılır hale getirilmeli, sıralar, [koltuklar sandalyeler] elbise askıları konmalı, içeriye ayakkabı ile girilmelidir. İbadet lisanı Türkçe olmalı, hutbeler Türkçe okunmalıdır. Camilere müzik aletleri konmalıdır.)

Bu rapor zamanla gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Hastaların, namazlarını nasıl kılacakları, din kitaplarımızda açıkça bildirilmiştir:

Ayakta duramayan hasta, farzları da, secde ettiği yerde oturarak kılar. Rükû için eğilir. Secde için, başını yere koyar. Duvara, direğe, insana dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması ve o kadar da olsa, ayakta okuması farzdır. Hiç secde edemeyen kimse, ayakta durabilse bile, yere oturarak ima ile kılar. Yere oturamayan koltuğa sandalyeye, çekyata oturursa, ayaklarını sallamaz. Ayaklarını bükemezse, ayaklarının sehpa veya benzeri bir şeye koyarak ima ile kılar. (Fethul-kadir, Merakıl-felah, Halebi, Mecmaul-enhür)





Dinimiz İslam Mail Grub
[/color][/size]

Konular