sen yokken ben
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
Bir günün ilk saatleriyle diğer bir günün son saatleri arasında şemsiyesiz dolaştım yağmur altında…
Her ışığın bir insan,her insanın bir ışık olmadığını öğrendim.
Taşın niçin bu kadar sert,sevginin ne denli yumuşak olduğunu,doğan ölünün,ölen çocuğun,doğan gecenin,batan günün,düşünde düş gördüğünü söyleyen düşçünün,aldırma gönül aldırma dese de her şeye aldıran gönlün ne anlama geldiğini öğrendim.
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
Yalnızlıklara şahit sokakların,sokaksız kalan yalnızlıkların niçin kitaplarda yazmadığını…
Ağustos sıcağında üşüyüp soğuk bir kış gününde yanan insanların nasıl gülümsediklerini,aynaları kimin kırdığını,duvarların nasıl karardığını…
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
İnsanların niçin ağlayamadıklarını,ağlayanların gözyaşlarının sevginin kucağından başka her yere düştüğünü,çocukların neden konuşamadıklarını,avazı çıktığı kadar susan insanların ne denli azaldığını anladım anlamlandırdım…
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
Gülün bülbüle niçin ihanet ettiğini,bazı yaprakların niçin sararmadan düştüğünü,geceyi kuşatması gereken insanın gece tarafından nasıl kuşatıldığını gördüm…
Mutlu olmak,mutlu etmek için sevgililerine naylon çiçekler götürenleri de gördüm.
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
Soğuk bir akşamın ağrılı yalnızlığı çökerken bir şehre ortadan kaybolmak istedim.
İnsanların uyuduğu belirsiz saatlerde oturup yapmam gerekirken yapmadıklarımı,yapmamam gerekirken yaptıklarımı düşünerek hıçkırıklara boğuldum…
Herkesin sustuğu yerlerde konuştum,herkesin konuştuğu yerlerde konuştum avazım çıktığı kadar sustum…
Konuşmamı bekleyende,suskunluğumdan rahatsız olanda yok artık…
Anlamını hiçbir zaman yitirmeyecek olan acıyla sevginin her zaman birlikte olduğu gözlerime saatlerce bakabilecek dostlarda yok artık…
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN HİÇ BEN OLAMADIM
_________________
Ne söylesem sustuklarım olmayacak
Ne söylesem sustuklarına ses olamayacak
Ne söylesen sustukların olmayacak
Susmak konuşmaktan daha çok şey anlatır bazen
Avazım çıktığı kadar susuyorum
SUSTUM...
Bir günün ilk saatleriyle diğer bir günün son saatleri arasında şemsiyesiz dolaştım yağmur altında…
Her ışığın bir insan,her insanın bir ışık olmadığını öğrendim.
Taşın niçin bu kadar sert,sevginin ne denli yumuşak olduğunu,doğan ölünün,ölen çocuğun,doğan gecenin,batan günün,düşünde düş gördüğünü söyleyen düşçünün,aldırma gönül aldırma dese de her şeye aldıran gönlün ne anlama geldiğini öğrendim.
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
Yalnızlıklara şahit sokakların,sokaksız kalan yalnızlıkların niçin kitaplarda yazmadığını…
Ağustos sıcağında üşüyüp soğuk bir kış gününde yanan insanların nasıl gülümsediklerini,aynaları kimin kırdığını,duvarların nasıl karardığını…
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
İnsanların niçin ağlayamadıklarını,ağlayanların gözyaşlarının sevginin kucağından başka her yere düştüğünü,çocukların neden konuşamadıklarını,avazı çıktığı kadar susan insanların ne denli azaldığını anladım anlamlandırdım…
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
Gülün bülbüle niçin ihanet ettiğini,bazı yaprakların niçin sararmadan düştüğünü,geceyi kuşatması gereken insanın gece tarafından nasıl kuşatıldığını gördüm…
Mutlu olmak,mutlu etmek için sevgililerine naylon çiçekler götürenleri de gördüm.
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN
Soğuk bir akşamın ağrılı yalnızlığı çökerken bir şehre ortadan kaybolmak istedim.
İnsanların uyuduğu belirsiz saatlerde oturup yapmam gerekirken yapmadıklarımı,yapmamam gerekirken yaptıklarımı düşünerek hıçkırıklara boğuldum…
Herkesin sustuğu yerlerde konuştum,herkesin konuştuğu yerlerde konuştum avazım çıktığı kadar sustum…
Konuşmamı bekleyende,suskunluğumdan rahatsız olanda yok artık…
Anlamını hiçbir zaman yitirmeyecek olan acıyla sevginin her zaman birlikte olduğu gözlerime saatlerce bakabilecek dostlarda yok artık…
SEN YOKKEN BEN , BEN SEN YOKKEN HİÇ BEN OLAMADIM
_________________
Ne söylesem sustuklarım olmayacak
Ne söylesem sustuklarına ses olamayacak
Ne söylesen sustukların olmayacak
Susmak konuşmaktan daha çok şey anlatır bazen
Avazım çıktığı kadar susuyorum
SUSTUM...
Konular
- Yaptıklarımızın Hesabını Vermeye Hazırlıklı Mısınız.
- Kur'an Nasıl Bir Devlet Yönetimini Öneriyor.
- Kendimize Rab lar Edindiğimizin Farkında Bile Değiliz.
- Sesli düşler
- Ömürden Kaybolan Bir Senemiz
- Yardıma ihtiyacım var
- Hakan Kenan Hoca
- Türkiye'nin Gururu Lingerium
- Zorunlu Trafik Sigortası
- Kur'an ın Bizlere İndirilme Amacını Doğru Anlamalıyız.
- Rivayetleri Aklamak Adına, Kur'an a Saygısızlık Yapmayalım.
- Allah ın Affetmesi, Şefaati Konusunu Nasıl Anlamalıyız.
- Hac Suresi 47, Zümer Suresi 42. Ayetlerin. Ölüm Ve Rüya İlişkisi.
- Allah ın Sınırlarını Aşarak, Kafirlerden Olmak İstemiyorsak.
- Kur'an neden arapça indirilmiştir. Zuhruf 2-3. Fussilet 44. Ayet.
- Elbette tek vatan bö-lü-ne-me----yiz
- Bizleri dinden saptıran en büyük yanlışımız.
- Çalışanlarınızın network trafiğini DeskGate ile inceleyin
- DeskGate en iyi sirket guvenlik programi
- Pekala ölmüyormuyuz
- Siber saldırı ve afetlere karşı veri yedekleme yazılımı DeskGate
- Işsizlik sel gibi
- Ad adres telefon
- Nuhilik (noahidizm)
- Isa beklenen yahudi mesih midir?
- Cümle kapısı..
- Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 3
- Nasreddin Hoca Fıkraları
- Allah ın resulünün bizlere örnek oluşunu, hangi kaynaktan öğrenmeliyiz?
- Ayşecik İle Yasemin Sultan