Vesvese etmek haramdır
Vesvese etmek haramdır
İslam büyükleri, şüphelilerden, haramlardan kaçayım endişesi ile vesveseye düşülmesini istemezlerdi. Çünkü vesvese haramdır, insanın zamanının israf olmasına ve ibadetleri kaçırmasına sebep olur. Bunun için şüphelileri iyi bilmek gerekir.
Şüpheliler üç kısımdır: Bazısından sakınmak vaciptir. Bazısından, müstehabdır. Bazısından sakınmak ise, vesvesedir, kuruntudur ve faydasızdır. Mesela, belki birinin mülküdür diye av eti yememek ve belki Besmelesiz kesilmiştir veya kitapsız kâfir ve mürtet tarafından kesilmiştir diyerek, kasaptan et almamak ve belki sahibi ölüp vâris eline geçmiştir diye, ariyet, yani ödünç aldığı evden çıkmak, hep kuruntudur. Bu şüpheleri gösterecek bir nişan, alamet olmadıkça, kuru düşünce, vesvese olup, hiç faydası yoktur.
İslam büyükleri, vesvese etmezler. Fakat, bu şey, büyük şeylere yol açar diyerek veya ahirette müttekilerin derecesinden düşmemek için bunlardan sakınırlardı.
Bunun içindir ki, Hasen bin Ali çocuk iken zekat malından ağzına bir hurma koymuştu. Resulullah , “Pis pis, onu at!” buyurmuştu.
Halife Ömer bin Abdülazizin yanına ganimet eşyasından misk getirdiler. Burnunu tıkadı. Bunun faydası kokusudur. Bu ise, Müslümanların hakkıdır dedi.
Büyüklerden biri, bir gece, bir hastanın başında bekliyordu. Hasta ölünce kandili söndürdü. Kandilin yağı, şimdi vârislerin hakkı oldu dedi.
Bişri Hafi hazretleri, zalim sultanların veya adamlarının yaptırdığı çeşmelerden su içmezdi. Birinin yolda, nalını kopmuştu. Sultan geçiyordu. Gece, onun ışığı ile, nalınını bağlamadı. Bir gece, bir kadın iplik eğiriyordu. Oradan sultan geçiyordu. İpliğini sultanın ışığı ile bükmemek için, o geçinceye kadar işlemedi.
Zünnuni Mısri’yi hapis etmişlerdi. Bir kadın, helal iplik parası ile hazırladığı yemekten gönderdi. Yemedi. Kadın işitince, üzüldü. Evet yemek helal idi. Fakat, zâlimin tabağı içinde getirdiler buyurdu.
Bu haller yüksek derecede olanların halleridir. Bu derecede olmayanlar, vesveseye düşer. Esas olan haramdan sakınmaktır. Yoksa çamaşır yıkarken, su kullanırken, acaba temiz mi diye vesvese etmek, abdestte, gusülde kuru yer kalmıştır diyerek fazla su ve zaman harcamak vera değildir. Sıddiklar, böyle vesvese yapmazdı. Her buldukları su ile abdest alırlardı. Vesvese etmek, gösterişe, kibre yol açar bu da nefsin hoşuna gider
İslam büyükleri, şüphelilerden, haramlardan kaçayım endişesi ile vesveseye düşülmesini istemezlerdi. Çünkü vesvese haramdır, insanın zamanının israf olmasına ve ibadetleri kaçırmasına sebep olur. Bunun için şüphelileri iyi bilmek gerekir.
Şüpheliler üç kısımdır: Bazısından sakınmak vaciptir. Bazısından, müstehabdır. Bazısından sakınmak ise, vesvesedir, kuruntudur ve faydasızdır. Mesela, belki birinin mülküdür diye av eti yememek ve belki Besmelesiz kesilmiştir veya kitapsız kâfir ve mürtet tarafından kesilmiştir diyerek, kasaptan et almamak ve belki sahibi ölüp vâris eline geçmiştir diye, ariyet, yani ödünç aldığı evden çıkmak, hep kuruntudur. Bu şüpheleri gösterecek bir nişan, alamet olmadıkça, kuru düşünce, vesvese olup, hiç faydası yoktur.
İslam büyükleri, vesvese etmezler. Fakat, bu şey, büyük şeylere yol açar diyerek veya ahirette müttekilerin derecesinden düşmemek için bunlardan sakınırlardı.
Bunun içindir ki, Hasen bin Ali çocuk iken zekat malından ağzına bir hurma koymuştu. Resulullah , “Pis pis, onu at!” buyurmuştu.
Halife Ömer bin Abdülazizin yanına ganimet eşyasından misk getirdiler. Burnunu tıkadı. Bunun faydası kokusudur. Bu ise, Müslümanların hakkıdır dedi.
Büyüklerden biri, bir gece, bir hastanın başında bekliyordu. Hasta ölünce kandili söndürdü. Kandilin yağı, şimdi vârislerin hakkı oldu dedi.
Bişri Hafi hazretleri, zalim sultanların veya adamlarının yaptırdığı çeşmelerden su içmezdi. Birinin yolda, nalını kopmuştu. Sultan geçiyordu. Gece, onun ışığı ile, nalınını bağlamadı. Bir gece, bir kadın iplik eğiriyordu. Oradan sultan geçiyordu. İpliğini sultanın ışığı ile bükmemek için, o geçinceye kadar işlemedi.
Zünnuni Mısri’yi hapis etmişlerdi. Bir kadın, helal iplik parası ile hazırladığı yemekten gönderdi. Yemedi. Kadın işitince, üzüldü. Evet yemek helal idi. Fakat, zâlimin tabağı içinde getirdiler buyurdu.
Bu haller yüksek derecede olanların halleridir. Bu derecede olmayanlar, vesveseye düşer. Esas olan haramdan sakınmaktır. Yoksa çamaşır yıkarken, su kullanırken, acaba temiz mi diye vesvese etmek, abdestte, gusülde kuru yer kalmıştır diyerek fazla su ve zaman harcamak vera değildir. Sıddiklar, böyle vesvese yapmazdı. Her buldukları su ile abdest alırlardı. Vesvese etmek, gösterişe, kibre yol açar bu da nefsin hoşuna gider
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan